Maşalyan: Bize devlet güvencesini ilettiler

Episkopos Sahak Maşalyan, dün Valilikle yapılan görüşmenin ardından bir açıklama yayımladı.

Beşepiskopos Ateşyan,  Episkopos Sahak Maşalyan ve Peder Drtad Uzunyan, değabah seçimi sırasında Valilikten gelen kağıtta imzası bulunan Vali Yardımcısı Aziz Mercan'la dün Valilikte bir görüşme yapmıştı

Episkopos Sahak Maşalyan, bu görüşmenin ardından bugün izlenimlerini paylaştığı bir yazı yayımladı. Maşalyan yaşanan aksamadan Ateşyan'ın sorumlu olduğunu Vali yardımcısı Mercan'a ilettiğini söyledi. Maşalyan "Seçimin yakın olduğuna ilişkin bir kararlılığı ve otoriteyi sezinledik ve bu konuda devlet güvencesini bizlere layıkıyla ilettiler" ifadesini kullandı.

Yazının tamamı şöyle:

"VİLAYET İZLENİMLERİ

Sayın Aram Ateşyan srpazanın vilayete randevu başvurusu, 31 Mart 2017 Cuma saat 14.30 için kabul edildi ve üç kişilik bir dini heyet, Aram srpazan, ben, Sahak Maşalyan srpazan ve peder Drtad Uzunyan vali yardımcısı sayın Aziz Mercan tarafından makamında ağırlandık. Dostane sıcak bir sohbet ortamında gerçekleşen görüşmede sayın vali yardımcısı patriklik seçimine ilişkin son gelişmelerle ilgili devletimizin bazı hassasiyetlerinden söz ettiler. Kendileri temelde iki konuya dikkatimizi çektiler ve sohbetimiz bu konular minvalinde devam etti.

  1. Sayın Cumhurbaşkanımız Referandumdan sonra Ermeni cemaatini ilgilendiren seçimlerin ivedilikle yapılacağı sözünü vermesine rağmen seçim sürecine girildi.
  2. Patrik seçimlerinde devlet her zaman bir başvuru merciidir. Patrik yaşıyorken, emekli ediliyor, makam boş ilan ediliyor ve aylar geçmesine rağmen devlete hiçbir resmî açıklamada bulunulmadan birden bire değabah seçimine girişiliyor. Bu devlet tarafından kabul edilebilir değildi ve biz sözlü olarak sizin ilgili dini ve sivil mercilerinizi 15 Mart öncesinde değabah seçimi yapılmaması konusunda uyardık ama bu da dikkate alınmadı. Her kim değabah seçilseydi durum değişmeyecek, biz bu seçimi tanımadığımızı belirten bir yazı gönderecektik.

Bu konularda Aram srpazan ve Peder Drtad pek görüş beyan etmediklerinden gerekli aydınlatmaları yapmak bana düştü.

