Zirve katliamında sanıklar Emre Günaydın’ı suçladı. Sanık Abuzer Yıldırım, “Emre, ağabeyinin Sedat Peker’in çevresinde olduğunu, istediğini yapmazsak başımıza çok işler geleceğini söylüyordu” dedi.
Malatya Zirve Yayınevi katliamında sanıklar aralarındaki Emre Günaydın'ı işaret ederek, 'ağabeyinin Sedat Peker'in yanında olduğu' tehdidiyle onları birlikte hareket etmeye zorladığını söyledi.
Malatya'da 18 Nisan 2007 tarihinde Zirve Yayınevi'nde çalışan Alman uyruklu Tilman Ekkehart Geske ile Necati Aydın ve Uğur Yüksel'in öldürüldüğü olayın davasında sanıklardan Abuzer Yıldırım, sanık Emre Günaydın, ağabeyinin olduğunu söylediği kalabalık fotoğraflar gösterdiği belirterek “Ağabeyinin Sedat Peker’in yanında olduğunu, çevresinin çok geniş olduğunu söylüyordu. Birlikte hareket etmezsek başımıza çok işler geleceğini belirtiyordu” dedi. Malatya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada sanıkların savunmaları alındı.
Emekli orgeneral Hurşit Tolon’un avukatı İlkay Sezer, daha sonra savunma yapacaklarını söyledi. Sanık Emre Günaydın da aynı beyanda bulununca Mahkeme Başkanı Hayrettin Kısa “Burası köy imece meclisi değil, savunmalar dosyadaki sıralamaya göre alınacak. ‘Ben savunmamı şunun savunmasından sonra yaparım’ ifadelerini susma hakkını kullanmak olarak kabul ediyorum” dedi.
Bunun üzerine Günaydın ve diğer sanıklar savunma yapacaklarını beyan etti. İlk olarak savunmasını yapan sanık Cuma Özdemir, “Olay yerine tehditle gittim. Emre Günaydın’ın zorlaması ve tehditleriyle başımıza böyle bir olay geldi” dedi. Sanık Salih Gürler de “Tehdit ve baskıyla olay yerine gittim. Beni de olay yerine korkutarak, aileme ve yakınlarıma zarar vereceğini söyleyerek, tehditle götürdü” diye konuştu. Abuzer Yıldırım da savunmasında “Çok saf, hiçbir konuda bilgi sahibi olmayan birisiydim” demesi üzerine Başkan Kısa, “Saf, hiçbir konuda bilgi sahibi olmadığını söylüyorsun. Böyle ciddi ve bu kadar vahim bir olayın içerisine nasıl girdin?” diye sordu. Yıldırım, Emre Günaydın’ın sürekli ağabeyinin fotoğraflarını gösterdiğini belirterek “Ağabeyinin Sedat Peker’in yanında olduğunu, çevresinin çok geniş olduğunu söylüyordu. Birlikte hareket etmezsek başımıza çok işler geleceğini belirtiyordu” diye konuştu. Başkan Kısa’nın, olay günü veya öncesinde “Size herhangi bir şey içiren oldu mu” sorusuna Yıldırım, şu yanıtı verdi: “Direkt olarak bize herhangi bir şey içiren kimse olmadı. Ancak Emre Günaydın’ın babasına ait spor salonunda çay falan içtik. İçeceğimize ilaç falan katılmış olabilir. Olay günü robot gibiydik. Emre bize ne dese onu yapıyorduk. Örneğin; bize not yazmamızı söylediğinde not yazıyor, ‘sen şurada dur’ deyince orada duruyorduk.” Emre Günaydın da hiç kimseyi tehdit etmediğini ileri sürerek “Bütün suçu benim üzerime atıp, ceza indiriminden yararlanmak için yapıyorlar bütün bunları” dedi.
“Ben Allah’tan korkan bir adamım. Ben Allah katında üzerime düşeni yaptım” diyen Günaydın “5 arkadaş, 5 tane saf genç bir araya geldik. Kendi kendimizi gaza getirdik, gittik ve olayı gerçekleştirdik” diye konuştu.
(Kaynak: Star)