Türkiye Ermenileri Toplum Ajandası (TET Ajanda) kuruluşunun ikinci yılına girdi. 2015 yılında bir grup girişimci tarafından internet üzerinden hizmete açılan ajanda sosyal medyayı aktif halde kullanarak ve yakın zamanlarda akıllı telefon uygulamasını tasarlayarak Ermeni toplumuna bir adım daha yaklaştı. Ajandanın kurucularından girişimci Kamer Toker ile ajanda hakkında ve gençlerin üretkenlik sorunu üzerine söyleştik.
Tet Ajandanın kuruluşundan bugüne kadar ilgi duyulacağını tahmin ediyor muydunuz?
İlgi göreceğini tahmin ediyordum çünkü böyle bir eksikliğin olduğunu hissediyorduk. Biz biraz daha toplumun içinde olan insanlarız ama toplumun dışında kalmış insanlar ile tanıştıkça haber alma eksikliğinin olduğunu hissettim. Daha sonra kendi aramızda düşündük ve organizasyonlar olduktan sonra bunlar haberleştiriliyor fakat organizasyon öncesi ile ilgili herhangi bir bilgi verilmiyor. Yeni trend artık bu, Timeout İstanbul ve yurtdışında faaliyette olan birçok site organizasyonlar olmadan önce duyurular yapacak online ajandaları var. Bunları gördükten sonra kendi aramızda düşündük ve bizimde bir online ajandamızın olması gerektiğini fark ettik ve Tet Ajandayı kurduk. Bizim derneklerimiz veya vakıflarımız kendi çevresinde oturan insanlara haber veriyorlar ve yaklaşık 300 kişiye yakın bir katılım gerçekleşiyor. Biz istedik ki Beylikdüzü, Sarıyer ve Kartal’da oturan insanlar Feriköy, Yeşilköy ve Bakırköy’de olan etkinliklerden haberdar olsun istedik.
Yakın zaman Tet Ajanda’nın akıllı telefonlar için uygulama tasarladınız. Uygulama yeteri kadar indirildi mi ve kullanılıyor mu?
Uygulamayı hala indirenler var ve bizde tanıtımını daha fazla yapamadık. İlk etapta App Store üzerinden yaklaşık 300-350, Google Play Store üzerinden ise yaklaşık 150 kişi indirdi. Toplamda yaklaşık 500 kişi uygulamayı akıllı telefonlara yükledi. Biz daha çok sosyal medyayı (instagram ve facebook sayfamızda 5000 kişiye yakın takipçimiz var) aktif olarak kullanıyoruz, kendi internet sayfamıza ziyaretler de var. İnternet sayfamıza Türkiye’den takip var ondan sonra Amerika ve Almanya yer alıyor. Biz bu akıllı telefon uygulamasını acil durumlarda insanlara bildirim gitmesi için tasarladık. Mesela Türkiye’de internette kan araması başladı ve herkes internet üzerinden kan arıyor ve acil durumlar için yardım çağrısında bulunuyor. Push notification (anlık bildirim) ile telefonlarımıza son dakika haberleri geliyor. Gençler artık akıllı telefonlar kullanıyor ve uygulamalar indirip trendi takip ediyor. 25-35 yaş arası insanlar ve bunların %60’ı kadın kullanıcılarımız bizi sıklıkla takip ediyor.
TUMO Yaz Okulu’nda son başvurular nedir?
Bu sene okulu olan vakıflar ile görüştük ve bağışlar toplayarak 25 kişiye ulaştık. İlerleyen yıllarda okulların TUMO ile organik bir ilişki kurarak yazları öğrencileri oraya gönderme alışkanlıkları kazanmasını istiyoruz.
Patrikhane’nin ve kilise vakıf başkanlarının Tet Ajandaya bakış açıları nasıl?
Biz bu Tet Ajandayı kurmadan önce birkaç kişiye danıştık. İlk olarak görüştüğüm kişi Episkopos Sahak Maşalyan’dı. Daha sonra eski patrik genel vekili Başepiskopos Aram Ateşyan ve diğer yetkililer ile görüştüm. Sahak Maşalyan bu olaya çok olumlu baktı. Patrik seçimi yapılır ve yeni patriğimiz seçilirse Tet Ajandayı patrikhanenin bir parçası haline getirmek istiyorum. Çünkü Tet Ajanda Ermeni toplumunun merkezi yapısı olması gerekiyor. Benim veya başka bir kişinin elinde değil de patrikhanenin kurumsal kimliği altında yapılması gerekiyor. Aram Ateşyan’ın bu konuda bana katkısı oldu ve Agos, Jamanak ve Marmara gazetelerinde yer almayan cenaze ilanlarının yayınlamanın onların gelirleri için negatif bir etki olacağını söyledi. Daha sonra VADİP toplantısında bunu tanıttım ve herkes çok olumlu baktı. Hiç kimseden maddi olarak bir yardım almıyoruz, bunun için bir talebimiz olmadı ve bunu kendi bünyemizde hallettik. Melisa Arslanyan ve Serli Aprahamoğlu adında iki editörümüz vardı şimdi Melisa Arslanyan tek başına editörlük görevini üstleniyor.
Bir girişimci olarak son yıllarda toplumumuzun gençleri yeni projeler üretmiyorlar. Bunun sebebi sizce nedir?
Bunun en büyük sebebi bir liderin olmayışında kaynaklanıyor. Bundan on sene öncesine kadar gençlerimiz projeler üretebiliyordu ve organizasyonlar düzenliyordu. Çünkü Patrik Mesrob Mutafyan gençlere önem veriyordu ve zaman ayırabiliyordu. Ben inanıyorum ki yeni patriğimiz seçildikten sonra patrikhane bünyesinde kurulacak olan kurumlar ve VADİP bünyesinde kurulacak olan kurumlar ile birlikte bu sorun aşılacaktır. İlgili ve ilgisiz gençlerimiz var, kendilerine ilgilenilmediğini ve dışlandığını hissediyorlar. Vizyon sahibi güçlü bir lider ile gençlerimize destek olunacağına inanıyorum. Onlardan bir talep gelmiyor, gelse dair yukarıda bir organizasyon olmadığı için talepleri duyacak bir kurum yok.
