Uluslararası Kriz Grubu (International Crisis Group) önümüzdeki döneme dair çatışma ihtimallerini değerlendirdi. Gruba göre Ukrayna savaşı tüm dünyadaki krizlere yansıdı, etkisi özellikle Güney Kafkasya’da sert oldu. Grup, "Dağlık Karabağ'daki son savaştan iki yıl sonra, Ermenistan ve Azerbaycan yeni bir çatışmaya doğru gidiyor gibi görünüyor" yorumunu yaptı.
Uluslararası Kriz Grubu, Rusya’nın Ukrayna’daki başarısızlıklarının bölgedeki hesapları bozduğu yorumunu yaptı. Grup 2023’te dikkat edilmesi gereken on ihtilafı sıraladı: Ukrayna, Ermenistan ve Azerbaycan, İran, Yemen, Etiyopya, Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Büyük Göller, Sahel, Haiti, Pakistan, Tayvan.
Grubun raporu, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki yeni savaşın 2020’deki altı haftalık çatışmadan daha kısa süreceğini ancak daha az dramatik olmayacağını belirtiyor.
Rapora göre 7.000’den fazla askerin ölümüyle sonuçlanan bu savaşın sonucunda Azerbaycan güçleri, 1990’ların başından beri Ermeni güçleri tarafından kontrol edilen Dağlık Karabağ reyonlarının bir kısmından ve yakın bölgelerden Ermeni güçlerini "püskürttü". Moskova sonunda bir ateşkes sağladı.
"Denge Azerbaycan lehine değişti"
Raporda şu değerlendirmelere yer verildi:
“O zamandan beri denge Azerbaycan lehine daha da değişti. Ermeni ordusu, geleneksel silah tedarikçisi Rusya’nın erzak sıkıntısı çekmesi nedeniyle birliklerini ve silahlarını ikmal etmedi. Azerbaycan ise tam tersine gelişiyor. Ordusu Ermenistan’ınkinden birkaç kat daha büyük, çok daha iyi silahlanmış ve Türkiye tarafından destekleniyor. Avrupa’nın Azerbaycan gazına olan talebinin artması da Bakü’yü cesaretlendirdi."
Rapor şöyle devam ediyor:
"Rusya’nın Ukrayna’da yaşadığı zorluklar başka açılardan da önemlidir. 2020 ateşkesi çerçevesinde, Dağlık Karabağ’ın halen Ermenilerin yaşadığı bölgelerine Rus barış güçleri konuşlandırıldı."
"Rusya, savaştan sonra yeni cephe hattı haline gelen Ermenistan-Azerbaycan sınırının bu kısımlarında sınır muhafızlarını ve askeri personelini güçlendirdi. Fikir, birliğin sayıca az olmasına rağmen saldırıları caydırmasıydı. Bununla birlikte, Rus kuvvetleri geçen yıl içinde birkaç gerginliği durdurmadı."
"Mart ve Ağustos aylarında Azerbaycan birlikleri Dağlık Karabağ’da stratejik dağ mevzileri de dahil olmak üzere daha fazla toprak işgal ettiler. Eylül ayında Azerbaycan ordusu, Ermenistan’ın egemen topraklarının bir bölümünü işgal etti. Her saldırı dalgası giderek daha kanlı hale geliyor."
"Ancak Ukrayna’daki savaş, barış görüşmelerini gölgeledi. Moskova tarihsel olarak Dağlık Karabağ çevresinde barış çabalarına öncülük etme eğiliminde olmuştur. 2020 ateşkesinin, bölgede ticareti açması gerekiyordu. Ticaretin geliştirilmesi, Dağlık Karabağ’ın geleceği gibi çetrefilli bir konuda uzlaşmaların yolunu açacaktır."
"2021’in sonlarında Moskova, çok az ilerleme kaydeden Rusya anlaşmasını hızlandıracağını umarak Ermenistan ile Azerbaycan arasında AB öncülüğünde yeni bir arabuluculuğu kabul etti."
"İki taraf birbirinden uzak"
Raporda barış sürecine dair şu değerlendimede bulunuldu:
"Ancak Ukrayna’da savaşın başlamasından bu yana Moskova, AB diplomasisini Rus nüfuzunu frenlemeye yönelik bir çabanın parçası olarak gördü. Batı başkentlerinin girişimlerine rağmen, Kremlin sürece angaje olmayı reddediyor. Sonuç olarak, iki taslak anlaşma dolaşıyor. biri Rusya tarafından hazırlandı, diğeri ise Batı’nın desteğiyle Ermenistan ve Azerbaycan tarafından geliştirildi (birçok yerinde her iki tarafça önerilen çelişkili metinler var)."
"Her taslakta ticarete ve Ermenistan-Azerbaycan sınırının istikrarına atıfta bulunulmakta ve Dağlık Karabağ Ermenilerinin kaderi ayrı bir sürece bırakılmaktadır. Batı tarafından desteklenen iki yönlü bir yol, kısmen sahada çalışıldığı için muhtemelen daha fazla umut vaat ediyor, ancak bu anlaşma gerçekleşirse Moskova’nın nasıl tepki vereceği belli değil."
"Her durumda, iki taraf birbirinden uzaktır. Tüm kozları elinde tutan Bakü, anlaşmadan askeri açıdan çok özellikle ticaret ve dış ilişkiler açısından daha fazla yararlanacak. Tehlike şu ki, müzakereler hiçbir yere varamayacak veya başka bir askeri çatışma hem Moskova’nın hem de Batı’nın desteklediği kanalları baltalayacak ve Azerbaycan elinden geleni zorla alacak."
(Ermenistan Kamu Radyosu)