İnsan Hakları Derneği Diyarbakır mitinginin bilançosunu açıkladı

İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi, haftasonu Diyarbakır'da BDP'nin 'Özgürlük için Demokratik Direniş' mitinginin engellenmesi, yaşanan ihlaller ve polis şiddetiyle ilgili bilançoyu açıkladı. Raporda, Diyarbakır'ın eylem günü 10 binden fazla polis ile 'abluka' altına alındığı belirtilirken, çok sayıda yaralanmanın yaşandığı ve yaralıların hastanelerden gözaltına alındığı tespiti yapıldı.

İHD Diyarbakır Şubesi, 14 Temmuz günü BDP ve DTK tarafından yapılmak istenen ancak valilik tarafından yasaklanmasının ardından polisin de müdahalesi ile şiddet olaylarının yaşandığı mitinge ilişkin hazırladığı Gözlem Raporu’nu düzenlediği basın toplantısıyla kamuoyuna açıkladı. 

Haberdiyarbakir.com sitesinde yer alan habere göre, İHD tarafından kent genelinde yapılan gözlem ve tespitlerden oluşan raporu okuyan Şube Başkanı Raci Bilici, 14 Temmuz’da Diyarbakır’da ortaya çıkan manzaranın ülkenin nasıl bir sorunsalın içerisinde olduğunun bir kez daha gösterdiğini söyledi. Valiliğin mitingi yasaklamasının tamamen soyut bir gerekçeye dayandığını düşündüklerini belirten Bilici, “Bu yasaklama kararı bu kenti ve dolayısıyla bütün bölgeyi 10 gün boyunca ciddi bir gerginliğe sevk etti. Valiliğin yasaklama kararına rağmen mitingin düzenleyicileri, her şeye rağmen belirlenen günde mitingin yapılacağını belirterek, yasağı tanımayacaklarını deklare etti. Bizler gerek İnsan Hakları Derneği olarak, gerekse de kentteki tüm sivil toplum örgütleriyle ortaklaşa yaptığımız açıklamalarda, mitinge yönelik yasak kararının antidemokratik olduğunu ve yasağın bir an önce geri alınmasını talep ettik. Ancak Diyarbakır Valiliği, bu kentin dinamikleri sayılan onlarca sivil örgütünün ve yüzbinlerce halkın bu talebini hiçe sayarak, yasağında ısrar etmiştir” dedi.

10 binden fazla polis

Bilici, şöyle devam etti: “Kent, dışarıdan getirilenlerle birlikte sayısı 10 bini aşan polis gücüyle tamamen ablukaya alınmış, şehre girişler yasaklanmış, her mahalle, her cadde, her sokak polisler tarafından adeta işgal edilmiştir. Miting saati yaklaştığında ise, şehir resmen savaş alanına çevrilmiş, hareket halindeki herkese yönelim ve saldırı gerçekleştirilmiştir. Bunun sonucunda onlarca kişi gözaltına alınırken, yüzleri bulan kişi de yaralanmıştır. Yaralananların başında ise polisin direk hedefi haline getirilen halkın seçilmiş temsilcileri olan milletvekilleri ve belediye başkanları olmuştur.”

Bilici, İnsan Hakları Derneği olarak, yakından takip ettikleri 14 Temmuz mitingini ve yaşanan olayları yerinde gözlemlemek amacıyla Yönetim Kurulu Üyelerinden oluşturdukları gözlemci heyetiyle sabah saatlerinden itibaren kent genelinde gözlemler yaptıklarını belirterek, şunları söyledi: “Gözlem ve tespitlerimiz sonucu ve resmi kaynaklar ile basın yayın organlarından aldığımız veriler sonucunda ortaya çıkan tespitlerimiz şunlardır;

  • BDP ve DTK tarafından yaklaşık bir ay önce yapılacağı dekare edilen “Özgürlük İçin Demokratik Direniş Mitingi” Diyarbakır Valiliği tarafından çeşitli gerekçelerle yasaklanmıştır. Bu yasak başlı başına düşünce ve ifade özgürlüğü önünde büyük engel teşkil etmiştir. Bu yasakla halkın en doğal hakkı olan meydanlarda kendini ifade etme özgürlüğü elinden alınmıştır.

  • Miting günü olan 14 Temmuz’dan bir gün önce kente birçok ilden takviye polis gücü getirilmiş, şehrin giriş çıkışları kontrol altına alınmış, kent merkezi de adeta kuşatılmıştır.

