Halkların Köprüsü Derneği tarafından düzenlenen . 2. İzmir Uluslararası Mülteci Film Festivali 12 Nisan'da başladı.
Festivalin çabası, hem nefret nesnesi hem de ucuz işgücü haline gelen ve fakat aslında "görünmez’" olan mültecileri görünür kılmak.
Mültecilere karşı ulusal ve uluslararası alanda yapılan hak ihlallerini takip eden, kamuoyu oluşturan, mültecilerlee, hiçbir kurumdan maddi destek almaksızın, gönüllülük esasıyla dayanışma sağlayan Halkların Köprüsü Derneği’nin, kurulduğu 2014 yılından itibaren benimsediği bir çaba aslında bu.
Festivalin gerçekleştiği Fransız Kültür Merkezi’nde, Mülteci Film Festivali’ne gelenleri karşılayan video enstalasyonu, yönetmen Christian Alexander Rogler’ın ‘’I Wanted to Live’’ isimli filmi idi.
1993’ten 2019 yılına değin, Türkiye’nin de dâhil olduğu ‘’Avrupa Kalesi’’ nin koruma politikaları nedeniyle, Avrupa’da, ya da oraya ulaşmaya çalışırken ölen 35,597 mültecinin isimlerini ve vefat nedenlerini ele alan filmde, hükümetler tarafından ‘’mülteci meselesi’’ olarak geçiştirilen trajedinin vahameti ‘’gösteriliyor’’: Sınırları geçmeye çalışırken boğularak, donarak, elektrikli tellerde çarpılarak ölenler, dehidrasyondan, açlıktan, hipotermiden hayatını kaybedenler, yakalanma korkusuyla hasta olduğu halde doktora görünemediği için yahut doktora ulaşması engellendiği için ölenler, umutsuzluktan intihar edenler, hükümetlerin güvenlik görevlileri tarafından vurularak öldürülenler, gidebildikleri yerlerde oraların ahalisi, polisi tarafından öldürülenler, kaçırılarak ve tecavüze uğrayarak öldürülenler…
Açılış gecesinde Halkların Korosu’nun Türkçe, Kürtçe, Zazaca, Yunanca, Lazca parçalar seslendirdiği Mülteci Film Festivali kapsamında; film gösterimleri ve yönetmenlerle söyleşiler, Zeynep Esmeray’ın ‘’Kestirmeden Hikâyeler’’ isimli gösterisi, ‘’Soykırımdan Hayatta Kalmak: Ezidilerin Direniş Hikâyeleri’’ başlıklı, moderatörlüğünü derneğin kurucu başkanı Prof. Dr. Cem Terzi’nin üstlendiği ve Zülfü Livaneli’nin, Yazda sivil toplum kuruluşundan Natia Navruzov, Farida Falit Jrdo ve Ameena Qasım Khalaf Ano’nun konuşma yaptıkları panel, Watfaa Wahb ve Rami Alhajali’nin ‘’Doğanın Soyut İzlenimleri’’ sergisi gibi etkinlikler yer aldı.
Açılışta konuşan Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Nuray Pehlivan, “Hem ülkemizde hem de yaşadıkları diğer ülkelerde mültecilerin yaşadıkları zorluklar giderek katlanıyor. Bu zorunlu göç yolculuğuna çıkan her bir insanın bambaşka hikayeleri var. Bizler insan hakları mücadelesi dahilinde kamusal dostluğu yaymak için çalışırken bu çabamızı her daim dayanışmayla ördük. Yürüttüğümüz bu hak mücadelesinde kültürel ve sanatsal faaliyetleri dayanışmamıza dahil etmenin yollarını aradık. Sinema bize bu anlamda büyük bir olanak sunuyor. Bu olanağı halklar arası dostluğu kurma sorumluluğumuzun bir parçası olarak görüyoruz. İşte Mülteci Film Festivali de Halkların Köprüsü için bu hikayeleri görünür kılmanın ve halkları buluşturabilmenin bir aracı oldu” dedi.
Festival, Hindistan, Fransa, Almanya ve İtalya gibi farklı ülkelerden, göç ve mülteci hikayeleri anlatan ya da mülteciler tarafından çekilmiş 35’i kısa metraj, 14’ü uzun metraj kurmaca, belgesel ve animasyon filme ev sahipliği yapıyor. Tüm etkinliklerin ücretsiz olduğu festivalde film gösterimleri ve film ekipleriyle söyleşiler Fransız Kültür Merkezi’nde, sergi ve atölye etkinlikleri Tarihi Bıçakçı Han’da ziyaretçilere açık olacak.
Festival 16 Nisan'da sona erecek.
