Dink cinayeti davasında dönemin İstihbarat Daire Başkanlığı görevlilerinin savunmasına geçildi. Tamer Bülent Demirel ve Ali Poyraz savunma yaptı.
UYGAR GÜLTEKİN
GÖZDE KAZAZ
Dink cinayetinde aralarında Ramazan Akyürek, Celalettin Cerrah, Ahmet İlhan Güler ve Engin Dinç’in de bulunduğu kamu görevlileri hakkında açılan dava İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam ediyor.
Bugün başlayan ve 2 Aralık’a kadar devam edecek olan duruşmaya, tutuklu sanıklar Ramazan Akyürek ve Ogün Samast katıldı.
Bu haftaki duruşmada dönemin Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı görevlisi polis memurları Tamer Bülent Demirel, Osman Gülbel ve Ali Poyraz duruşmaya getirildi.
Demirel, Gülbel ve Poyraz, ‘FETÖ’ soruşturmaları kapsamında tutuklu bulunuyorlar.
Yasin Hayal, Şükrü Yıldız, Mehmet Ali Özkılınç, Özkan Mumcu ve Hamdi Egbatan SEGBiS aracılığıyla bulundukları cezaevlerinden duruşmaya katıldı.
Duruşmaya tutuksuz sanıklardan sadece Ahmet İlhan Güler duruşmaya geldi.
Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, Sebu Aslangil, Bahri Belen, İnci İşbulur, Emel Ataktürk Sevimli ve sanık avukatları da duruşma salonunda.
"Daire Başkanlığının koruma görevi yoktur"
Dönemin Emniyet İstihbarat Dairesi C Şubesi Müdür Yardımcılarından Tamer Bülent Demirel savunma yaptı.
Demirel, hakkındaki suçlamaların herhangi bir delile dayanmadığını söyledi.
Demirel, 2006 yılında Daire Başkanlığı C Şubesine vekaleten bakıp bakmadığını hatırlamadığını ancak Hrant Dink'le ilgili evrakı kendisinin görmesi gereken bir evrak olduğunu söyledi. Demirel, “İstanbul’a bildirilmeyen husus varsa görüşelim” diye raporun üstüne not yazdığını, evrakın önemi gereği İstanbul'a bildirilmesi gerektiğini söyledi. Sanık, evrakla ilgili gerekli işlemleri yaptığını savundu.
"Hayal'i tanıyorduk"
Demirel, Yasin Hayal'i daha önceki bombalama eyleminden dolayı tanıdıklarını, Hayal'le ilgili daha önce gerekli yazışmaları yaptıklarını söyledi. Demirel, evrak gizlediklerini iddiasını da reddederek evrakın arşive konduğunu isteyenlerin bakabileceğini söyledi.
Koruma yükümlüğünün İstanbul'da olduğunu söyleyen Demirel, "Daire Başkanlığının koruma sağladığı kimseyi hatırlamıyorum" dedi.
Mahkeme heyetinin sorularını yanıtlayan Demirel, İstanbul'a gönderilen 'ses getirecek eylem' ibaresi ile F4 raporunda yazan 'ne pahasına olursa olsun öldürecek' ibaresinin aynı anlamı taşıdığını söyledi.
Demirel’e C5 bürosu hakkında neler bildiği soruldu. Demirel, C1, C2 ve C3 büroları olduğunu ve C5 bürosunu bilmediğini söyledi.
"Gerekli talimatı verdim"
Mahkeme Başkanı, Demirel'e raporla ilgili üstlerine bilgi verip vermediğini sordu. Demirel, "Bilgi verip vermediğimi hatırlamıyorum. Ama evrakın üzerine gerekli talimatları yazmışım" diye yanıt verdi.
Demirel, "Her olayın altından böyle şeyler çıkar. Ankara'da 100 kişi öldü, İstanbul'da turistler öldü bunlara da baksanız altından böyle şeyler çıkar" diye konuştu.
Demirel, Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu'nun sorularını yanıtladı.
Bakırcıoğlu Demirel’e, Dink’in Hayal tarafından mutlaka öldürüleceğine dair rapordan önce Trabzon İstihbarat’tan İstihbarat Daire Başkanlığı’na cinayet tasarısına ilişkin üç raporun da daha gönderildiğini hatırlatarak, bu raporların neden İstanbul’a gönderilmediğini sordu. Demirel, nedenini bilmediğini söyledi.
Bakırcıoğlu, İstanbul’la ‘ses getirecek eylem’ içerikli bilgi notunu paylaştıktan sonra gerek Trabzon gerek İstanbul’la iletişimde olup olmadıklarını sordu. Demirel, 2zaten il çalışıyor ve bilgi aktarıyor. Onun dışında bir iletişim olmadı’ dedi.
Ali Poyraz: Dink'in adını cinayetten sonra duydum
Dink davası duruşmasında İstihbarat Daire Başkanlığı görevlisi Ali Poyraz’ın da savunması alındı.
Poyraz, Eylül 2006’da Daire Başkanlığı’nda azınlıklar ve radikal sağ konularına bakan C Şube’de müdür yardımcısı olarak çalışmaya başladığını, Dink cinayeti tasarısına ilişkin F4 raporlarının kendi döneminde gelmediğini söyledi.
Poyraz, “İlk defa görev aldığım bir şube müdürlüğünün işini anlamaya çalışırken bu menfur eylem meydana gelmiştir. Dink adını bu eylemle duydum. Agos’u da duymamıştım. Bu cinayetin C şube konusu olduğunu cinayetten sonra öğrendim” dedi.
Ali Poyraz, iddianamede görevi kötüye kullanma ve silahlı örgüt üyeliği suçlarından yargılanıyor. Poyraz, iki suçlamayı da redderek, “Bilgisi olmamış biri olarak nasıl görevi kötüye kullanma suçunu işlemiş olabilirim? Olmadığım bir dönemden sorumlu tutuluyorum” dedi. Poyraz, kendisi tutuklu yargılanırken aynı pozisyonda görevli Trabzon istihbarat Şube müdür yardımcısı ve İstanbul İstihbarat Şube müdür yardımcısının yargılanmadığını söyledi; “bundan da şu çıkar ne onlar ne ben silahlı terör örgütü üyesiyiz” dedi.
Duruşma yarın saat 10.00'a ertelendi. Yarın İstihbarat Daire Başkanlığı'nda görevli Osman Gülbel'in savunmasına geçilecek.