İstanbul'da 2013'te gerçekleşen Gezi direnişi ile ilgili 24 Haziran 2019'da görülmeye başlanan, Osman Kavala ile Can Dündar'ın da aralarında olduğu 17 kişinin yargılandığı davaya devam edildi. Kavala'nın tutukluluk halinin devamına karar verildi.
657 sayfalık iddianamede ikisi tutuklu 16 sanık için ayrı ayrı 606 yıldan 2 bin 970 yıla kadar hapis isteniyor. İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Şubat ayındaki son duruşmada Osman Kavala’nın tutukluluk halinin devamına karar verilmişti.
Sanık ve avukatların son savunmalarını yapacakları davada savcılık makamı sunduğu mütalaasında tutuklu Osman Kavala ve Mücella Yapıcı için ağırlaştırılmış müebbet hapis, geri kalan 15 sanıktan 6'sı için ise 20’şer yıla kadar hapis isteminde bulundu.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen duruşmaya Osman Kavala SEGBİS aracılığıyla katıldı. Diğer sanıklar da salonda hazır bulundu.
Duruşmayı 200’e yakın kişi takip ediyor. Takip edenler arasında milletvekilleri, konsolosluk temsilcileri, STK’ler ve gazeteciler bulunuyor.
Yargılananlar bu duruşmada Savcı Edip Şahiner’in ceza istediği mütalaaya karşı savunma yapıyor.
Savunmalar öncesinde Can Atalay söz alarak usule ilişkin beyanda bulunmak istedi. Bu sırada hakimle ufak bir tartışma yaşandı. Atalay usule ilişkin eksiklikler giderilmeden esas hakkında savunma alınamayacağını söyledi. “Biz ısrar etmeseydik heyetiniz bozmaya ilişkin beyanımızı bile almayacaktınız. Bozmaya ilişkin beyanlarımızı ısrarla 'savunma' diyerek aldınız” dedi.
Atalay sonrasında şöyle devam etti:
“Bir düğmeye basıldı, Gezi davası bozuldu. Bir düğmeye basıldı, Yargıtay 16. Ceza Dairesi kendi dosyasında bulunmayan, Gezi ile birlikte değerlendirilmesi gerektiğini belirterek Çarşı davasını bozdu. 30. ACM alelacele dosyayı size gönderdi. Bir üyenizin şerhiyle dosyalar birleştirildi, bir düğmeye basıldı, esas hakkında mütalaa açıklandı. İstinaf kararı gerekleri yerine getirilmeden nasıl hükme gidiyorsunuz? Yargıtay 16. Ceza Dairesinin bozma kararı ne oldu?
Biz nereye gitsek peşimizden gelen savcı Edip Şahiner ve temsil ettiği siyasi kadro bu sefer çok daha ince çalışmış, iddianamenin ve ilk esas hakkında mütaalanın yüklerinden kendilerini kurtarmaya çalışırken tarafımızca suçüstü yakalanmıştır.”
Atalay “Biz kendimizi değil Gezi’yi savunduk. Gezi’yi savunmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
"Müştekiler mahkemeye niye gelmiyor?"
Osman Kavala'nın avukatlarından Köksal Bayraktar söz alarak şunları söyledi:
"30 ACM'de verilen sanık ifadelerini tekrar ettirdiniz, başka hiçbir şey yapmadınız, işin esasına girmediniz. Doğrudan karara gitme amacındasınız. Müvekkilim usul hükümleri karşısında yalpalayan bir mahkeme karşısında 4 yıldan fazladır tutuklu."
"Hiçbir davada olmayan bir şeyle karşı karşıyayız. Savcılık olmasına rağmen bakanlar bu davaya müdahil oluyor. 700 kişi müştekiyiz diyor, bunların biri dahi mahkemeye getirilmiyor."
"Durum buyken karara gitmek doğru değil. Davayı yerinde muhafaza etme kararından geri dönülmesini, geri dönülmeyecekse tevsii tahkikat yürütülmesini, Barkey'in kaldığı otelin tespit edilip Nimet Çubukçu'nun dinlenmesini talep ediyorum."