  1. Cumhurbaşkanımızın sözünü dinlememek ve seçim için acele etmek gibi bir niyetimizin olmadığını, bu gelişmelerin doğal, kendiliğinden, kilisemizin iç dinamizminden kaynaklandığını belirttim. (Gerçekten basında da pek çok hukukçunun altını çizdiği gibi bizim kilise hukukumuz, Ermeni Nizamnamesi öngörüleri ve devletle yapılan Cumhuriyet dönemi yazışmaları değabah ve seçim müteşebbis heyeti seçilmesinin dini bir hazırlık süreci olduğunu, hiçbir zaman bu süreç için devletten izin alınmadığı, ancak müteşebbis heyet de seçilip, resmi mercilere bir dilekçe ile başvurulduğunda devletin konuya müdahil olması gerektiğini söylemektedir).
  2. Patrik hazretlerinin emekliye sevki ve makamın münhal ilan edilmesiyle ilgili gelişmelerin devletin dikkatine sunulmadığı eleştirisinde haklı olunduğunu ifade ettim. 26 Ekim 2016 da patriğimiz sağlık raporları ve üstüne vasi tayin edilen mahkeme kararlarına dayanarak ve yedi yıllık makamında bulunmamasından doğan kilise hukuku hükümlerince emekliye sevk edildi ve makam münhal ilan edilerek, yeni bir patrikle doldurulması kararı Kilise Genel Meclisince alındı. Aslında bu meclis derhal bir değabah seçmeli, birkaç gün sonra Seçim Müteşebbis Heyeti oluşturmalı ve en geç bir hafta içinde uygun bir mektupla resmi başvuruda bulunmalıydı. Sayın vali yardımcısı Aziz Mercan bunun böyle olması gerektiğini onayladı. Bunun üstüne ben kendilerine şu soruyu sordum. Bu formalitelerin gerçekleşmesinden ya da aksamasından sorumlu kişi sistemin başında bulunan yetkili değil midir? O yetkili zamanın genel vekili Aram srpazandır. Bilinçli olarak bu süreçleri geciktirmiş ve atılması gereken en normal adımları zamanında atmamıştır.
  3. 15 Mart değabah seçiminin yapılmamasına ilişkin devlet iradesi şahsıma ve Kilise Genel Meclisini oluşturan din adamlarına seçimden önce ulaştırılmamıştır. Aram srpazan bunu Ruhani Meclis başkanı olan şahsım ve diğer üst rütbeli ruhani kardeşi Başepiskopos Karekin Bekçiyan ile istişare etmek yerine sivillerle tartışmış ve değabah seçimi yapma kararı almıştır. Bunu da Luys Tv’de 14 Mart Salı akşamı canlı yayında, sayın Bedros Şirinoğlu’yla birlikte ilan etmiştir. Eğer Aram srpazan Kilise Genel Meclisinde bunu önceden ilan etseydi bu seçim ertelenecek ve halihazırdaki kaos ortamı oluşmayacaktı. Bu konuda da devlet iradesini kimin uygulamadığı açık değil mi?
  4. Başka bir sorumuz olup olmadığı sorulduğunda ben, kilise hukukumuza uygun bir şekilde seçilmiş bir değabahımızın olduğunu ve bunun bir yetki kargaşası ve tartışması yarattığını belirttim. Sayın Aziz Mercan devletin kilisenin iç tartışmalarına çekilemeyeceğini açık bir dille ifade ettiler. A) Devlet için seçim süreci başlamamıştır. B) Dolayısıyla kendileri halen patrik genel vekili, Aram Ateşyan srpazanı tanımaktadırlar. C) Verilen söz uyarınca Referandumdan sonra ivedilikle seçim sorunu ele alınacaktır. D) Ülkemizin içinden geçtiği bu çok kritik süreçte herkesin barış ve huzur için azami dikkat göstermesi beklenmektedir.

Bu yapıcı görüşme için kendilerine ve sayın Valimize teşekkürlerimizi ilettik. Zatıalileri de sadece bu sorunda değil, her konuda kapılarının her zaman açık olduğunu belirterek iyi temennilerde bulundular.

Bu görüşmeden birkaç saat sonra Kadasetli Katolikos Hazretlerinin Karekin Bekçiyan srpazanın Değabahlığını kutlayan ve kutsayan mesajı hepimizin ilgi odağına dönüştü. Bu sevindirici haber aynı zamanda bazı kaygıları da çağrıştırmaktadır ister istemez. Ancak sayın vali yardımcısıyla olan görüşmemiz yüreğimizi umutla doldurdu. Kendilerinden, bu zor günlerin kısa ve hakkımız olan seçimin yakın olduğuna ilişkin bir kararlılığı ve otoriteyi sezinledik ve bu konuda devlet güvencesini bizlere layıkıyla ilettiler. Kendilerine minnettarız.

Episkopos Sahak Maşalyan

01.04.2017"

Kategoriler

Toplum Kilise



Yazar Hakkında