Benim balıkçılık kariyerimi bitiren adam, Heybeliada’da balık avı için çapari ve kurşun da satan kırtasiyeci Çetin Amca’dır. Çapariyi açamayıp dolaştırdığımda, kurşunu kopardığımda sürekli oraya gitmemden bıkmış olmalı ki bana başka bir hobi bulmamı tavsiye etmişti. Öyle kolay kolay tavsiye dinlemeyen biri olarak bu tavsiyeye uymamı sağlayan şey ise bambaşkaydı: çizgi romanlar. Dükkânında çizgi roman kiralardı. İlk kitabı parasını verip alırdınız, sonra o kitabı götürüp ufak bir paraya başkasıyla değiştirebilirdiniz. Dükkânın kapısında okuyup değiştirdiğim çizgi romanlar olduğunu hatırlıyorum. Oltalar yerine çizgi romanları tercih etmeye başladığım zamanlarda, en sevdiğim çizgi romanların başında Tenten geliyordu.
Tenten maceralarını Çetin Amca’dan kiralayarak değil, Milliyet gazetesinin verdiği, saman kâğıda basılı, el kadar versiyonlarından okurdum. Babam Milliyet okumadığından, beni bakkala gönderip ekmek, gazete aldırıp da para üzerini bana bıraktığında alabiliyordum Tenten ekini.
Çocukken “Büyüyünce gazeteci olacağım” diye dolaşmamda Tenten’in büyük payı vardı bence. Hatta Tenten’den sonra basılmış olan Superman’de Clark Kent’in gazeteci olmasında bile payı vardır bunun mutlaka.
Tenten kahramanları arasında en çok sevdiğim ise, kesinlikle Kaptan Haddock’tu. Adı İngilizcede mezgit balığı anlamına gelen ayyaş kaptanın şahane küfürleri vardı: “Milyonlarca batık gemi adına”, “100 bin fırtına adına bahse girerim ki”, “idam kaçkını”, “halı tüccarı”, “turta kalıbı”, “insan yiyen”, “ölü gömücü”, “bin milyar kere bin lombar”...
Aslına bakarsanız, Kaptan Haddock Tenten’in ilk maceralarında yoktur ve bence o maceraların da pek tadı tuzu yoktur. Tenten’le ‘Altın Kıskaçlı Yengeç’ macerasında tanışırlar. Haddock, ‘Karabudjan’ adlı geminin kaptanıdır. Gemisinde neler olduğunu bilmez bir halde, sarhoşken, Tenten sayesinde ayılır ve olaylar gelişir.
Tüm maceralarda konu ne kadar alengirli olursa olsun, eğer etrafta bir yerlerde içki varsa kaptanın aklı mutlaka o şişededir. Ve ne olursa olsun, Kaptan o şişeye ulaşır. ‘Kırmızı Korsan’ macerasında, 250 yıllık bir Jamaika romu bulduğundaki sevinç ifadesi görülmeye değerdir. Sarhoş ve genelde işlerin sarpa sarmasında çok payı olmasına rağmen şövalye ruhludur. Gemisinde bir siyahiye kötü davranan Arap şeyhini şahane küfürlerle gemiden kovar. Kırmızı Korsan’ın hazinelerini bulur, Tenten’le beraber gezer, hatta Moulinsart şatosunun sahibi olur.
Tenten bu sene 90 yaşında. Her ne kadar tatlı bir çocukluk hayali olsa da, epey tartışmalı bir karakter kendisi. ‘Esrarengiz Yıldız’ macerasında Yahudi karşıtlığı yaptığı iddia edilir. Belçikalı yazarı Hergé, zaman zaman buna benzer ithamlarla karşılaşır. ‘Tenten Kongo’da’ macerası sonraki baskılarda epey düzeltmiş olsa da, ilk yayımlandığında, Belçika’nın sömürgesi olan Kongo hakkında pek iyi hisler uyandırmaz. Eduardo Galeano bu macera hakkında şunları yazar:
“Çizgi roman kahramanı Tenten beyaz ırkın medenileştirme erdemlerinin ete kemiğe bürünmüş halini canlandırdı. En heyecanlı macerasında Tenten o sırada hâlâ Belçika’nın mülkiyetinde bulunan Kongo’yu ziyaret etti. Orada siyahların sersemliklerine kahkahalarla güldü ve vaktini avlanarak geçirdi. On beş tane antilop öldürdü, postuna bürünüp kılık değiştirmek için bir maymunun derisini yüzdü, dinamit lokumuyla bir gergedanı havaya uçurdu ve birçok timsahın açık duran ağzına ateş etti. Tenten fillerin siyahlardan çok daha iyi Fransızca konuştuklarını söylüyordu. Yanında bir hatıra götürmek için o fillerden birini öldürdü ve dişlerini söktü. Yolculuk çok eğlenceli geçti.”
Tenten, Türkiye’de ilk defa 1950 yılında yayımlanmaya başlar. Bütün dünyada 50 dile çevrilir ve 200 milyondan fazla baskı yapar. 1961 yılında çekilmiş bir Fransız filminde İstanbul’a gelir ve hatta Hollywood bile Tenten maceralarını filme çeker.
Ama Tenten’in gerçek hayattaki en ilginç macerası da belki bu topraklarda yaşanır. Dünyada 23 kitap olarak yayımlanan Tenten, ülkemizde daha fazla macerasıyla okurlara ulaşmıştır. ‘Tenten İstanbul’da’, ‘Marmara Canavarı’, ‘Tenten Afrika’da’, ‘Merih’e Gidiyoruz’, ‘Uğursuz Film’, ‘Esrarlı Sirk’, ‘Asilere Karşı’, ‘Perili Dağ’ ve ‘Yamyamlar Arasında’ adlı maceralar ülkemizde çizilmiş ve yayımlanmıştır.
Hatta bu maceraların birinde Kınalıada’ya yerleşme kararı alan Kaptan’ın yanına gelen Tenten, adada denize girip balık tutma hayali kurar.
Tenten albümlerimi sonunda Kadıköy’deki Büyülü Dükkân’dan tamamlayınca, Tenten hakkında bir-iki kelam edeyim istedim.