Der Spiegel dergisi, Almanya Hükümeti İncirlik ziyareti karşılığında, 2 Haziran’da mecliste kabul edilen Ermeni Soykırımı Tasarı’sıyla arasında mesafe koymaya yönelik bir açıklama yapacağını iddia etti. İddia Almanya hükümet sözcüsü Steffen Seibert ve CDU Genel Sekreteri Peter Tauber tarafından yalanlandı.
Alman hükümet sözcüsü Steffen Seibert, Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Martin Schäfer ile birlikte basının karşısına çıkarak Türkiye ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Seibert, Alman hükümetinin "Federal Meclis'in 1915'te Osmanlı İmparatorluğu döneminde Ermenilerin öldürülmesini soykırım olarak tanıyan kararla arasına mesafe koymaya hazırlandığı" yolundaki haberi yalanladı. Hükümet sözcüsü Seibert, "Kesinlikle böyle bir şey söz konusu değil" dedi.
Federal Meclis'in 1915 olaylarına ilişkin aldığı kararın bağlayıcı nitelikte olmadığını hatırlatan Steffen Seibert, bunun Federal Meclis kararında da vurgulandığına dikkat çekti. Seibert, "Parlamentonun faaliyetlerinin değerlendirilmesi hükümetin görevi değildir" dedi.
Tauber de yalanladı
Der Spiegel dergisinin internet sayfasında yer verdiği haberde, Alman Dışişleri ile Başbakanlığın bu konuda anlaştığını ve önümüzdeki günlerde Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert’in basının karşısına geçerek açıklama yapacağını öne sürdü. Dergi, hükümetin bu adımına karşın Türkiye’nin de Federal Parlamento milletvekillerinin İncirlik’te bulunan Alman askerlerini ziyaret etmesine izin vereceğini yazdı. Ancak CDU Genel Sekreteri Peter Tauber facebook'ta yaptığı açıklamayla iddiaları yalanladı. Tauber, Soykırım Tasarısı konusunda hükümetin geri adım atmayı düşünmediğini yazdı.
Tauber'in açıklaması şu şekilde:
"Osmanlı İmparatorluğu'nda yaşanmış olan Ermeni Soykırımı'yla ilgili kabul edilen yasa tasarısı konusunda Alman Parlamentosu bir geri adım atmıyor. Çünkü tasarı bugün de dün olduğu gibi doğrudur. CDU'nun genel sekreteri ve aynı zamanda bir tarihçi olarak tasarının tamamen arkasındayım. Şu an dolaşımda olan Spiegel'in bu konudaki haberi doğru değildir. Ne olursa olsun Türkiye pek çok konuda önemli bir partnerdir. Ancak bir partner olarak bu tür konuların açıkça konuşulmasını kabul etmek durumundasınız. Bundestag'daki tasarıyla birlikte yaptığımız budur."