  • Miting öncesi olan 13 Temmuz akşamı polis anons araçlarıyla mahalleleri dolaşarak, halkı mitinge katılmamaları, aksi takdirde haklarında yasal işlem başlatılacağı yönünde tehdit etmiştir.

  • Yine miting öncesi gece bazı evlere baskın yapan polis, 6 kişiyi gözaltına almıştır. Baskınlarda ev halkına hakaret edilmiş, şiddet uygulanmıştır.

  • Mitingin yapılacağı günün sabahı kent merkezinde yaptığımız gezi ve gözlem sonucunda tüm şehrin özel harekat polisleri, çevik kuvvet ve sivil polislerin kontrolüne alındığı, bazı semtlerde; örneğin Koşuyolu Semti’nde her dükkanın başına bir veya iki polis gelecek şekilde polis konuşlandırıldığı, karadan alınan önlemlerin yanında havadan da sürekli olarak polis helikopterinin gezdiği, mitingin yapılacağı İstasyon Meydanına çıkan bütün yolların trafiğe kapatıldığı, oradan geçecek yurttaşların yönünün değiştirilerek başka yönlere yönlendirildiği tespit edilmiştir.

  • Sıkıyönetimi andıran bu önlemler sonucunda, kent genelinde araçlar durdurularak aramadan geçirildiği, yapılan GBT araştırmaları sonucu bazı şahısların gözaltına alındığı, bazı vatandaşların gözaltına alınmaksızın alıkonulduğu, birlikte seyahat eden herhangi bir grubun durdurularak “neden bir arada gezdikleri” şeklinde sorgulandığı, bu uygulamalara karşı çıkanların şiddete maruz kaldığı gözlemlenmiştir.

  • Mitingde seyyar satıcılık yaparak geçimini sağlamak isteyen bir seyyar satıcının dahi tablasıyla birlikte alıkonulduğu, satmak istediği puşi, flama ve renkli eşarplara el konulduğu görülmüştür.

  • Miting sabahı kentin birçok noktasıyla birlikte BDP il binası da polis ablukasına alınmış, partiye gitmek isteyen birçok vatandaşın engellendiği görülmüştür.

  • Kentin en işlek yerlerinden biri olan Koşuyolu Parkı’nda dinlenmek için bulunan halka polis müdahalede bulunmuş, vatandaşlar park dışına çıkarılarak, parka kimsenin girmesine izin verilmemiştir.

  • Mitinge katılmak için çevre illerden gelen vatandaşlar şehir çıkışlarında engellenmiş, bazı vatandaşlar gözaltına alınırken, birçok araca da çeşitli bahanelerle cezalar kesilmiştir.”

‘Polis gaz, tazyikli su, gerçek mermi kullandı, camileri bastı’

Bilici, raporda geçen “Olayların Başlangıcı ve Müdahaleler” başlığı altında yaşanan olayları ve tespitlerini de şöyle sıraladı:

  • “Kent genelinde polisin önlemleri ve engellemeler, öğlen saatlerinde havanın daha da gerilmesine yol açmış, saat 14.00 civarında yer yer çatışmalar başlamıştır.

  • İlk olarak BDP il binasından İstasyon Meydanı’na gitmek isteyen ve aralarında BDP ve DTK Eşbaşkanları, milletvekilleri, belediye başkanları, sanatçılar, aydınlar ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin bulunduğu çok sayıda kişi, il binası çıkışında polisin engeline takılmış, hareket etmek isteyen parti otobüsü polis panzerleri tarafından engellenmiştir. Otobüsün geçişine izin verilmemesi sonrası araçtan inerek yürüyüşle alana gitmek isteyen BDP’li seçilmişler ve beraberindekiler, Bayındırlık Caddesi üzerinde tekrar polisin engeline takılmış, yürümekte ısrar eden BDP’liler polisin şiddetine maruz kaldığı görülmüştür.

  • Engelleme ardından BDP il binasından kentin çeşitli noktalarına dağılarak, halkla birlikte İstasyon Meydanı’na yürümek isteyen BDP’lilere ve halka 10 ayrı noktada müdahalede bulunulmuştur.

  • En büyük müdahalenin yaşandığı Ofis Semti’nde polis adeta sıkıyönetim ilan ederek, tüm vatandaşların hareket serbestisini kısıtlamış, gruplar halinde dolaşanlara gaz bombaları, tazyikli su ve coplarla müdahalede bulunduğu gözlemlenmiştir. Miting saatinin yaklaşmasıyla birlikte polisin bu müdahalesi daha da sertleşmiş, Ofis semti bir anda gaz bulutunun içerisinde kalmıştır.

