Amerikalı Ermeni yazar Peter Sourian, 27 Nisan Perşembe günü hayatını kaybetti. Sourian, 84 yaşındaydı.
Bard College’in İngiliz Edebiyatı Bölümü’nde 40 yılı aşkın süre öğretim üyesi olarak görev yapan yazar, gazeteci ve eleştirmen Peter Sourian, Zareh ve Zabelle Sourian’ın oğlu olarak 1921’de Boston’da dünyaya geldi. Küçük yaştayken ailesiyle birlikte New York’a taşınan Sourian, hayatı boyunca orada yaşadı.
1950’lerin ortasında Harvard’dan mezun olan Sourian, ilk romanı ‘Miri’yi yazdığında 24 yaşındaydı. Sourian, bir söyleşisinde şu ifadeleri kulandı: “Miri’den önce iki roman daha yazdım fakat yayımcım onları da görmek istediğinde çekmeceden çıkarılamayacak kadar kötü olduklarını düşünüyordum.”
1961’de ‘The Best and Worst of Times’ [En İyi ve En Kötü Zamanlar], 1965’te ise, Hamidiye Katliamları ve Ermeni Soykırımı’ndan kurtularak New York’a gelen sürgün bir Ermeni bir ailenin yeni hayata uyum çabalarını anlattığı ‘The Gate’ [Geçit] adlı romanı yayımlandı. ‘The Gate’, eleştirmelerce ‘edebi bir başyapıt’ olarak değerlendirildi. Sourian’ın başlıca eserleri arasında 1991’de yayımlanan ‘At the French Embassy in Sofia: Essays and Criticism’ [Sofya Fransa Büyükelçiliği’nde: Denemeler ve Eleştiri] ve kısa öykülerini bir araya getiren ‘Supper Among Strangers’ [Yabancılar Arasında Akşam Yemeği] yer alıyor.
Kurgu metinlerden felsefeye, tarihten pop kültüre uzana, çok geniş bir alanda yazan Sourian, 70’li yıllarda haftalık ‘The Nation’ dergisi için film ve televizyon eleştirileri, ‘New York Times’ için kitap eleştirileri yazdı. Fransız edebiyatı ve kültürüne ilgi duyan Sourian, Fransızca şiirler kaleme aldı, Fransızcadan İngilizceye çevriler yaptı.
Yazarlık hayatı boyunca Ermeni Soykırımı’nı hatırlatmak ve Ermeni Diasporası’na ses vermek için çalışan Sourian, Yerevan merkezli Ermeni Hayırseverler Genel Birliği’nin (AGBU) süreli yayını Ararat dergisinin yayın kurulunda görev yaptı. Sourian, 2010’da Ermenistan Yazarlar Birliği tarafından verilen ‘Edebi Köprüler Onur Ödülü’nün sahibi oldu. 2010’da bu ödülü almak ve üniversitelerde konuşmalar yapmak üzere Ermenistan’a gitti. Yazar, onun bu yolculuğuna ilişkin olarak Mirror-Spectator dergisine bir izlenim yazısı yazan Aram Arkun’a şunları söyledi: “[Ermenistan’da] İyi bir yazar olup olmadığıma dair tüm endişelerim –ki bu endişeleri hep taşıdım– ortadan kalktı. Hem de hayal edemeyeceğim kadar tatmin edici bir şekilde... Aldığım bu karşılığı hak edebilmek için elimden geldiğince çok çalışmam gerektiğini hissediyorum. Ayrıca, kendimi Saroyan’la karşılaştırdığımın düşünülmesini istemem ama, 1935’te Yeğişe Çarents’in Ermenistan’da Saroyan’a söylediği sözleri alıntılayacağım. Saroyan, özür diler bir tonda Ermenice yazmadığını söylediğinde Çarents şöyle demiş: ‘Ama bu senin Ermeni bir yazar olduğun gerçeğini değiştirmez.’ Ben de kendimle ilgili olarak böyle düşünüyorum.”
Eve Sourian’la 50 yılı aşkın bir süre evli kalan ve iki çocuğu olan Peter Sourian, Manhattan’daki Surp Vartan Katedrali’nde 6 Mayıs günü son yolculuğuna uğurlandı.
Kaynak: The New York Times, ‘Peter Sourian Obituary’, 30 Nisan 2017