Başbakan Erdoğan ile yaptığı görüşmeyi değerlendiren Diyarbakır bağımsız milletvekili Leyla Zana, Başbakan'ın bütün taleplerini nezaketle dinlediğini ve 'diyalog sürecini açık tutmak konusundaki samimi tavrını' gösterdiğini belirterek, 'Bunun için teşekkür ediyorum' diye konuştu. Görüşmenin olası sonuçları ile önemli olduğunu söyleyen Zana, 'Denenmeyen tek yol sürdürülebilir müzakeredir' dedi.
Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Leyla Zana , Başbakan Erdoğan ile Cumartesi günü gerçekleştirdiği görüşmeyi Meclis'teki basın toplantısında değerlendirdi.
21 yıl sonra ilk defa basın toplantısı salonuna girdiğini dile getiren Zana, 2004 yılında cezaevinden çıktıklarında bir dizi görüşme talebinde bulunduklarını hatırlattı. Bunun önemli bir kısmını da gerçekleştirdiklerini anlatan Zana, Başbakan Erdoğan'la gerçekleşen görüşmenin de bununla bağlantılı olduğunu ifade etti.
'Halklarımıza söylem ve söz yetmiyor'
Zana, daha sonra Başbakan'la gerçekleştirdiği görüşmeyi değerlendirdi. 'Türkiye'nin sürdürülebilir bir barışa ve diyaloğa ihtiyacı olduğunu, bunun en temel koşulunun güven ortamı olduğuna tekrar ve tekrar dikkat çektim' diyen Zana, şöyle devam etti:
'Korkularıyla yüzleşme çabalarına rağmen, süregelen tutuklamalar ve davalarla tedirgin olan toplumun küçük adımlara değil, ileri ve samimi adımlara ihtiyacı olduğunu dile getirdim. Bu adımların da, tüm bileşenlerin sürece dahil edilmesiyle atılabileceğini, kesintisiz barış ortamı için herkesin katkı sağlaması gerektiğini ifade ettim. Roboski katliamı, cezaevlerinde yaşananlar ve süregelen polis şiddeti... Bunların hepsinin açık yaralarımızı kanattığını söyledim. Yaşananların ve yaşanmakta olanların tüm çıplaklığıyla ortaya konmasına ve çözüm aranmasına ihtiyaç var. Kendisine de ilettiğim gibi, halklarımıza artık söylem ve söz yetmiyor. Bu aşama geride kaldı.'
Zana'nın basın açıklaması:
(Küre tv)
'Oslo görüşmelerinin yeniden başlaması gerektiğini ifade ettim'
Konuşması sırasında Oslo görüşmelerinin yeniden başlaması gerektiğine vurgu yaptığını anlatan Zana, 'Türkiye'de onlarca yıldır denenen güvenlikçi politikaların sonuç vermediğini gördük. Denenmeyen tek yol sürdürülebilir müzakeredir. Bu anlamda Oslo görüşmelerinin milat olduğunu ve bu görüşmelerin yeniden başlaması gerektiğini ifade ettim' dedi.
Uludere için özür
Özür konusunu da gündeme getirdiğini belirten Zana, devletlerin kendi yurttaşlarından özür dilemeyi bir zafiyet olarak görmemesi gerektiğini vurguladı.
Öcalan'a ev hapsi
Leyla Zana, Başbakan Erdoğan'la yaptığı görüşmede Öcalan'a ev hapsi konusunu da gündeme getirdiğini söyledi. Zana, 'İdam gibi bir tabuyu yıkan bu ülkenin Sayın Öcalan'ı pekala ev hapsine alabileceğini ve bunun hayati bir önem taşıdığını belirttim' ifadelerini kullandı.
Seçmeli Kürtçe olumlu ama yeterli değil
Kürtçe'nin seçmeli ders olması konusunda ise Zana, 'Seçmeli dersler arasında Kürtçe'nin olması olumlu bir gelişme. Ancak Kürtlerin anadilde eğitim taleplerini karşılamaktan uzak. 'Dünyada hiçbir halk kendi ana dilini para ödeyerek öğrenmez' dedim ve anadilde eğitim hakkı vurgusu yaptım' şeklinde konuştu.
'Silahları bırakın operasyonlar durur gerçekçi değil'
Zana, Başbakan Erdoğan ile yaptığı görüşmede 'silahları bırakın' söyleminin gerçekçi olmadığına vurgu yaptığını belirterek, 'Yaralarımız açık ve kanıyor. Bu nedenle de gerçekçi olmayan talepler karşılık bulamaz. 'Silahları bırakın operasyonlar durur' söylemi gerçekçi olmayan taleplerden. Bunun altını çizdim' dedi.
Zana, ayrıca görüşmenin son derece nazik bir ortamda gerçekleştiğini aktararak, Başbakan Erdoğan'ın ise tüm talepleri büyük bir dikkat ve nezaketle dinlediğini ifade etti.
'Bu görüşmenin kesintiye uğrayan sürecin açılmasına katkı sağlayacağına, halklar için umutlu bir sürecin oluşturulmasına ve barışın gelmesine olumlu bir etki yapacağına inanıyorum' diyen Zana, şunları söyledi:
Diyalog süreci vurgusu
'Sayın Başbakan hem görüşme sürecinde hem de sonrasında görüşmeyle ilgili olarak yaptığı değerlendirmede, diyalog sürecini açık tutmak konusundaki samimi tavrını göstermiştir. Bunun için teşekkür ediyorum. Bilinmesini isterim ki aklım, vicdanım, yüreğim, politik deneyim ve öngörümle hareket ettim. Tarihsel olarak bu görüşmenin kimler arasında gerçekleştiğinin ötesinde, olası sonuçları çok önemli. Sormak isterim tıkanan bu sürecin önünü açmak için kaç kuşak, kaç ölüm daha bekleyeceğiz? HEP, DEP, HADEP, DEHAP, DTH, DTP, BDP ve diğer tüm bileşenlerin verdiği mücadele göstermiştir ki; bu topraklarda herkesin barışa ihtiyacı var. Bunun için ben, o, diğeri fark etmez. Herkes hem Türkiye halkları hem de Kürt halkı barış sürecinin oluşmasında yer almalı. Zira barışın ortak bir çabaya ihtiyacı var. Umutların gün be gün büyümesi ve yeşermesi dileğiyle.'
Leyla Zana, açıklamalarının sonunda soru almayacağını, bir sonraki toplantıda ise soruları cevaplayacağını kaydetti.