Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanlarının gözaltına alınmasının ardından HDP, kesintisiz protestolara başlıyor. HDP Merkez Yürütme Kurulu da gözaltıları “Demokratik siyasete karşı ilan edilen savaşın çılgınlık aşaması” olarak nitelendirdi.
Halkların Demokratik Partisi, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı'nın gözaltına alınmasına ilişkin protestolara başlıyor.
Kesintisiz eylem
HDP’den yapılan açıklamaya göre, HDP Eş Genel Başkanları ve milletvekilleri bugün saat 11.00’de Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önünde protesto eylemine katılacak. Ayrıca HDP’nin bütün il ve ilçe örgütleri de aynı saate gözaltıları protesto edecek. Protesto eylemleri kesintisiz şekilde devam edecek.
"Çılgınlık aşaması"
HDP MYK ise yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, Belediye Eş Başkanları Gültan Kışanak ve Fırat Anlı’nın gözaltına alınmaları, evlerinde ve belediye binasında arama yapılmasının son derece keyfi ve hukuksuz bir uygulama olduğu kaydedilerek, şu ifadelere yer verildi:
“Erdoğan-AKP iktidarı halkın iradesini çiğneme adımlarını tam bir intikam duygusuyla sürdürmektedir. Kürt halkının siyasi iradesine yönelik bu düşmanca tutumla demokratik siyasetin ve demokratik muhalefetin tasfiyesi hedeflenmektedir. Gültan Kışanak ve Fırat Anlı'nın gözaltına alınmış olmaları demokratik siyasete karşı ilan edilen savaşın çılgınlık aşamasıdır. Bu hukuksuz ve keyfi gözaltı evrensel insan haklarına, demokratik hukuk ilkelerine ve Türkiye’nin imzalamış olduğu uluslararası demokratik sözleşme ve anlaşmalara aykırıdır.
"Kaosun sorumlusu siyasi iktidardır"
Erdoğan-AKP iktidarının yarattığı bu zulüm, baskı ve hukuksuzluk ortamı asla kabul edilemez. Bu tarihsel yanlışın ve yaratılan kaos ortamının sorumlusu siyasi iktidardır. Bu keyfi ve hukuksuz gözaltı durumuna derhal son verilmelidir. Mesnetsiz ve uydurma gerekçelerle gözaltına alınan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanları derhal serbest bırakılmalıdır.
Türkiye ve dünyadaki tüm sivil toplum kuruluşlarına, siyasi partilere, demokrasi ve barış güçlerine, uluslararası kuruluşlara ve parlamentolara çağrı yapıyoruz: Bu hukuksuzluk karşısında suskun kalmayın, tepkilerinizi dile getirin. Türkiye’de yaşanmakta olan olağanüstü hukuksuzluk dönemini ve uygulamalarını kabullenmeyin."