RedHack’in yayımladığı, Enerji Bakanı Berat Albayrak’a ait e-postaların haberleştirilmesiyle ilgili yargılanan üçü tutuklu altı gazeteci hakkında yürütülen soruşturmada iddianame hazırlandı. Tutukluluklarının 167. gününde hazırlanan iddianamesi sonrası gazeteciler ilk defa 24 Ekim’de hakim karşısına çıkacak.
İddianame mahkeme tarafından kabul edildi, altı gazeteci 24 Ekim’de hakim karşısına çıkacak.
Gazeteciler 25 Aralık 2016’da, sabah karşı evleri basılarak gözaltına alınmıştı.
Yücel’in dosyası ayrıldı
Gözaltında bulundukları 24’üncü günde adliyeye sevk edilen gazetecilerden Diken’in eski editörü Tunca Öğreten, kapatılan DİHA’nın Haber Müdürü Ömer Çelik ve BirGün gazetesi çalışanı Mahir Kanaat, ‘örgüt üyeliği’ iddiasıyla tutuklanmıştı.
Kapatılan DİHA’nın muhabiri Metin Yoksu, Yolculuk Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Eray Sargın ve ETHA Sorumlu Müdürü Derya Okatan serbest bırakılmıştı.
Aynı soruşturma kapsamında daha sonra Almanya merkezli Die Welt’in Türkiye muhabiri Deniz Yücel de tutuklanmıştı. Deniz Yücel'in dosyası giğer gazetecilerden ayrıldı.
Öğreten, Kanaat ve Çelik’in tutukluluklarının 167’inci gününde mahkemeye sunulan iddianamede, Deniz Yücel’in dosyası diğer gazetecilerden ayrıldı.
Diken’de yer alan habere göre iddianamede altı isme yöneltilen suçlamalar şöyle;
Derya Okatan: Terör örgütü propagandası yapmak, bilişim sistemini engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme.
Eray Sargın: Terör örgütü propagandası yapmak, bilişim sistemini engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme.
Mahir Kanaat: Silahlı terör örgütüne üye olma.
Metin Yoksu: Terör örgütü propagandası yapmak, bilişim sistemini engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme.
Ömer Çelik: Terör örgütü propagandası yapmak, bilişim sistemini engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme.
Tunca Öğreten: Silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek, bilişim sistemini engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme,
‘Kokteyl örgüt’ işbaşında!
Savcı Yakup Ali Kahveci tarafından hazırlanan iddianame, “farklı ideolojilere sahip örgütlerin ‘devletin anayasal kurumları ve bu kurumları temsil edenleri yıpratmak için fikir ve eylem birliği yaptığı’ savunuluyor; Albayrak’ın e-postalarının haberleştirilmesi de bu kapsamda sayılıyor.
Gazeteciler, “hem milli enerji politikasını başarısızlığa uğratmak hem de hükümet ve Albayrak’ı IŞİD’le bağlantılı göstermek için algı oluşturmaya çalışmakla” suçlanıyor.
Savcının anlatımına göre altı gazeteci hakkındaki soruşturma, İstanbul emniyetine e-postayla yapılan bir ihbar ve ‘ÇAKI’ mahlası verilen gizli tanığın ifadeleri üzerine başlatılmış.
Kabul edilen iddianame uyarınca altı gazeteci 24 Ekim’de duruşmaya çıkacak.