İstanbullu Rumların Evrensel Federasyonu'ndan Lozan açıklaması

Federasyon yaptığı açıklamada "1923'te Türkiye’de toplam 135.000 Rum Ortodoks nüfusu varken, bugün bu nüfusun %98'i, 20. yüzyıl boyunca birbirini izleyen Türkiye hükümetleri tarafından Cemaatin maruz bırakıldığı büyük çaplı insan hakları ihlallerin bir sonucu olarak, hiç istememelerine rağmen ait oldukları mekanlardan uzakta yaşamaktadır" dedi.

Açıklama şöyle:

"Bugün, Osmanlı Devleti'nin İtilaf İttifakı'na karşı Birinci Dünya Savaşı'na (1914-18) katılmasından ve ardından Anadolu’da devam eden Türk-Yunan Savaşı'ndan (1919-22) doğan uluslararası sorunların çözümü için imzalanan uluslararası Lozan Antlaşması'nın 100. yılıdır.

Bu dönem boyunca yaşanan olayların tüm süreçlerinde, stratejik hedeflerinin çoğunu halkların dramından etkilenmeden gerçekleştiren Britanya İmparatorluğu'nun iki taraflı tavrı belirleyici olmuştur.

İnsanlık tarihinde ilk kez "Uluslararası Hukuk" kisvesi altında "Yunan-Türk Nüfus Mübadelesi" takma adıyla nüfus mübadelesini zorunlu kılan bir anlaşma imzalanmıştır. Bu insanlık dışı karar ve eylem, büyük çapta şiddete uğramış Türkiye'deki Rum Ortodoks  ve de Yunanistan'daki Müslümanlar için, tarihin en kara  lekesidir. 

Unutulmamalıdır ki, Kasım 1922'de Lozan müzakereleri başladığında, Osmanlı İmparatorluğu'nda 1914  yılı başında yaşayan 2.3 milyon Rum Ortodoks'tan hayatta kalanların 1.25 milyonu, zaten mülteci olarak Yunanistan'da bulunmakta ve mutlak yoksulluk içindeydi.

İstanbul, Gökçeada (Imbros) ve Bozcaada (Tenedos) Ortodoks Rum cemaatleri Mübadele  dışında tutulmuş ve Türkiye'de kalmışlardı.

1923'te Türkiye’de toplam 135.000 Rum Ortodoks nüfusu  varken, bugün bu nüfusun %98'i, 20. yüzyıl boyunca birbirini izleyen Türkiye hükümetleri tarafından Cemaatin maruz bırakıldığı büyük çaplı insan hakları ihlallerin bir sonucu olarak, hiç istememelerine rağmen ait oldukları mekanlardan uzakta yaşamaktadır.

Lozan Antlaşmasının II. Bölümünün ”Gayrimüslim Azınlıkların Korunması"  maddeleri ve Türkiye'nin 2. Dünya Savaşı'ndan sonra imzaladığı uluslararası insan hakları sözleşmeleri, Türkiye'deki Rum Ortodoks Azınlığının haklarını koruma konusunda yetersiz olmuştur. Topluluğumuzun maruz kaldığı ihlallerin bir oldubitti olmadığını, hiçbir hakkımızdan feragat etmediğimizi her istikamette vurguluyoruz. 

İstanbullu Rumların Evrensel Federasyonu, İstanbul dışında isteklerine karşı yaşamaya mecbur edilen Rum Ortodoks Cemaati'nin bütün dünyadaki  birleştirici kurumu  olarak, toplumumuzun maruz kaldığı haksızlıkların giderilmesi için, bu haksızlıkları yakın geçmiş zamanda kabul eden bugünkü Türkiye'nin liderliğine telafi etme çağrısında bulunuyoruz. Fedenasyonumuz son 10 yılda bu amaçla bir dizi yazılı somut öneriler sunmuştur."

Kategoriler

Güncel