Sandviçin ilk nasıl ortaya çıktığı, çok anlatılmış bir hikâyedir. Kumar meraklısı İngiliz asilzadesi Lord John Montagu, çok sevdiği kumar masasından yemek yemek için ayrılmayı reddedip, kendisine ekmeğin arasına yiyecekleri koydurup servis ettirdiğinde, dünyanın yeme alışkanlıklarını da değiştirdiğinin farkında değildi büyük ihtimalle. Montagu’nun unvanı olan ‘The 4th Earl of Sandwich’ten (4. Sandwich Kontu) yola çıkılarak bu yiyeceğe ‘sandwich’ adı verilmiş. ‘Fast food’un atası bu şekilde çıkmış ortaya.
Ama fast food, çılgınlık seviyesine hamburgerle ulaştı. Amerika’da minik bir aile şirketi olarak açılan Mc Donald’s arabalara da servis yapmayı akıl edince bilinen bütün yemek alışkanlıkları dönüştü.
O kadar etkileyici bir yeme şekliydi ki bu, Amerika’nın en büyük rakibi Sovyetler bile bu hızlı ve besleyici gıdayı servis etmeye çalıştı. İmkânsızlıklar yüzünden ekmek arası değil de salam gibi tüketilen bir yiyeceğe dönüşse de, bu işin fikir babası Mikoyan, hamburger hakkında “Burada kapitalizmin bağırsaklarından doğmuş lakin komünizme çok uygun bir düzen var” der.
Hamburgerin nereden geldiğine dair çeşitli iddialar bulunuyor. Ama hamburgerle ilgili ilk kayıt, Ohio’lu Charles Menches ve Frank Menches adlarına işaret ediyor. 1892 yılında Hamburg’da yapılan ilçe fuarında sosis stokları bitince ekmek arasına sosis yerine sığır etinden yapılmış köfteler koyunca, ilk hamburgeri de yapmış olmuş Menches kardeşler. Bu olay Hamburg’da yaşandığı için, yeni yemeğin adı da ‘Hamburger’ olmuş.
Başka bir sav ise, Seymour Toplum Tarihi kurumu kayıtlarına dayanıyor. O kayıtlara göre ilk hamburgerin Charlie Nagreen tarafından 1885 yılında Outgamie ilçe fuarında hazırlanıp satıldığı belirtiliyor.
ABD Kongre Kütüphanesi ise hamburgerin mucidi olarak, Louis Lunch restoranının sahibi Louis Lassen’ı gösteriyor.
Başka bir kıtadan bir iddiaya göre ise, 19. yüzyılda bir fizikçi ve aynı zamanda yemek geliştirme uzmanı olan Dr. J. H. Salisbury hamburgeri İngiltere’ye getirir. Salisbury sağlıklı bir yaşam için günde üç kere, önceden sıcak suyla yıkanmış biftek yenmesi gerektiğine inanmaktadır. Bu şekilde hazırlanan hamburgere, İngiltere’de ‘Salisbury Bifteği’ adı verilir.
Bu arada belirtelim ki, Birinci Dünya Savaşı sonrası ABD’de İngilizcedeki Almanca kökenli kelimeleri ayıklamak için yapılan girişimde, hamburgerin ismi de ‘Salisbury Bifteği’ olarak değiştirilmeye çalışılmış, ama tutmamış.
Eskiden sadece büfeden ya da fast food zincirlerinden alınabilen hamburger son yıllarda en şık sofralara terfi etti. Yeni nesil hamburgerciler müthiş yaratıcılıklarıyla, artık gastronomi hayatımızda.
Takip edilemez hale gelen bu hamburger dünyasını takip etmek isteyenlere, Instagram’ın en popüler yeme-içme hesaplarından ‘tatdedektifi’ni öneririm. Her pazar mutlaka bir hamburger tadıyor. Üstelik, “beğendim”-“beğenmedim” gibi beylik laflarla değil, yediklerinin neden iyi ya da kötü olduğunu anlatıyor. Ayrıca, neredeyse 100 haftadır sürdürdüğü pazar günü paylaşımlarını bir envantere dönüştürüyor. Hesabı takip etmenin tek kötü tarafı var; paylaşımları epey iştah açıyor.