Batman’a bağlı Gümüşörgü Jandarma Karakolu’nda askerlik yapan Sevag Balıkçı’nın, Kıvanç Ağaoğlu adlı bir askerin silahından çıkan kurşunla yaşamını yitirmesiyle ilgili davaya 7 Eylül Cuma günü Diyarbakır’da devam edilecek. Nor Zartonk İnisiyatifi, 5 Eylül Çarşamba günü Taksim Meydanı’nda davayla ilgili bir basın açıklaması yaparak militarizmin mahkum edilmesini istedi
Diyarbakır 2. Hava Kuvvet Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nde yapılacak olan duruşmada, mahkemeye ulaşmış bilirkişi raporları ele alınacak. Duruşmada, tanık Halil Ekşi’ye ifadesini değiştirmesi için baskı yapan, sanık Ağaoğlu’nun yakını Bülent Kaya’nın da dinlenmesi bekleniyor.
Sevag’ı vuran serbest
Nor Zartonk İnisiyatifi, Cuma günü görülecek davaya dikkat çekmek için 5 Eylül Çarşamba günü Taksim Meydanı’nda bir basın açıklaması yaptı. Sevag’ı vuran Ağaoğlu’nun tutuksuz yargılanmasının eleştirildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Sevag Şahin Balıkçı’nın, Ermeni Soykırımı’nın 96. yıldönümü olan 24 Nisan 2011’de, Batman’ın Kozluk ilçesinde zorunlu askerliğini yaptığı sırada silah arkadaşı Kıvanç Ağaoğlu’nun silahından çıkan kurşunla ‘kazara’ öldürüldüğü söylendi. Ermeni olmak bir kere daha pahalıya mal oldu ve ırkçılık onu aramızdan aldı. Basın emekçileri, öğrenciler, Kürt siyasetçiler, devrimciler ve akademisyenler; sırf düşündükleri, sorguladıkları ve eleştirdikleri için tutsak edilirken, Sevag’ın katil zanlısı daha ilk duruşmada serbest bırakıldı.”
‘Militarizm mahkûm edilsin’
Açıklamada, Sevag’ın vurulmasıyla ilişkili olarak birbirinden farklı iki tutanak hazırlanmasına dikkat çekilirken, görgü tanığı Halil Ekşi’nin baskı sonucu ifadesini değiştirdiği hatırlatıldı ve rütbeli personelin de görevini ihmal ettiğinin altı çizildi. Gerçeğin bir an önce açığa çıkarılmasını isteyen Nor Zartonk, Sevag’ı ölüme götüren militarist zihniyetin mahkûm edilmesini istedi: “Ülkede şovenizm, devlet yetkilileri tarafından, farklı etnik gruplara karşı her daim tetikleniyor. 1915’te olduğu gibi, Ermeniyi öldürmek ülkede meşruluğunu hâlâ koruyor ve katiller cezalandırılmıyor. Kışlalarda işlenen bu cinayetler, ‘şaka’, ‘intihar’ gibi lanse edilerek örtbas edilmeye çalışılıyor. ‘İntihar eden’ ya da ‘şaka’ sonucu ölen insanların birçoğu Kürt, Alevi ve Ermeni olması dikkat çekiyor. Öte yandan bu kanlı sisteminde yer almayı reddeden savaş karşıtları ve vicdani retçiler, uzun hapis cezalarıyla karşı karşıya bırakılıyor, disiplin koğuşlarında baskıya ve işkenceye maruz kalıyorlar.”
‘Kimse asker doğmaz’
Nor Zartonk’un açıklaması şu sözlerle tamamlandı: “Kışlalarda yalnızca insanlar değil, insanlık da öldürülüyor. Yaşamı savunan bizler, kışlanın dışında çocukların, kışlanın içinde ise gençlerin ölümüne neden olan, hayatın her alanına nüfuz etmiş militarizm ile mücadele için herkesi duyarlı olmaya, somut bir adım olarak da gençleri askere gitmemeye, kardeş kanı dökmemeye çağırıyoruz.”