  • Atılan gaz bombaları evlere, işyerlerine ve araçlara isabet etmiş, bunun sonucunda Gevran Caddesi üzerindeki bir sokakta bir araç atılan gaz bombasının arka camdan içeri girmesiyle tamamen yanarak kül olmuştur. Her ne kadar resmi açıklamalarda ve bazı basın yayın organlarında yayınlanan haberlerde bu aracın göstericiler tarafından yakıldığı ileri sürülmüşse de, aracın polisin attığı gaz fişeği sonucu yandığı bizzat bizler tarafından tespit edilmiş, kayıt altına alınmıştır.

  • Polisin Ofis Semti’nde gerçekleştirdiği müdahale adeta bir sokak işkencesine dönüşmüş, Gevran Caddesi ve ara sokakları, Ekinciler Caddesi ve ara sokakları, Konukevi civarı, Ofis-Bağlar bağlantı noktası ve İç Ofis ile Sanat Sokağı adeta savaş alanına dönüşmüştür. Sanat Sokağı’ndaki kafelerde oturan vatandaşların üzerine gaz bombaları atılmış, sokağın tamamen insandan arındırıldığı görülmüştür. Polisin Sanat Sokağı’nda bulunan caminin içine dahi girerek, burada gençleri tartakladığı ve gözaltına aldığı tespit edilmiştir.

  • Koşuyolu Parkı ve civarından İstasyon Meydanı’na gitmek isteyen vatandaşlar, polisin engeliyle karşılaşmış, polis buradaki gruplara sert müdahalede bulunmuştur. Ayrıca Bağlar Körhat Mahallesi’nde toplanan gruplara polis gaz bombası ve tazyikli suyla müdahalede bulunmuştur.

  • Şehitlik Semti’nden İstasyon Meydanı’na çıkan bütün yollar polis tarafından kapatılırken, bu mahallelerden alana girmek isteyen vatandaşlara polis tarafından müdahalede bulunulmuştur.

  • İstasyon Meydanı'na yakın mesafede bulunan Sümerpark'ta çok sayıda kişi meydana giriş yapmak istemiş, polis buradaki halka sert müdahalede bulunarak, alana girişlerine izin vermemiştir.

  • Sur ilçesinden alana gitmek isteyen ve aralarında BDP Milletvekilleri Ayla Akat, Sırrı Sakık ve İdris Baluken'in bulunduğu gruba da, polis sert müdahalede bulunmuş, müdahale sırasında milletvekili Ayla Akat Ata, direk hedef alınarak, tazyikli suya maruz bırakılmış ve yaralanmıştır.

  • DTK Eşbaşkanı Aysel Tuğluk ile BDP Eş Başkanları Selahattin Demirtaş, Gültan Kışanak, BDP'li vekiller ve Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir'in de aralarında bulunduğu kitleye polis sert müdahalede bulunurken, seçilmiş vekil ve belediye başkanlarından birçoğunun sert müdahale sonucu yaralandığı görüldü.

  • Polisin helikopterlerden ve zırhlı araçlardan attığı gaz bombalarının yanında orantısız gücü daha da ileriye taşıyarak, yer yer gerçek mermi kullanarak, vatandaşları dağıtmaya çalıştığı tespit edilmiştir.

  • Polisin gerçekleştirdiği müdahaleler arasında dikkat çeken noktalardan biri de, onlarca polisin gazdan ve tazyikli sudan korunmak için camilere giren yurttaşlara cami içerisinde müdahalesini sürdürmesi ve camilerin içine gaz bombası atması oldu. Ofis Sanat Sokağı’ndaki Abdulcelil Camii ile İstasyon Meydanı’ndaki camiye polisin sert müdahalede bulunarak, camide bulunan vatandaşlara şiddet uyguladığı görülmüştür.

‘Yaralılar hastaneden gözaltına alındı’

Olaylarda gerçekleştirilen gözaltı işlemlerine ayrı başlıkta yer verilen raporun devamında Bilici şunlara değindi:

  • “Yaşanan tüm bu olaylar neticesinde çok sayıda kişi polisin şiddeti sonucu yaralanırken, onlarca kişi de gözaltına alınmıştır.

  • Dicle Haber Ajansı’nın geçtiği görüntülere göre, şiddetin dozunu artıran polis, bir genci önce ayaklar altına aldı, üstünü parçaladı, ellerini arkadan kelepçeledi daha sonra da caminin duvarına yapıştırarak çıplak sırtına arka arkaya coplar indirdiği görülmüştür.

