Hrant Dink Vakfı ve İstanbul Bilgi Üniversitesi, bugün (12 Ekim Cuma)Santral Kampusu’nda ‘Ayrımcı Dil ve Medyanın Rolü’ başlıklı bir panel düzenledi. Eleştirel söylem alanında Prof. Teun Van Dijk, etnik çeşitlilik ve medya alanında Prof. Charles Husband gibi iki uluslararası üne sahip akademisyenin konuşmacı olarak katıldığı panelin moderatörlüğünü Prof. Arus Yumul yaptı.
EMRE ERTANİ
emreertani@agos.com.tr
Panelde, nefret söyleminin sosyal boyutları, nefret söylemi ve politik söylem arasındaki ilişki, medyadaki nefret söyleminin toplumdaki ‘ötekileştirme’ye etkisi ve ayrımcı söylemle mücadelede medyanın rolü konuları masaya yatırıldı.
Yoğun katılımın olduğu panel, Arus Yumul’un açış konuşmasıyla başladı. Prof. Arus Yumul’un nefret suçu ile nefret söylemi arasındaki çizginin çok ince olabileceğinin altını çizerek yaptığı açış konuşmasının ardından ilk olarak Bradford Üniversitesi’nde sosyal analiz profesörü ve Helsinki Üniversitesi’nde sosyoloji doçenti olan Charles Husband konuştu. Etnik çeşitlilik üzerine yaptığı konuşmasında Husband, dünyadan ve kendi ülkesi İngiltere’den örnekler vererek nefret söylemi ve suçu üzerine değerlendirmelerde bulundu.
Barcelona’daki Pompeu Fabra Üniversitesi’nde ders veren Teun van Dijk ise, konuşmasında nefret söyleminin insanların duygularını kullandığını ve bu nedenle de pek çok insanı etkisi altına aldığına işaret etti. Dijk, “Bir güç var ve bu güç sayesinde oluşuyor nefret söylemi. Ayrıca, basın ve sosyal medya da nefret söylemini yaratıp yayıyor” dedi. Günlük hayatta kullanılan birçok deyimin de nefret söylemi içerdiğine dikkat çeken Dijk, “Bu durumun değişmesi, nefret dilinin günlük hayatın dışına çıkması çok uzun zaman alacak. Öte yandan, nefret söylemi kullanan kişi, hedef aldığı kişi ve grubu aşağılayarak bunun üzerinden kendini yüceltiyor, kendi kötü özelliklerini görünmez kıldığını düşünüyor” dedi.
Hrant Dink Vakfı, 2009’dan bu yana medyada gözlemlenen etnik ve dini gruplara yönelik nefret söylemiyle mücadele etmek ve insan haklarına saygının güçlendirilmesine destek olmak amacıyla Medyada Nefret Söylemi çalışmasını yürütüyor. Vakıf tarafından yayımlanan ‘Ocak-Nisan 2012 Medya İzleme Raporu’unda, son dönemde ayrımcı dilin ve nefret söyleminin büyük bir yükselişe geçtiği kaydedildi.
Medyanın bu ‘yıkıcı’ rolden uzaklaşmasının nasıl sağlanabileceğini, bu sorunla uluslararası deneyimlerden de faydalanarak Türkiye bağlamında ne şekilde mücadele edilebileceğini araştırmak amacıyla düzenlenen panel katılımcıların konuşmacılara yönelttiği sorularla son buldu.
Nefret Söylemi internet sitesi için bkz. http://www.nefretsoylemi.org/