‘Sevan Bıçakçı: İstanbul’u Mücevhere Sığdıran Usta’ belgeselinin gala gösterimi 3 Kasım Cuma günü Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü’nde yapıldı. Ara Güler de dahil olmak üzere birçok sanatçı, akademisyen ve iş dünyasından isimlerin katıldığı gösterimden önce verilen kokteylde Sevan Bıçakçı, davetlilerle bir araya geldi.
Film o kadar samimi ve güzeldi ki, bir solukta geçmiş 70 dakika. Tekrar tekrar seyredilmeye değer dediklerimizden. Birine Sevan’ı anlat desem bu kadar güzel anlatabilir miydi? Zannetmiyorum. Filmi çekerken sevmişler Sevan’ı, Sevan da onlara tüm samimiyetiyle kapılarını açmış. Konuşanlar çok güzel şeyler söylemişler Sevan için. Ama en önemlisi, Sevan kendini kendi anlatmış. Böbürlenmiyor, “Bunu da ben yaptım, o da benim, bu da benim” demiyor, böylece daha da büyüyor izleyicinin gözünde. Mütevazılığı hayran bıraktı beni. “İçinizden biriyim, ben sizdenim” der gibiydi. Samatya’da büyümüş. Şimdi ben de Samatyalı gibiyim; Samatya’nın Ermeni mahallelerini bir daha dolaşmak geliyor içimden. Albümlerini açıp bir şey gösteriyor, bir gülüş yerleşiyor dudaklarına. “Ah, ne mutluymuş o gün, fotoğrafa baktığında aynı gülüş beliriyor yüzünde” diye düşünüyorum. Ara Güler’le olan sahne beni benden alıyor. Sevan’ın onun yanındaki süklüm püklüm halleri, elleri, gözleri sınavdan alacağı notu öğrenmeye çalışan çocuk gibi. Çok çalışkan. Çırağı olmak zor, tembel işi değil. Ailesi sanki benim de ailem oldu, bir filmle. “Görsen, ne iyi insanlar” deyip anlatacağım neredeyse; oysa hiçbiri beni tanımaz. Olsun. Bize kapılarını açtılar, onları tanıdık; şimdi Sevan’ın başarısının sırrını tahmin edebiliyorum. Belgeseli yapanlar ona ‘İstanbul’u mücevhere sığdıran usta’ demiş, ben de “mücevheri kalbi olan usta” diyorum. Bu ustanın gerçekten mücevher gibi bir kalbi var. Filmin yapımcı yönetmen Ümran Safter ve yapımcı senarist Ahsen Diner’le Agos’ta buluşup söyleştik.
Belgeselin hazırlanması ne kadar sürdü? Kaç kişilik bir ekiple çalıştınız?
Ümran Safter: Geçen yıl Kasım ayında Sevan’la bir araya gelip, ona belgesel film projesinden söz ettik. Olumlu yanıt alınca Kültür Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’ne başvurduk. Nisan ayında oradan da olumlu yanıt geldi ve ön hazırlıklara başladık. Filmi 10-12 kişilik bir ekiple, yedi-sekiz ay içinde tamamladık.
Bu belgeseli yapma fikri nasıl doğdu?
Ahsen Diner: Fikir Ümran’dan geldi. Beraber projenin ön araştırmasına başladık. Sevan Bey’i biliyorduk ama tanımıyorduk. Nasıl bir insandır diye araştırdık, onun hakkında yazılmış her şeyi okumaya çalıştık. Bu araştırma iki-üç ay sürdü. Daha sonra Sevan Bey’e gidip, yapmak istediğimiz işi anlattık.
SÖYLEŞİNİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN