ABD Temsilciler Meclisi’nde Ermeni Soykırımı tasarısının kabulünden saatler sonra İsrail “Mavi-Beyaz” İttifakı’nın liderlerinden Yair Lapid, “ABD Temsilciler Meclisi tarafından Ermeni Soykırımı’nın tanınması, tarihi gerçeklere ve adalete yönelikti. Türkiye’nin, dünyayı terörize ederek Ermeni Soykırımı’nı inkara zorlamasına izin verilemez” açıklamasını yapmıştı. “Yesh Atid” Partisi başkanı olarak defalarca Knesset tarafından Ermeni Soykırımı’nın tanınmasını önermiş olan Lapid, İsrail tarafından Ermeni Soykırımı’nın tanınması uğruna verdiği mücadelesine devam edeceğini duyurdu.Ezici oy çoğunluğuyla ABD Temsilciler Meclisi’nde kabul edilen Ermeni Soykırımı tasarısından hemen sonra, İsrail’de artık Ermeni Soykırımı’nın tanınması gerektiği tartışılıyor. Diğer yıllardan farklı olarak ABD’deki Yahudi çevreleri de kabul edilen bu tasarıyı desteklemişti. İsrail’in önde gelen siyasetçilerden, İsrail “Mavi-Beyaz” İttifakı’nın liderlerinden Yair Lapid ve İsrail eski İçişleri Bakanı ve şu anda “Likud” Partisi’nin üyesi olan Gideon Saar ülkeyi Ermeni Soykırımı’nı tanımaya çağırıyor. Siyasi çevreler konuyu gündemde tutuyor. “The Times of Israel” ve “The Jerusalem Post” gazetelerinde yayınlanan editoryal makaleler Soykırım’ı kabul etme çağrısında bulunuyor.
Lapid, Nisan 2019’da konuya değinmiş, İsrail hükümeti tarafından Ermeni Soykırımı’nın tanınmasının ve Türkiye’nin baskılarına boyun eğme politikasına son verilmesinin zamanı geldiğini vurgulamıştı.
“Mavi – Beyaz” İttifakı’na giren “Likud” Partisi’nin üyesi, İsrail eski İçişleri Bakanı Gideon Saar da, Temsilciler Meclisi’nin Soykırım kararını memnuniyetle karşılayarak, kendi ülkesinin hükümetine aynısını yapma çağrısında bulundu. Twitter’de #Genocide (Soykırım) etiketini kullanan Saar, “İsrail’in de bu korkunç vahşeti net bir şekilde tanıması gerek” paylaşımını yaptı.
“Türkiye'nin dünyayı inkar ettiği soykırım ile korkutmasına izin verilemez. İsrail'in Ermeni Soykırımı'nı tanıması için savaşmaya devam edeceğim ”diyen Yair Lapid bu yılın başlarında soykırımın tanıması için Knesset’e sunulan tasarının güçlü bir savunucusuydu. Lapid, İsrail’in “ahlaki ve tarihsel sorumluluğuna” değinerek, bu yıl hükümetin “Ermeni soykırımını resmen tanıma ve Türk baskısı karşısında durdurma zamanı” olduğunu belirtiyor.
2016'da, Knesset Sözcüsü Yuli Edelstein, İsrail'i Türkiye ile ilişkilerinin zarar görebileceği ihtimaline rağmen Ermeni soykırımını tanıma çağrısı yapmış, "Bu korkunç soykırımı görmezden gelmemeli, küçümsememeli ya da inkar etmemeliyiz. Zamana ve mekana bağlı olarak mevcut çıkarlarımızı düşünmemeli, tarihin bu karanlık sayfasını aydınlatmalıyız” demişti.
Knesset sözcüsü olduğu dönemde soykırımın tanınması için en açık konuşulanlardan biri de Cumhurbaşkanı Reuven Rivlin olmuştu. Fakat, 2015'teki Soykırımın 100. yıl anma töreni sırasında Ermeni liderleri hayal kırıklığına uğratmış, bir hafta önce kullandığı soykırım sözcüğünü kullanmamıştı.
İlişkiler gergin
Ermeni soykırımının tanınması konusu son yıllarde oldukça sık Knesset'te gündeme geliyor. Kulislerde, Milletvekili Yair Tzaban'ın 1989'da ilk kez teklif ettiği tasarının bu yıl kabul edilebileceği konuşuluyor.
Hatırlamakta yarar var, bu yıl Haziran ayında, Başbakan Benjamin Netanyahu'nun Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik sözlerinden sonra, soykırımın tanınması konusundaki bakanlar tartışması da ertelendi. Böylece, Haziran ayının sonunda, devlet desteği olmadığı için tanınması planlanan Knesset oyu da iptal edilmişti.
Medyada da “Tanıyalım” yorumları
The Times of Israel gazetesinde, 30 Ekim’de Tio Staff imzasıyla “İsrailli Politikacılar ABD kararının ardından Ermeni Soykırımı’nı resmen tanımaya çağrı yapıyor” başlıklı bir makale yayınlandı. Makalede “İsrail'in Ermeni katliamını soykırım olarak resmen tanımayı reddetmesi, jeopolitik ve stratejik düşüncelere dayanıyor. 1.5 milyon Ermeni’nin katledildiği olaylar 30 ülke tarafından Soykırım olarak kabul ediliyor, İsrailli milletvekillerin önerisi, benzer bir tasarının Knesset’te de kabul edilmesi” deniyor.
The Jerusalem Post’un “Ermeni Soykırımı’nı kabul edin” başlığını taşıyan editoryal makalesi ise “105 yıl önce, Ermeni soykırımı başladı. Osmanlı Devleti'nde yaşayan Ermeniler, yetkili makamların emriyle sistematik olarak imha edildi. 1,5 milyon kadar Ermeni toplandı ve Suriye çöllerinde katledildi” cümleleri ile başlıyor.
Makalede, Birinci Dünya savaşı sırasında Alman generallerin saldırıları "toplam imha" olarak nitelendirmesi gibi kanıtlar ve hayatta kalanların yaşadığı dehşetlerin detayları anlatılıyor.
“Soykırımın ardından kurulan bir devlet olarak İsrail, bir hükümet tarafından katliam ve sistematik cinayete maruz kalan küçük bir azınlık olmanın ne demek olduğunu çok iyi biliyor. Ermeniler gibi, Yahudiler de bu acıyı çok iyi biliyor...” denen makalede İsrail'in Türkiye ile bağını baltalayacağı düşünüldüğünden yıllarca susulduğu fakat artık durumun değişmesi gerektiği belirtiliyor.
“Şimdi bu hataları düzeltmek için değerli bir fırsatımız var. İsrail-Türkiye ilişkileri her zamankinden daha kötü seyrediyor. Erdoğan, Türkiye’de ve bölgedeki otoriter gündemin bir parçası olarak ümitsizce İsrail’e saldırmaya devam ediyor. Eylül’de BM’de İsrail’i Nazi Almanya’sı ile karşılaştırdı, Türkiye, diğer ülkeleri tehdit edebileceğini ve bu ülkeleri daha sonra Türkler için bir gurur meselesi olan Ermeni soykırımını tanımaktan caydıracağını düşünüyor. İsrail'in Türkiye'nin tepkisinden korkmak için artık bir nedeni yok.” denilen makalede Lapid ve Sa'ar haklı olduğu ve İsrail’in doğru şeyi yapmasının zamanı geldiği belirtildi.