Tahir Elçi anıldı

28 Kasım 2015'de basın açıklaması yaptığı Dört Ayaklı Minare'de polisin de içinde bulunduğu çatışmada açılan ateş sonucu hayatını kaybeden Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi anıldı.

Elçi’nin ölüm yıldönümü dolayısıyla Diyarbakır Adliyesi önünde açıklama yapıldı. Birçok ilin baro başkanı da açıklamaya katıldı.

Açıklamanın ardından Elçi’nin katledildiği Dört Ayaklı Minare’ye kadar yürüyüş yapıldı.

Dört Ayaklı Minare'de yapılan anmada  Türkan Elçi eşi için kaleme aldığı yazıyı okudu:

“Yine sonbahar, yine Kasım, yine yüzlerce el karataşa karanfil ekmeye geldik. Her sonbahar minarenin ayakları altında biraz daha karanfil birikiyor. Silah, çatışma, operasyon istemiyoruz sesinin değdiği kara taşlara düşen karanfiller. Zulümden kuşların bile göğü terk ettiği bir zamanda ‘insanlık’ diyen sesimiz susturuldu.

Taşa düştük, sokak kırıldı, mahalle yıkıldı, düş bitirildi. Vicdan diyen dilimiz topa tutuldu. Çocuklar karton kutulara konuldu. Bomba duyduk, kurşun gördük. Ölüm sessizliğinde gün bitirdik, yasaklarda ay geçirdik, yıl devirdik.

Bugün kısılmak istenen sese ses vermek için daha da gür haykırmak için, çok ses, çok nefesle karataşa karanfil bırakmaya geldik. Bugün karanfiller bizi anlatacak. Silah, çatışma, operasyon istemiyoruz, sesinin değdiği kara taşlara düşen karanfiller.

Topluma kini, nefreti, ölmeyi, öldürmeyi adres gösterenin karşısında olduğumuzu, yaşam hakkının kutsallığını, onurlu bir yaşamı talep ettiğimizi, hakkımız olan adaleti istemekten vazgeçemeyeceğimiz karanfiller anlatacak. Bizi, karanfiller anlayacak.

Silah, çatışma, operasyon, istemiyoruz, sesinin değdiği kara taşlara düşen karanfiller. Savaşı lanetlemekten, kendimiz için dilediğimiz kadar başkaları için de hakkı olan iyi bir yaşamı ve huzuru dile getirmekten geri durmayacağız.

Her yıl bu sokakta bu temennilerle gelen vicdanların sesi biraz daha çoğalacak. Çoğaldıkça karanfiller de çoğalacak. Silah, çatışma, operasyon istemiyoruz sesinin değdiği kara taşlara düşen karanfiller.

Bizi yalnızlaştırmak ve bu çıkmaza hapsetmek isteyenlere yalnız olmadığımızı ve çok ses çok nefes olduğumuzu bir kez daha haykırıyoruz. Kayrılan kollanan kanat gerilen cürmümeşhutların saklı yüzlerinin ifşası için feverandayız.

Adalet hakkımız için, hukuk için figandayız. Sesimizi duymak istemeyenlere bizi karanfiller anlatacak. Silah, çatışma, operasyon istemiyoruz sesinin değdiği kara taşlara düşen karanfiller. Kendinden olmayan mahallelere kin eken, nefret biçenlere, insanı insana kırdırtanlara, hak yiyenlere, ölüm karşısında susanlara, bugün yine göğe sığınan minareyi işaret ediyoruz.

Zalimlerin zulmüne şahit olan minareyi, minarenin ayaklarının altında karanfiller birikiyor. Ellerimizle gözlerimizle, sesimiz ve nefesimizle biz birikiyoruz. Her yıl biraz daha karanfil çoğalacak, biz biraz daha çoğalacağız. Biz çoğaldıkça zulüm azalacak. Silah, çatışma, operasyon, istemiyoruz sesinin değdiği kara taşlara dikilen karanfiller.”


Halkların Demokratik Partisi (HDP), Tahir Elçi’nin ölümünün 7’nci yıldönümüne ilişkin açıklama yaptı. HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eş Sözcüleri Nuray Özdoğan ve Serhat Eren imzasıyla yapılan “Tahir Elçi’yi katledenler Türkiye’ye karşı kötülük koalisyonu olarak varlığını sürdürüyor” başlıklı açıklamada, özetle şunlar kaydedildi:

"Tahir Elçi’nin katledildiği süreç, Türkiye’nin içerisine sürüklendiği karanlık ve kaotik sürecin de başladığı bir süreç olmuştur. Tahir Elçi’yi katleden güçler ile bu güçleri koruyan, aklayan ve arkasında duran siyasi irade ve yargı mekanizması Türkiye halkına karşı bir kötülük koalisyonu olarak bugün de varlığını sürdürmektedir.

Sevgili Tahir Elçi’yi rahmetle anıyoruz. Hayatının son anına kadar hukuk, adalet ve insan hakları mücadelesi vermiş olan Elçi’nin bıraktığı mirasın takipçisi olarak hukuk ve adalet arayışımızdan vazgeçmeyeceğiz. Başta Tahir Elçi cinayeti olmak üzere benzer siyasi cinayetlerdeki katillerin, azmettiricilerin ve sorumluların peşini bırakmayacak, hukuki ve siyasi mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz."

Davada neler yaşandı?

Tahir Elçi'nin öldürülmesi davasında üç sanık polis tutuksuz olarak yargılanıyor. Mahkeme, Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu'nun dinlenmesine karar vermişti ancak bu karardan vazgeçildi.  

Mahkeme heyeti, 23 Kasım’daki duruşma gününü beklemeden 19 Eylül’de kurduğu ara kararla Davutoğlu’nun tanık olarak dinlenmesinin dosyaya bir yenilik katmayacağı gerekçesiyle ara kararından vazgeçti.

Son duruşmada söz alan Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren bu davada maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için burada olduklarını belirtti. Eren, mahkemenin “Bu davada maddi gerçeği ortaya çıkaramıyorum” diyerek Elçi cinayeti için “siyasi suikast” diyen dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun tanık olarak dinlenmesinden dahi vazgeçtiğine dikkat çekti. Eren, mahkemenin Elçi cinayetinin aydınlatılması yönünde istekli olmadığına ve bu nedenle etkili bir kovuşturma yürütmediğine işaret ederek, “Bizde bu inancı yok ettiniz” dedi. 

Tahir Elçi İnsan Hakları Vakfı Yöneticisi avukat Neşet Girasun, iki yıldır süren Elçi davasında mahkemeye ilettikleri 38 talebin 20’sinin reddedildiğine, 13’nün kabul edildiğine ve diğer taleplerinin ise halen cevaplanmadığına dikkat çekti. Elçi’nin Kürt toplumunda seçkin bir aktör olma özelliğinin bu davada dikkate alınması gerektiğini söyleyen Girasun, JİTEM’in ölüm mangalarının kol gezdiği 90’lı yıllarda Elçi’nin avukatlık yaptığını, bir faili meçhul cinayet dosyasına baktığını, Elçi’nin bu mirasının bu davada kendilerine ışık olduğunu, bu davanın peşini bırakmayacaklarını vurguladı. 

(Tahir Elçi Cinayeti ve davası için bkz: Tahir Elçi Davası)

Kategoriler

Güncel