YETVART DANZİKYAN

Yetvart Danzikyan

KARDEŞÇESİNE

‘Dadrian’ın mezarı’ tartışmasına dair

Agos’un, bu konu da dâhil olmak üzere hiçbir konuda sansasyon yaratan ya da sansasyona kapı açan bir çizgi izlemediğini hatırlatmak isterim. Hrant Dink ve Vahakn Dadrian ile dostluğu uzun yıllara dayanan Prof. Taner Akçam’ın konuya dair yazısını da bir ‘sansasyon yaratma’ çabası olarak görmedim

Bu haftaki yazımı bir tartışma ve eleştiriye ayırmak istiyorum.

Yazar ve tarihçi Prof. Dr. Taner Akçam üç hafta önce Agos’ta yer verdiğimiz bir yazısında, Ermeni Soykırımı konusunda uzun yıllar çalışmalar yapan ve 2019 yılında hayatını kaybeden Vahakn Dadrian’ın mezarına Ermenistan’da gereken ilginin gösterilmediğini belirterek, ilgilileri eleştirmişti. 

Ermenistan Zoryan Enstitüsü Uluslararası Araştırma ve Geliştirme Vakfı Başkanı Mari Hovhannisyan, geçen hafta Agos’a konuyla ilgili fikirlerini barındıran bir mektup ve Akçam’ın yazısının Agos’ta yayımlanmasından önce yaptığı bir açıklamayı gönderdi. Söz konusu açıklamaya ve Ermenistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vahan Hunanyan’ın –yine Akçam’ın yazısının Agos’ta yayımlanmasından önce Twitter’da yaptığı– açıklamaya geçen hafta sayfalarımızda yer vermiştik. 

Mari Hovhannisyan, söz konusu açıklamaya Akçam’ın yazısıyla birlikte yer vermediğimiz için gazetemizi eleştiren mektubunu da yayımlamamızı talep etti. 

Mektubu bu haftaki gazetede ve sitemizde görebilirsiniz. 

Konuyla ilgili birkaç not paylaşmayı gerekli görüyorum. Enstitü’nün ve Ermenistan hükümetinin konu hakkındaki açıklamalarını daha önce fark edebilir, Akçam’ın yazısıyla birlikte bu açıklamalara yer verebilirdik. Gazetecilik standartlarımızın bu bağlamda toptan sorgulanmasını hakkaniyetli bulmasam da, bu olay bağlamındaki eleştiriyi meşru buluyorum. 

Ancak Agos’un, bu konu da dâhil olmak üzere hiçbir konuda sansasyon yaratan ya da sansasyona kapı açan bir çizgi izlemediğini hatırlatmak isterim. Hrant Dink ve Vahakn Dadrian ile dostluğu uzun yıllara dayanan Prof. Taner Akçam’ın konuya dair yazısını da bir ‘sansasyon yaratma’ çabası olarak görmedim. Akçam’ın Facebook hesabındaki gönderileri ve ona verilen yanıtları düzenli olarak takip etmediğimizi de belirtmek isterim; bunun bir gereklilik olup olmadığı, ayrıca tartışılabilir.

Son olarak, bu sayıda yayımladığımız mektupta hatırlatılan, Prof. Dr. Akçam’a Minnesota Üniversitesi’nde bir iş imkânı sunulmasının, “Zoryan Enstitüsü’nün ve Prof. Dadrian’ın (…) bağlantıları aracılığıyla olduğu”nun, bu tartışmayla ne gibi bir ilgisi olduğunu anlayamadığımı da belirtmek isterim. 

Bu kısa notu ilgililer ve konunun tarafları için paylaşmak istedim. Takdir elbette okuyucularındır.