Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev arasındaki Karabağ konulu ilk resmi görüşme 29 Mart’ta Avusturya’nın başkenti Viyana’da gerçekleşti. Paşinyan Başbakan olduktan sonra 4 kez görüşen liderler, bu kez sadece Karabağ’ı konuşmak için biraraya geldiler.
İkili arasındaki özel görüşme 2 saat sürerken, Rusya’dan İgor Popov, Fransa’dan Stefan Visconti, ABD’den Andrew Schofer, Minsk Grubu eş başkanları ve Dışişleri Bakanları Zohrap Mnatsakanyan ile Elmar Mamedyarov’un katıldığı ikinci tur müzakereler 1 saat daha devam etti. Gözlemcilerin çoğunun olumlu not verdiği görüşme iki ülke liderleri tarafından da “iyi geçti” şeklinde yorumlandı.
Paşinyan toplantının hemen ardından "Müzakerelerde bir devrim veya olağan üstü bir gelişme yaşandığını söyleyemem, ancak yeni bir sürecin başlaması önemlidir. Çok derin, ciddi bir sorunumuz var ve bence konumlarımızı ifade edebileceğimiz, birbirimizi dinleyebileceğimiz, konuşabileceğimiz ve anlayabileceğimiz bir atmosfere sahip olmamız çok önemli” dedi. “Ermenistan’ın Kadife Devrimi”, Karabağ sürecinde yeni bir aşama olarak kabul ediliyor. Bu kez sürece dahil olan taraflar ve uluslararası oyuncular ateşkes sürecini güçlendirme konusunda daha vurgulu konuşuyorlar.
Öncelikler farklı
Nefret, propaganda dışlayıcı söylemlerin yerini yapıcı bir diyaloga bırakabilmesi şansı, bölgeye ve halklara uzun vadeli bir barış getirebilecek tek şey, artık bunu taraflar da çok iyi anlıyor. Fakat iki tarafın öncelikleri farklı.
Yerevan için müzakere sürecinde en önemli konularının başında gelişmeler konusunda Azerbaycan’ın izleyeceği yolu anlayabilmek geliyor. Ermenistan sadece barışçıl yollar ile sorunu çözmekten yana olsa da, Azerbaycan’ın savaş ortamı yaratması halinde karşılık vereceğini söylüyor. Ama asıl önemli konu, Azerbaycan’ın sorunu masada çözmek konusundaki kararlığına güvenebilmek.
Paşinyan için önemli konulardan bir diğeri ise toplantının formatı. Yani masada Karabağ’ın da olması gerekliliği. Paşinyan toplantılarda Bakü ve Yerevan dışında Stepanakert’in de temsil edilmesi gerektiğini sık sık dillendiriyor. Paşinyan’a göre müzakerelerde Karabağ’ın güvenliğinin tek garantörü Ermenistan olsa bile, uzun vadeli bir barış için Karabağ’ın katılımı hayati.
Yerevan’ın üzerinde durduğu bir diğer konu ise başlayan yeni dönemin nereden devam edeceği. Bilindiği gibi süreç 2011 yılında Kazan'da, Aliyev'in uzlaşma ile ilgili çalışma anlaşmasını reddetmesiyle ile sona ermişti. Süreç, Nisan 2016’da, Karabağ Dört Gün Savaşında (Mikro Savaş) sarsıcı bir darbe almış, taraflar arasındaki güveni sarsmıştı.
Müzakerelere hangi belge üzerinden devam edileceği ise bir başka sorun. Esas olarak alınan Madrid Belgesi veya (Hakların eşitliği ve halkların kendi kaderini tayin hakkı, bölgesel bütünlük, güç ile tehdidin kaldırılması konularını da kapsayan) türevi belgeler hangi aşamada nasıl kullanılacak hala soru işareti.
Paşinyan 5 bölge konusunda hassas
Paşinyan daha önce de belirttiği gibi Karabağ sorununu miras aldığı noktadan şikayetçi. Önceki Ermenistan hükümetlerin 5 bölgenin boşaltılması yönündeki sözleri ve Madrid belgesindeki 3 noktayı yanlış yorumlamaları Paşinyan’ı rahatsız ediyor. Paşinyan bu konulara açıklık getirmek ve daha farklı bir yoldan gitmekten yana gözüküyor.
