Bu köşede defalarca bahsettiğim, doğal şarap üreticisi Gelveri son günlerde büyük sorunlar yaşıyor.
Bana gönderdiği mektubu hiç dokunmadan yayımlamak istiyorum.
Anadolu’nun ortasında, çok zor şartlarda müthiş işler yapan bir üreticiyi isyan etme noktasına getirenler utanmaz gerçi ama belki umursayan birileri çıkar diye umuyorum.
Şarap üreticisi olarak yaşadığımız sorunları yazmak beni, okumak da sizi ve herkesi canından bezdirmeye yeter ve de artar.
Ama dün, bugüne kadar yaşadıklarımızın hepsine rahmet okutacak türden bir olay yaşadık. O nedenle uzun uzun her şeyi değil, sadece onu anlatmak istiyorum, yayımlayacağınızı ve sesimizi duyuracağınızı ümit ederek.
TAPDK diye bir kurum var(dı). Açılımı Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu. Bu ve benzeri kurumların ne işe yaradığını muhatapları bilir. Kısaca, bu kurumlar piyasayı düzenler ve denetler.
TAPDK’yı Aralık 2017’de bir gece ansızın torba yasa ile kapatıverdiler.
Aylarca yetkilerin hangi kurumlara devredileceğini bekledik. Tarım ve sağlık bakanlıklarına dediler. Tarım il müdürlükleri “Yetkilendirilmedik” dedi, TAPDK “Yetkim yok” dedi.
TAPDK döneminde en küçük değişiklikler dahi bize önceden yazılı olarak bildirilir, bunlara uymamız istenir, uymayanlara da uygulanacak cezai işlemler madde madde sıralanırdı. Biz üreticiler de ona göre davranırdık.
Yaklaşık yedi aydır kapatılma ve akabinde yetkilendirilen kurumlar ile ilgili herhangi bir yazı, bilgi, belge almadık. Sadece TAPDK’nın resmî internet sitesinde yapılan duyurular, başka bir şey yok.
Biz Almanya, İngiltere, İtalya, İspanya, Danimarka, Japonya, Amerika ve Kanada’ya şarap satıyoruz.
AB üyesi ülkelere herhangi bir gıda ürününü ihraç edebilmeniz için ürününüzü akredite bir laboratuvarda analiz ettirmeniz, o analiz raporlarını da bağlı olduğunuz kuruma (biz TAPDK’ya bağlıyız) onaylatmanız gerekir.
Bu süreç analiz sayısına bağlı olmakla birlikte en hızlı 25 günde tamamlanır.
Bu günlerde Almanya’ya ürün göndermemiz gerekiyor. Laboratuvar sonuçlarını, yeni adı Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Gıda Kontrol Genel Müdürlüğü olan kurumumuza gönderdik. Ürünlerimizi de İstanbul’daki nakliye firmasının deposuna sevk ettik. Amacımız bayram öncesi evrak sürecini tamamlayıp, bayram sonu da transferi gerçekleştirmekti.
Müşterilerimizle de o şekilde konuştuk.
Ama eski adı TAPDK, yeni adı Gıda Tarım Hayvancılık Bakanlığı Gıda Kontrol Genel Müdürlüğü olan kurumumuzda yeniden isim değişikliğine gidilmiş.
Yeni ismin Brüksel’deki AB ofisine yazı ile bildirilmesi, Brüksel’deki ofisin bu değişikliği resmî gazetede yayımlaması ve Ankara’ya cevaben resmî yazı yazması gerekiyormuş.
Bütün bunlar gerçekleşmeden ihracat için hiçbir evraka kurumun imza atma, onay verme yetkisi yokmuş, olamazmış. Brüksel’e değişikliği bildiren yazıyı geçen hafta yazmışlar ama sonuçlanması en az bir ay sürermiş. Net olmamakla birlikte, ihracat için onay almamız ancak bu süre sonunda mümkünmüş.
Uzun sözün kısası, malımızı ihraç edebilmek için onay bekliyoruz ama bu onayı verecek yetkili bir kurum yok.
Bizden önce başvuran başka bir firma da bir aydır bekliyormuş.
Şimdi ben merak ediyorum, madem TAPDK’yı kapatacaktınız, neden bu yetkileri önceden devretmediniz?
A firmasının mağdur olması, B firmasını da mağdur etme hakkı verir mi?
Bu devletin ayıbı değil mi?
Bize, sadece bir yıl geçerliliği olan tek bir mührü 5750 TL’ye satan devlet bu parayı nasıl kazanacağımızı düşünmez mi?
Vergi aflarına hiç değinmeyelim zaten. Zira çok ağırıma gidiyor.
Biz avuç içi kadar, küçücük bir işletmeyiz. Türkiye’de ilk ve tek geleneksel metotla gerçek küp şarapları yapan tek üreticiyiz.
Bizi ve işletmemizi tanımak, konunun ve daha birçok sorunun detaylarını öğrenmek isterseniz, iletişim bilgilerimiz şunlardır.
telefon: 0555 98 00 345
e-posta: hacer.gelveri@gmx.de