  • Kameralara yansıyan görüntülerden birinde de polisin caminin avlusunda oturan genç bir kadını elleriyle taciz ettiği, daha sonra genç kadının gözaltına aldığı tespit edilmiştir.

  • Ofis Semti’nde gaz bombaları ve tazyikli suyla yapılan müdahale sırasında başına gaz bombası isabet eden bir yurttaşın yaralı halde gözaltına alındığı gözlemlenmiştir.

  • Ofis Semti’nde bulunan polis merkezinin önünden geçen bir aracı durduran polislerin araçta bulunan 5 kişiyi gözaltına aldığı tespit edilmiştir.

  • Gözaltı işlemlerinden basın mensupları da nasibini alarak, DİHA muhabirleri Mahsum Sağlık ve Mehmet Begüm Ekinciler Caddesi üzerinde bürolarına giderken polis tarafından gözaltına alınmıştır.

  • Kent genelindeki olaylarda yaralanan birçok vatandaşı hastanelere taşıyan ambulanslar polis tarafından durdurularak, yaralılar gözaltına alınmak istenirken, Devlet Hastanesi’nde yaptığımız incelemede, buraya getirilen yaralıların büyük kısmının tedavileri yapıldıktan sonra polis tarafından gözaltına alındığı görülmüştür.

  • Diyarbakır Valiliği’nin yaptığı açıklamaya göre, kent genelinde yaşanan olaylarda 87 kişi gözaltına alınmıştır.

‘Milletvekillerine saldırı yapıldı, yaralılara hastanede işkence yapıldı’

Hastaneleri bizzat dolaşarak edindikleri bilgiler ışığında çok sayıda vatandaşın yaralandığını tespit ettiklerini vurgulayan Bilici, yaşanan yaralanma olaylarını şöyle açıkladı:

  • “BDP Grup Başkanvekili ve Iğdır Milletvekili Pervin Buldan İstasyon Meydanı'na girdiği sırada polisin attığı gaz bombasının ayağına isabet etmesi sonucu ağır yaralanmıştır. Kendisi ile yaptığımız görüşmede, Buldan; polisin kendisini hedef alarak direk ateş ettiğini ve gaz bombasının ayağına isabet ettiğini beyan etmiştir. Buldan’ın gaz fişeğinin ayağına isabet etmesi nedeniyle, sağ bacağının ciddi zarar gördüğü ve kemiklerde kırılmalar yaşandığı belirtilmiştir.

  • BDP Grup Başkan Vekili ve Batman Milletvekili Ayla Akat ise Sur İlçesi’nden alana gitmek isterken, polisin TOMA aracından sıktığı tazyikli su ile yaralanmıştır. Ayla Akat ile yapılan görüşmede; su sıkma aracının gözünün içine su sıkmak suretiyle kendisini direk hedef aldığını belirtmiş, bu olay sonucunda göz içerisinde ciddi problemlerin yaşandığı tespiti yapılmıştır.

  • Yapılan müdahalelerde ayrıca Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, BDP Kars Milletvekili Mülkiye Birtane, BDP Diyarbakır İl Başkanı Zübeyde Zümrüt de polisin uyguladığı şiddet nedeniyle çeşitli şekillerde yaralanarak hastanelere kaldırıldıkları gözlemlenmiştir.

  • Olaylarda yaralanan vatandaşların kaldırıldığı Devlet Hastanesi Acil Servisi adeta polis ablukasına alınırken, bazı vatandaşların yaralı halde hastaneye getirildikleri sırada dahi polisin şiddetine maruz kaldığı tespit edilmiştir. Hastanede müşahede altında tutulan Remzi Akkaya adlı gencin yaralı halde getirildiği hastane acil servisinde sivil polisler tarafından polis odasına alınarak öldüresiye dövüldüğü kendi beyanları ve hastanedeki görgü tanıklarının beyanlarıyla tespit edilmiştir.

  • Meydana gelen olaylarda çok sayıda vatandaşın yaralandığı ve bunların Devlet Hastanesi, Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi ile Universal Hastanesi’ne kaldırıldıkları, görülmüştür. Ayrıca Devlet Hastanesi’nde yaralı olarak başvuran 30 sivil vatandaşın ismine ulaşılmıştır. Valilik tarafından yapılan açıklamada, Olaylarda 76 kişinin yaralandığı, bunlardan 23’ünün polis olduğu belirtilmiştir. Ancak edindiğimiz izlenim ve gözleme göre, bu sayının daha fazla olduğu, birçok vatandaşın gözaltına alınma korkusuyla hastanelere başvurmadığı tespit edilmiştir.