Ara Şamiram efsanesi bu kez Şişli’de sahne alıyor

Maral Müzik ve Dans Topluluğu Derneği, 2015 yılında ilk kez sahnelediği ‘Ara ve Şamiram’ adlı teatral dans gösterisini seyirciyle tekrar buluşturmaya hazırlanıyor.

Üçü İstanbul’da, biri Ermenistan’da olmak üzere toplam dört gösteri sahneleyen ekip, Ermeni Kültürü ve Dayanışma Derneği’nin işbirliğiyle 28 Nisan Cuma akşamı 20:30’da Şişli Kent Kültür Merkezi’nde sahne alacak. Bu vesileyle gazetemizi ziyaret eden Proje Direktörü Lerna Papazyan, dans eğitmenleri ve koreograflar Talar Köseoğlu ve Alida Divanyan ile, projenin ayrıntıları ve Maral Müzik ve Dans Topluluğu Derneği üzerine konuştuk.  

Folklorla sınırlı kalmayan gösteri

Proje Direktörü Lerna Papazyan, 2009’da kurulan Maral Müzik ve Dans Topluluğu Derneği bünyesinde sahnelenen ‘Ara ve Şamiram’ gösterisinin folklorla sınırlı kalmadan yeni bir perspektif sunduğunu belirterek, bu yeniliği Ermeni Kültürü ve Dayanışma Derneği’nin de desteğiyle farklı kültürlerle buluşturmayı amaçladıklarını anlattı. Papazyan şöyle konuştu: “2009’da kurulduğumuzda ‘Siz de mi folklor yapacaksınız?’ gibi sorularla karşılaşmıştık. Halihazırda folklor yapan Garbis Çapkan’ın grubu ve Talar Dans grubu vardı. Biz hem karşılaştırılması zor, hem de denenmemiş bir şeyler yapmak istedik. ‘Ara ve Şamiram’ efsanesine dair elimizde hiçbir görsel veya işitsel veri olmadığından, dansını, müziğini ve kıyafetlerini kendimiz ürettik. Gösteri ekibinde, Ani İpekkaya’nın yönetiminde, yaş aralığı 10’dan 55’e kadar uzanan, 33’ü dansçı olmak üzere toplam 52 kişi yer alıyor. Projeyi ilk yaptığımız dönemlerde kendi cemaatimizle buluştuk. Bu kez de farklı insanlara ulaşabilir miyiz diye düşünerek Ermeni Kültürü ve Dayanışma Derneği’yle iletişime geçtik. Onlar da teklifimize çok sıcak baktılar. Böylece 28 Nisan’da birlikte sahneye çıkmaya karar verdik.”

Projenin dans eğitmenleri ve koreograflar Talar Köseoğlu ve Alida Divanyan ise şunları söyledi: “Ara ve Şamiram efsanesini dans ve tiyatroyla harmanlayarak sahneye koyuyoruz. Farklı oluşumuzun bir yönü bu. Ayrıca ‘Ara ve Şamiram’a özel bir müzik yoktu, Ermeni bestekârların eserleri kullanıldı. Bunları bir araya getirerek hikâyeyi doğru anlatabilecek bir koreografi oluşturduk. Hikâyede dram, aşk ve nefret gibi pek çok unsur var. Baştan yaratmak denenmemiş bir şeydi; tüm bunları dansla vermeye çalıştık. Bunun duygusu seyirciye geçebildiyse, ne mutlu bize.”

Farklı bir misyon

Şimdiye dek cemaatin hayırseverlerinden hiçbir maddi destek almayan ekip, yoluna bu kararına sadık kalarak devam diyor. 28 Nisan’da da herhangi bir sponsor olmaksızın sahneye çıkacaklarını vurgulayan Lerna Papazyan, cemaatin diğer grupları için de aynı temennide bulundu: “Her zaman olduğu gibi, bu gösteri için de sponsorumuz yok. Yalnızca salonu Şişli Belediyesi’nden Vazken Barın sayesinde aldık, onun dışında her şeyi kendi imkânlarımızla sağladık. Kimi zaman yakın çevremizden borç aldık, sonra borçlarımızı ödedik. Ancak cemaatimizde bu tür durumlarda genellikle amatör bir grubun parası yoktur, cemaatin ileri gelenleri bir şekilde gruba destek verirler. Bizim projemizin, Ermenistan turnesi dışında, ilk gösterisinde her şeyimizi sıfırdan kendimiz ürettik. Ermenistan için bir bütçemiz vardı ama epey yüklü bir meblağ gerekiyordu. Açığımızı Ortaköy Vakfı kapattı. Bu da insanlara, kendi yağıyla kavrularak da bir şeylerin yapılabileceğini göstererek farklı bir misyon yarattı. Umarız cemaatimizdeki diğer gruplar da bunu başarabilirler.”

Papazyan, yeni proje fikirlerine dair sorumuzu ise şöyle yanıtladı: “Araştırmalara yavaş yavaş başladık. Bize gelen olumlu değerlendirmelerde ‘Ermeni mitolojisine ait kenarda kalmış hikâyeleri sahneleyin’ denmişti. Gönül ister ki hepsini yapalım, ancak bu gerçekten insanı yoran bir çalışma, çünkü elde çok fazla veri yok. ‘Ara ve Şamiram’da bu konuda çok zorlandık.”



Yazar Hakkında

1992 İstanbul doğumlu. Agos Gazetesi Toplum Editörü. Ermeni toplumu gündemi, sosyal etkinlikleri ve yaşamı üzerine haberler yapıyor.