‘Kapadokya’ ne anlama gelir, biliyor musunuz? Biraz araştırdığınızda karşınıza çıkan en yaygın bilgi şu: Farsça ‘kappa tuccia’nın (güzel atlar ülkesi) bozulmasıyla ortaya çıkmıştır. Herhalde, havalı bir isim olduğu için doğru olup olmadığını araştırmadan hemen her kaynak bu bilgiyi kullanmış. Ama maalesef, Kapadokya adının ne atlarla, ne de onların güzelliğiyle alakası var.
Kapadokya adının bu anlamı almasını sağlayan kişi, devlet sanatçısı unvanına sahip fotoğrafçı Ozan Sağdıç.
Kapadokya hakkındaki en iyi çalışmalardan birine imza atan Sağdıç, yapacağı bir sergi için, 80 darbesi zamanında sorguya çekilir. Ve kendisine, sergisinin yasaklanacağı bilgisi verilir. Nedeni, ‘Kapadokya’ gibi Rumca bir isimle sergi açılamayacağıdır.
Ozan Sağdıç, yetkilileri, Kapadaokya adının Rumca değil Farsça kökenli olduğuna, ‘güzel atlar ülkesi’ anlamına geldiğine inandırır. Çokça fotoğrafını çektiği yılkı atları da bu bilgiyi destekler niteliktedir.
O tarihte sıkıyönetimi atlatmak için atılan bir yalan her yerde karşımıza çıkan bir ‘gerçek’ haline gelmiş durumda. Kapadokya adı ister Rumca, ister Farsça olsun ve her ne anlama gelirse gelsin, bu bölge özellikle beyaz şarap üretmek için memleketin en özel yerlerinden biridir.
Kapadokya bölgesinde karasal iklim hâkimdir; yazlar kurak ve sıcak, kışlar soğuk ve karlıdır. Kapadokya bağları Kızılırmak havzasının iklimi yumuşatıcı etkisi ile, 900-1000 metre irtifanın yaz serinliğini bir araya getiren, çok kıymetli bir mikro iklime sahiptir. Yaz güneşini iyi alan ama sıcaktan kavrulmayan bu bağlarda, gece ile gündüz arasındaki yüksek sıcaklık farkı sayesinde üzüm hem tam olgunlaşabilmekte, hem de sağlıklı bir asitlilik yakalamaktadır. Ayrıca bölgenin mikroklima özelliği olan bu gece-gündüz arası yüksek sıcaklık farkı, üzümlerin şaraba yansıyan aromalarının sağlıklı bir şekilde oluşmasını da sağlar.
Üstelik volkanik toprak, bölgenin yerel üzümü Emir’e müthiş mineralli lezzetler de katıyor. Emir üzümü tüm bu özellikleri sayesinde asitli, canlı ve lezzetli beyaz şaraplar ortaya çıkarıyor.
Emir
Niğde ve Nevşehir bölgesinde yetişen Emir, genellikle çok açık sarı renkli, meyve aromaları önde olmayan, asiditesi yüksek, zarif şaraplar verir. Genellikle yeşil ve kırmızı elma ağırlıklı bir meyve aroması olan ve mineral tonlar taşıyan Emir, köpüklü şarap yapımında da kullanılmaktadır.
Emir, meşe ile çok uyuşmayan bir üzüm türüdür. Yaşamının ilk iki-üç yılında tüketilmeyip, daha uzun süre şişede bekletilen şarap, tazeliğini hızla kaybeder. Bu nedenle, yıllanabilen Emirler genellikle Narince üzümü ile kupaj yapılanlardır. Emir’in başarılı bir şekilde harmanlandığı diğer bir üzüm ise Sultaniye’dir.
Bu şaraplar aperatif olarak da içilseler de, soslarla zenginleştirilmemiş deniz ürünleri ve haşlanmış tavukla da iyi uyum gösterirler.
Emir şarapları hafif beyaz soslu makarnalarla da uyum gösterir.
Emir’de sık rastlanan aromalar şunlardır:
- elma
- limon
- çakıltaşı / kireçtaşı
Emir ve yemek:
Bu şaraplar yüksek asiditeleri nedeniyle kızartma ve buğulama balıkla ve diğer deniz mahsulleriyle iyi uyum gösterir.