Washington’da bugün bir araya gelen Müslüman, Hıristiyan ve Yahudi liderleri, Washington’daki metrolara asılan İslam karşıtı afişlerden elde edilen gelirin, yerel bir insan hakları örgütüne bağışlanması çağrısında bulundu.
Toplantıya, Washington Yahudi Cemaati Başhaham’ı Bruce Lustig, Birleşik Metodist Kadınlar üyesi Sabrina White, Metropoliten Washington Dinlerarası Birlik Başkanı Haham Batya Steinlauf, Presbiteryen Kilisesi mensubu Rahip J. Herbert Nelson ve Kuzey Amerika İslam Topluluğu Başkanı İmam Muhammed Macit katıldı.
Toplantıda konuşma yapan Washington Yahudi Cemaati’nin Başhaham’ı Bruce Lustig, İslam karşıtı kampanyanın insanları nefrete teşvik ettiğini söyleyerek, “Bayan Geller’in kamusal alanı nefreti teşvik etmek için kullanmasına itiraz ediyoruz” ifadelerini kullandı.
San Francisco ve New York metrolarının ardından geçtiğimiz haftalarda Washington’da da uygulanan İslam karşıtı kampanya, Pamela Geller’in kurduğu Amerikan Özgürlüğü Savunma Girişimi tarafından finanse edilmişti.
Bugün yapılan toplantının yardımcı sponsorluğunu üstlenen Omuz-Omuza kampanyası, İslam karşıtı afişlere karşılık verecek bir reklam kampanyası yürüteceklerini belirtti. Üzerlerinde “Nefreti teşvik etmek medenice değildir. Barışı, sözlerinizle ve hareketlerinize destekleyin” yazan afişler, Washington’da bulunan 3 metro istasyonuna asılacak.
Omuz-Omuza kampanyasının bir üyesi olan İmam Muhammed Macit, her dinin mensuplarının desteğini görmekten mutluluk duyduğunu ifade etti. Macit, “İslamiyet; gerek Yahudi düşmanlığı, gerek ırkçılık, gerekse cinsiyet ayırımcılığı olsun, her türlü nefret söylemine karşı durmayı ilke edinmiştir. Eğer bu reklam kampanyası Yahudi veya Hıristiyan toplumuna karşı olsaydı beni yine burada görürdünüz. Uyum, hoşgörü ve sevgi dolu bir toplum oluşturmada hep birlikteyiz” dedi.
Toplantı organizatörleri tarafından ayrıca, Washington metrolarına asılan İslam karşıtı afişlerden elde edilen gelirin hayır kurumlarına bağışlanması için imza kampanyası başlatıldı.
.jpg "Dink Cinayeti ek davaları görüldü: Samast hakkında zamanaşımı kararı verildi, Yılmazer ve Akyürek müebbet hapis cezasına çarptırıldı")