Hakan Altınay'ın avukatı Tora Pekin de AİHM'in Türkiye'ye dosyanın kapsamlı olması gerekçesiyle savunma için toplamda 6 ay süre verdiğini hatırlattı ve esas hakkında savunma için süre talep etti.
Can Atalay, Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman'ın avukatı Evren İşler de şunları söyledi: "Hem iddianamenin hem de esas hakkında mütalaanın dayanağı olan tapelerle ilgili sorunlar var. Kesintiler olan tapelerin kararları ve ses kayıtları yok. Bunlar olmadan işlem yapılması mümkün değil."
Çiğdem Mater'in avukatı Hürrem Sönmez şunları söyledi: "Mütalaada 'anlaşılmıştır' ile biten cümleler var. Müvekkilim ile ilgili "Gezi kalkışmasının başarısız olması sonucu belgeselin yarım kaldığı anlaşılmıştır" denilmiş. Ben avukatı olarak neden çekmediğini bilmiyorum. Siz nereden anladınız?"
Sönmez şöyle devam etti: "Müvekkilin ‘Ermenistan Erivan film festivaline götürülen ve hükümeti yıkmak için çektiği’ iddia edilen videonun ne olduğunun tespit edilmesini ve iddia makamının iddiasını somutlaştırmasını talep ediyoruz."
Yargılananlardan Mine Özerden şunları söyledi: "Tevsii tahkikat talebimiz var. Daha önce yazılı olarak da bildirdik ama reddettiniz. Bu kararınızdan dönmenizi talep ediyorum. 61. hükümetin mağdur olarak belirtilen üyelerinin tanık olarak dinlenmesini istiyorum."
Osman Kavala da "Taleplere katılıyorum ve bunlarla ilgili kararınızı bekliyorum" dedi.
Taleplerle ilgili görüşü sorulan duruşma savcısı Edip Şahiner süre taleplerinin kabulüne karar verilmesini istedi. Savcı Şahiner Osman Kavala'nın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti.
Savcının talebi üzerine tekrar Kavala söz aldı ve şunları söyledi:
"Beraat ettikten ve tahliye kararı verildikten sonra iki ayrı suçtan tutuklandım. Barkey ile görüşmelerle ilgili herhangi bir somut bilgi ve belge de konmadı dosyaya. Bu görüşmeler sadece birbirine yakın baz istasyonundan gelen sinyale dayanıyordu."
"Casusluk suçundan tutuklanmış olduğumun hukuksuz olduğu aleni hale gelmiştir. Özellikle ‘casusluk’ suçlamasına dair ne ortada temin edilmiş bir bilgi var, ne de iddia makamı bu bilginin ne olduğunun araştırılmasına dair bir çaba."
"Casusluk suçlamasının kurucu unsurunun var olmadığını, bu husus var olmadan böyle bir suçlama yapılması tamamen hukuk dışıdır."
Kavala'nın avukatlarından Köksal Bayraktar da tekrar söz alarak şunları söyledi: "Bir insanı casuslukla suçlayarak vatan haini ilan ettiniz. Mütalaada bu suçlama başka bir suçun unsuru haline getirildi."
“Ölçülülük işlenen fiile göre tespit edilir diyor AİHM. Müvekkilimiz hangi fiili işlemiş? Hangi suçun vasıf ve mahiyeti? Biz burda 3 ayrı suçlamadan yargılanıyoruz" diyen Köksal Bayraktar tahliye talep etti.
Mahkeme esas hakkındaki mütalaaya karşı beyanda bulunmadıkları için sanıklara ve müdafiilerine "son kez süre verilmesine" karar verdiklerini belirtti. Bir sonraki duruşma 22 Nisan 2022 saat 10.00'da. Osman Kavala'nın tutukluluk halinin devamına karar verildi.
(Ajanslar, @gezisavunmasi)