Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu, eski Cumhurbaşkanı Celal Bayar’ın kızı Nilüfer Bayar Gürsoy ve torunu Emine Gürsoy Naskali’yi dinledi. Komisyona konuşan Nilüfer Bayar Gürsoy, 27 Mayıs 1960 Darbesi’ne partilerin de neden olduğunu söyledi.
“27 Mayıs’a askeri darbe dememek lazım. Belki Halk Partisi olmasaydı darbe gerçekleşmeyecekti” diyen Gürsoy, darbelerde öne sürülen nedenlerin dışında başka sebeplere de bakmak gerektiğini ifade ederek, kendisini, çoluk çocuğunu tehdit eden imzasız mektuplar aldığını kaydetti. Konuşmasında sık sık dönemin CHP’sini darbeye yardım etmekle suçlayan Gürsoy, “Fiilen Halk Partisi’nin katkısı olmasaydı, 27 Mayıs olmayacaktı. Halk Partisi içinde de dedikodu yaymak adına bir altyapı olduğunu kabul etmek lazım. Bakan hanımlarına kadar bu dedikodular vardı. Dönemin Akis Dergisi’nde bunlar yazıldı” diye konuştu.
Naskali: 'TSK, darbecilerden kurtulmalı'
Emine Gürsoy Naskali de komisyona yaptığı açıklamada, darbe sonrası ordunun kadrosunun darbeye yatkın hale geldiğini belirtti. Demokrat Partililer olarak haysiyet kırıcı şeyler yaşadıklarını söyleyen Naskali, Yassı Ada'daki yargılama süreciyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Naskali, Yassıada'da, Bayar dahil sanıkların ‘vatana ihanet’le yargılandığını çünkü, Bayar’ın başka türlü yargılanmasının mümkün olmadığını söyledi. Komisyon üyelerinin sorularına cevap veren Naskali, Bayar’ın Kars ve Ardahan’ı satan adam ve İsviçre bankalarındaki hesaplar gibi oluşturulmaya çalışılan algının kasıtlı olarak yapıldığını belirtti. Dönemin tanıkları olarak tavsiyeleri istenen Naskali, darbecilerin itibarlarının düşürülmesi gerektiğini ve TSK’nın da bu darbecilerden kurtulması gerektiğini kaydetti.
‘Okul kitaplarında anlatılsın’
Yassıada'da yargılanan Adnan Menderes ve diğerlerine iadei itibar yapıldığını ancak Yassıada kararlarının aynen korunduğunu belirten Naskali, “Yassıada kararlarının yok hükmünde kabul edilmesi için çalışma yapılması gerekiyor” dedi. Naskali, 27 Mayıs Darbesi'nin TBMM’ye karşı yapılması gerektiğini belirten Naskali, “Bize mağdur diyorlar, ama bence TBMM mağdurdur.” Naskali, 27 Mayıs Darbesi'nin hukuki olarak da kabul edilemez olarak hukuk kitaplarında yer alması ve okul kitaplarına da darbelerin kabul edilemez olduğunun yerleştirilmesi gerektiğini ifade etti.