Glasgow’da düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği 26’ncı Taraflar Konferansı’nda (COP26) devletleri iklim değişimini durdurma konusunda gerçekçi adımlar atmaya çağıran Türkiye’den 120’den fazla aktivist bir imza metni yayımladı.
Aralarında Sezen Aksu, Sertab Erener, Feryal Öney, Lale Mansur, Serra Yıldırım, Oya Baydar, Ömer Madra gibi isimlerin de olduğu aktivistler iklim için atılan adımların yetersizliğini vurguladı.
“Ben de varım” diyen imzacılar 6 Kasım Cumartesi küresel eylem günü ve sonrasında gösterilecek dayanışmanın önemine vurgu yapıyorlar.
Çağrı metni şöyle:
“Dünya liderleri kasım ayında, geleceğimizi belirleyeceği ortada olan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği 26’ncı Taraflar Konferansı (COP26) için Glasgow’da buluşacak.
Küresel ortalama sıcaklık artışını 1,5 derece ile sınırlandırmak için emisyonların 2030 yılına kadar yarıya indirilmesi hedefi, bizlere iklim kaosundan çıkış için sadece yüzde elli şans tanıyan bir hedeftir. Üstelik bu yetersiz hedefin bile çok gerisindeyiz.
Gerçeği, yükselmekte olan emisyon değerlerinden okuyabiliyoruz. Küresel emisyonların 2030 yılına kadar 2010 seviyelerine kıyasla %16 artması bekleniyor!
Peki 30 yıldır sürdürülen iklim zirvelerinde bir araya toplanan liderler bu süre boyunca ne yaptı?
30 yıldır aynı ezberleri dinliyoruz. COP26 öncesinde verdikleri demeçlerden de anlıyoruz ki bir iklim zirvesini daha boşa harcayacak, her bir günün yaşamsal önemde olduğu bu tarihi sınırda, bizi oyalamaya devam edecekler.
Artık zaman çerçevesi daraldı; 1,5 derece hedefinde başarılı olabilmek için, yani bugünü ve geleceği kurtarmak için hemen harekete geçilmeli; 2050 değil 2030 yılına dek fosil yakıt emisyonlarının sıfırlanması hedeflenmelidir.
Hem Glasgow’da hem de dünyanın dört bir yanında kitlesel protestolar inşa etmek zorundayız.
Bilimin arkasında birleşen küresel iklim hareketinin sloganı; ‘Sistemi Kökten Değiştir’ (Uproot The System).
Bu hareketin Türkiye ayağı olarak, iklim adaleti ve adil dönüşüm ilkeleriyle bir araya gelen bizler de 6 Kasım Uluslararası Eylem Günü’nde COP26 zirvesini protesto etmek ve ‘Harekete geç!’ demek için örgütleniyoruz.
Gezegenin bütününün tehlikede olduğunu söyleyenlerin sesinin yükselmesi için, sesimizi ve gücümüzü büyütmek için bir araya geliyoruz.
‘Ben de orada olacağım’ diyen herkesi 6 Kasım Küresel Eylem Günü’nde bu harekete katılmaya davet ediyoruz.”
İklim aktivistleri 6 Kasım Cumartesi günü saat 15.00’te Kadıköy’deki Süreyya Operası önünde bir araya gelecek. Burada gerçekleştirilecek basın açıklamasının ardından Müze Gazhane’ye yürüyüş düzenlenecek.
Gazhane’de ise aktivistlerin konuşmalarının yer aldığı forumun yanı sıra Asena Akan, Banu Kanıbelli, Ceyda Özbaşarel ve İdil Meşe sahne alacak.
Türkiye neden sessiz?
Bu arada zirvede ilk hafta tamamlanırken birçok ülke kömür kullanımını bırakmaya yönelik adımlar açıkladı, Ancak sivil toplum kuruluşları Paris İklim Anlaşması’nı onaylayan Türkiye’den kömürden çıkışa dair hiçbir açıklama olmamasını eleştiriyor. Aralarında WWF-Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), Greenpeace Akdeniz, Avrupa İklim Eylem Ağı (CAN Europe), Kömürün Ötesinde Avrupa (Europe Beyond Coal), Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği gibi sivil toplum kuruluşlarının da bulunduğu 15 kurum yaptığı ortak açıklamada, Türkiye’nin zirve bitmeden yeni kömürlü termik santral yapmayacağını ve kömürden çıkış tarihini açıklamasını talep etti.
Yapılan açıklamada,
"Kurumlar, Paris İklim Anlaşması’nı onaylayan ve 2053 için net sıfır karbon hedefini açıklayan Türkiye’nin atması gereken en hızlı ve gerçekçi adımın kömürü en geç 2030 yılına kadar elektrik sisteminden çıkarmak olduğu konusunda hemfikir.
Geçtiğimiz günlerde yayımlanan ‘‘Karbon Nötr Türkiye Yolunda İlk Adım: Kömürden Çıkış 2030’’ raporuna göre mevcut kömür teşviklerinin kaldırılması ve ‘‘kirleten öder’’ ilkesi çerçevesinde karbon emisyonunun fiyatlandırılması ile en geç 2030 yılına kadar kömürden çıkış doğal seyrinde gerçekleşebilecek.
Türkiye 2053 net sıfır hedefinde kararlıysa kömürden çıkış tarihi açıklamak zorunda; çünkü söz konusu rapor gösteriyor ki mevcut politikalarla bu hedefi yakalaması imkansız. Türkiye kömürden çıkış tarihini belirleyip küresel işbirliklerine ne kadar erken katılırsa, bu süreç toplumun geneli için o kadar kazançlı olacak" dendi.