Ermeni toplumundan yazar, akademisyen ve sanatçılar İstanbul Valiliği'nin yazısıyla engellenen Patrik seçiminin yapılması talebini içeren bir çağrı metnine imza attı.
Patriklik makamanın vekil tarafından yönetiminin sonlandırılmasının talep edildiği çağrı metninde Türkiye Ermeni toplumuna, Ruhani Kurul'a ve vakıf yöneticilerine görev, inisiyatif ve sorumluluk çağrısında bulunuldu ve "Vatandaşların taleplerine duyarsız kalmayacak devlet yetkililerinin medeni tepki ve talepleri göz önünde bulunduracağına eminiz" denildi. Metin ve imzalar şöyle:
Kamuoyunun dikkatine,
Seçilmiş son patrik Başepiskopos Mesrop Mutafyan’ın, kendisini maatteessüf iş göremez hale getiren elim rahatsızlığından sonra içine girdiğimiz zaten üzüntü ve kaygı verici süreçte endişelerimiz son günlerde yaşanan gelişmelerle daha da artmıştır.
Patriğin Adli Tıp tarafından da onanan ağır demans hastalığı neticesinde, bilinçsiz yatışı ve görevlerini yerine getirememesi sebebiyle, kaosu önlemek adına (teammüllere aykırı olduğu halde) kısa süreli bir çözüm arayışıyla, 2010 yılında Başepiskopos Aram Ateşyan Patrik Genel Vekili atanmıştır. Zaman içerisinde maalesef herhangi bir mucize gerçekleşmemiş ve Patriğin ağır sağlık sorunu 9 yılı aşkın süredir stabil kalmıştır. Dünyanın hiçbir yerinde bir makam uzun süreli boş bırakılamaz veya bir vekil aslı iş göremezken vekilliğe yıllarca devam edemez. Kilise teammülerine göre 7 yıl ifa edilmeyen makam boş ilan edilir. İçinde bulunduğumuz durumda Patrik fiziken hayatta olsa da, 9 yılı aşkın süredir bilinçsizce hasta yatağında yatmaktadır. Patriklik makamı, hayatın kaçınılmaz, reddedilemez ve geri döndürülemez gerçekleri neticesinde boştur. Bunun aksini iddia etmek dünyanın dönmediğini iddia etmekle eşdeğerdir.
Beklentimiz ve talebimiz patriklik makamının vekil tarafından yönetiminin sonlandırılıp, hem geleneklerimizin hem demokratik vatandaşlık hakkımızın gereği olarak halkoyuyla ve hak eden, muteber bir ruhani tarafından doldurulmasıdır.
Türkiye Ermeni toplumu üye ve kurumlarını her imkan ve platformda patriklik seçiminin ivedilikle yapılması hususunda destek ve göreve çağırıyoruz. Ruhani Kurul nezdinde, bütün din adamlarına topluma karşı olan sorumluluklarını hatırlatıyor, sözlerinin arkasında durmaya davet ediyoruz. Bu süreçte şu ana kadar seçilmiş temsilciler olma özelliklerine yakışmayacak bir pasiflik içerisinde olan vakıf yöneticilerini de inisiyatif almaya, ellerini taşın altına koymaya çağırıyoruz. Vatandaşlarının taleplerine duyarsız kalmayacak devlet yetkililerinin, medeni tepki ve talepleri göz önünde bulunduracağına eminiz.
Aranılan toplumsal huzur ancak hakkın ve adaletin gereği olan patrik seçimi, yine adil biçimde yapıldığı zaman gelecektir. Teslimiyetten doğacak sessizlik huzur değil, zuldür.
