17 Şubat’ta gözaltına alınan Türkiye ve Almanya vatandaşı gazeteci Deniz Yücel’in gözaltı süresi bir hafta daha uzatıldı. Almanya’da tepkiler artıyor.
Die Welt Türkiye muhabiri Deniz Yücel, Enerji Bakanı Berat Albayrak'ın özel e-posta adresine düzenlenen hacker saldırılarına ilişkin kaleme aldığı haberiyle ilgili soruşturma ekiplerine ifade vermek üzere emniyete gidip ifade vermiş, 17 Şubat’ta gözaltına alınmıştı. Söz konusu e-postalar aralık ayından bu yana Wikileaks platformundan elde edilebiliyordu.
Die Welt gazetesinden yapılan açıklamada Deniz Yücel'in gözaltı süresinin bir hafta uzatıldığı belirtildi. Gazetenin açıklamasında, savcılığın Deniz Yücel'in gözaltı süresini bir hafta uzatma kararı aldığı kaydedildi.
Yücel, "terör örgütüne üye olmak, kişisel verileri kötüye kullanmak ve terör propagandası yapmakla” suçlanıyor.
Yücel'in avukatı Veysel Ok, soruşturma dosyasını görmek istediklerini ancak savcılığın buna izin vermediğini belirtti.
Die Welt gazetesinin açıklamasında ayrıca Deniz Yücel'in hakkındaki suçlamaları hükümete yakın Sabah gazetesinden öğrendiği, bizzat ifadeye çağrılmadığı belirtildi.
Dışişleri sözcüsünden açıklama
Deniz Yücel'in Türkiye'de gözaltına alınmasına yönelik Almanya'da tepkiler artıyor. Deniz Yücel'in gözaltına alınması, pazartesi günü federal hükümetin olağan basın toplantısında da gündeme geldi.
Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Martin Schäfer, "Başbakan (Angela Merkel) ve Dışişleri Bakanlığı Sayın Yücel'in özgürlüğünü daimi olarak kaybetmesini engellemek için gösterilen çabalara destek veriyor" dedi, kararın Türkiye adaleti tarafından verileceğini söyledi.
Sözcü Schäfer, federal hükümetin Yücel'in "gözaltı süresinin uzamaması" ve "tutuklanmaması" için çaba gösterdiğini de sözlerine ekledi. Schäfer, Yücel'in durumunun basın özgürlüğü için verilen mücadele açısından da "büyük önem” taşıdığını vurguladı.
Adalet Bakanı: Dikkatle takip ediyoruz
Almanya Adalet Bakanı Heiko Maas da, Deniz Yücel'in gözaltına alınmasına ilişkin gelişmeleri dikkatle takip ettiklerini söyledi. "Eleştirel haberciliğin her türlü baskı altına alınması bizim basın özgürlüğü anlayışımız ile bağdaşmaz" diyen Adalet Bakanı Maas sözlerini şöyle sürdürdü: "Basın özgürlüğü demokratik kültürün temelidir. Türkiye, Avrupa'nın bu temel değerine uymazsa, Avrupa Birliği ile yakınlaşma zor olmasının yanı sıra imkansız hale gelebilir."
Schulz: Kaygılıyız
Neuen Westfälischen gazetesine konuşan Alman Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) başbakan adayı Martin Schulz da İstanbul'da gözaltına alınan Die Welt muhabiri Deniz Yücel için kaygılı olduğunu açıkladı.
Alman Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD) başbakan adayı ve Avrupa Parlamentosu eski Başkanı Martin Schulz, İstanbul'da gözaltına alınan Die Welt muhabiri Deniz Yücel ile ilgili kaygılarını dile getirdi.
Yücel'in gözaltında olmasından kaygı duyduğunu ifade eden Schulz, "Avrupa Parlamentosu Başkanı olduğum dönemde de Türkiye'de basın özgürlüğünün kısıtlanmasını açık bir şekilde eleştirdim" diyerek eleştirilerini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a bizzat ilettiğine de dikkat çekti.
Roth Federal hükümeti de eleştirdi
Yeşiller Partili Federal Meclis Başkan Yardımcısı Claudia Roth da Deniz Yücel'in gözaltına alınmasının "Türkiye'de demokrasi ve basın özgürlüğünün ortadan kaldırılması yönündeki üzücü doruk noktalarının bir devamı olduğu” değerlendirmesinde bulundu.
Roth, Türkiye'de hükümeti eleştirebilen bağımsız basın kuruluşunun neredeyse kalmadığını belirterek federal hükümeti ve AB'yi mülteci anlaşması nedeniyle sert bir şekilde eleştirdi. Roth, "AB'nin mülteci anlaşması nedeniyle Erdoğan'a bağımlı hale geldiğini” vurguladı.
Deniz Yücel için adalet çağrısı
Öte yandan Die Welt Gazetesi Muhabiri Deniz Yücel için Almanya’da dayanışma eylemleri sürüyor. Berlin’de hafta sonu araç konvoyu ile Yücel’in serbest bırakılması talep edildi.
Berlin'de pazar günü yaklaşık 50 araçtan oluşan konvoyla "Deniz Yücel için adalet” çağrısı yapıldı. Eyleme katılanlar Die Welt gazetesinin Türkiye muhabiri Yücel'in serbest bırakılmasını talep etti.
Gazeteci Deniz Yücel için sosyal medya üzerinden de kampanyalar yürütülüyor. #FreeDeniz etiketi altında yapılan paylaşımlarda gazetecinin serbest bırakılması talep ediliyor.
Öte yandan Deniz Yücel'in Die Welt'ten önce çalıştığı TAZ gazetesinde de bir dayanışma kampanyası başlatıldı. TAZ'ın geçtiğimzi 19 Ocak'ta yayın hayatına giren 'taz.gazete' isimli sitede, Yücel'in meslektaşları 'Deniz Yücel' mektuplar' başlığında dayanışma mesajlarını paylaştı.