Azerbaycan Karabağ’ı masada istemiyor
Azerbaycan kesin olarak Karabağ’ı masada görmek istemiyor, bunun en basit sebebi Karabağ halkının kendi kaderini tayin hakkını tanımaması. Bu açıdan uluslararası katılımın da olduğu müzakerelerde Azerbaycan’ın arzusu Karabağ sorunun Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki bir toprak sorunu olduğunu göstermek. Bu anlamda, Paşinyan ve Aliyev’in gözüken en büyük başlangıç sorunu bu; müzakerelerin formatı.
Diğer yandan Azerbaycan için Paşinyan ile temaslarda bulunmak hem artıları hem eksileri olan bir durum. Azerbaycan Paşinyan’ı, Robert Koçaryan ve Serj Sarkisyan'a göre tamamen ayrı bir yere koyuyor.
Öncelikle Paşinyan Karabağlı değil, ayrıca Karabağ Özgürlük Hareketi’nde savaşmış, herhangi bir rol üstlenmiş de değil. Bu açıdan Paşinyan Azerbaycan için “daha iyi” bir seçenek. Bunun yanında Paşinyan, selefleri ile kıyaslanmayacak bir halk desteğine sahip.
Paşinyan’ın Karabağ toplantısı ardından sarf ettiği “Bulacağımız barış yolu sadece Ermenistan ve Karabağ için değil, Azerbaycan halkı için de kabul edilebilir olmalı, biz halkların huzurundan yanayız. Bu anlamda Azerbaycan halkını barışa hazırlama görevinde bizim de üstümüze düşenler var.” sözleri ilk kez Ermenistan tarafından resmi bir temsilcinin Azerbaycan’ı bir yönetim değil, bir halk olarak görmesi açısından çok önemli ve çarpıcı.
AGİT ve BM memnun
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres, Minsk Grubu eş başkanlarının himayesinde Viyana’da uzun zaman sonra ilk kez düzenlenen Paşinyan–Aliyev görüşmesini memnuniyetle karşıladığını duyurdu. BM resmi sitesinde yer alan açıklamaya göre Guterres, Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in, “barışa giden şartların oluşturulmasına” ve “müzakerelerin ilerlemesine” odaklandığını dile getirdi..
AGİT Dönem Başkanı, Slovakya Dışişleri Bakanı Miroslav Lajcak da "Müzakere süreci ve liderlerin ateşkes konusundaki kararlılığı ve insani yardım alanlarında adımlar atma kararlılığını olumlu değerlendirmeye ve desteklemeye devam ediyoruz" dedi.
Paşinyan toplantıyı Facebook’ta canlı yayın ile anlattı
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan toplantı bitiminde resmi Facebook sayfasından yaptığı canlı yayında Viyana’da Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile gerçekleştirdiği görüşme hakkında konuştu. Paşinyan özellikle Aliyev ve Azerbaycan’ın itirazlarına rağmen Dağlık Karabağ’ın taraf olarak müzakerelere dahil olma gerektiğini savunmaya devam edeceğini açıkladı.
Paşinyan Azerbaycan Cumhurbaşkanı’nın itirazının ileride bu konunun konuşulmayacağı anlamına gelmediğini de vurguladı. Paşinyan’a göre 1998-2018 yılları arasında Ermenistan’ı yöneten kişiler Karabağlıydı ve farklı dönemlerde Karabağ’da da lider konumundaydılar, dolayısıyla kendileri aynı zamanda Karabağ’ı temsil etme hakkını kendilerinde bulabiliyorlardı. Paşinyan kendisinin Karabağ doğumlu olmadığını ve Karabağ’da herhangi bir devlet görevinde bulunmadığını dolayısı ile müzakerelerde Karabağ’ın kendini temsil etmesi gerektiğini savundu. Paşinyan aynı zamanda Karabağ’ın müzakere masasına oturmasının Azerbaycan için bir yenilgi sayılmaması gerektiğini söyledi. Paşinyan Karabağ’ın masada olmamasının müzakereleri eksik kıldığını belirtti.