Ermeni Apostolik Kilisesi’nde, pagan dönemde başlayıp dönüşerek varlığını sürdürmüş gelenekler görmek mümkün. Bunu, gazetemizin direği ve geleneklerimizin en güzel anlatıcılarından Sarkis Seropyan’dan dinlemek en doğrusu. Bu vesileyle, ustamızı bir kez daha sevgi ve saygıyla anarak, sözü ona bırakıyoruz.
SARKİS SEROPYAN
“Ermenilerin ‘Beş Dağavar’ dedikleri beş büyük bayram, Dzınunt, Zadig, Vartavar, Asdvadzadzin ve Haç’ın yanı sıra pek çok diğer yortunun temelinde de pagan gelenek ve göreneklerin yer alıyor olması, yadırganmaması gereken bir gerçek. Örneğin, İsa Mesih’in dünyaya gelişinin kutlandığı Dzınunt’un paganizmle pek ilgisi görünmese de, Doğuş ile Vaftiz’in bir arada kutlanması ve Vaftiz olayında suyun mesh edilerek kutsanmasının pagan dönemi su ritüeli ile bir bağlantısı olduğunu sezmek hiç zor değil. Her zaman söylediğimiz ve söyleyeceğimiz gibi, Zadig (Paskalya) ölümden sonra dirilişin ve kırmızı yumurtanın, Diyarnıntaraç ateş ve ışığın, Vartavar suyun, Haç ise rehanın bayramıdır.
Her yıl 15 Ağustos’a en yakın pazar günü kutladığımız, iyice olgunlaşmış üzümü yiyebilmek için sabırsızlıkla beklediğimiz Asdvadzadzin için de, Meryem Ana’nın Göğe Yükselişi Yortusu’nun ötesinde söylenecek bir sözümüz olmalı. Azize Meryem’in vefatının (göğe yükselmesinin), tam da baştanrıça, Altın Ana Anahid’in bayramının kutlandığı Navasart ayının birinci gününe, yani eskilerin yılbaşısına, günümüzde ise 7 veya 8 Ağustos’a rastlaması, belki de tesadüftür. Asdvadzadzin’in arife gününe verilen ‘Şoğagat’ adının, Ana Tanrıça Anahid’in sıfatlarından biri olması da tesadüftür belki, kim bilir...
Bağbozumu ve şükran
Asdvadzadzin Bayramı, üzüm yeme yasağının kalktığı Ağustos ayının tam ortasına denk gelir. Pagan tarihinin Navasart (Yılbaşı) Bayramı, yalnızca üzümün günü değil, bahşettiği nimetler için tanrısal güce teşekkür etme günüdür. Böyle bir şükran günü de eski yılbaşına, yeni Asdvadzadzin’e, velhasıl Ağustos’un 15’ine yakışır, zira hasat mevsimi bitmiş, ürünler toplanıp ambarlara konmuş, geriye şükran sunmak kalmıştır ki, bunu da bağbozumu ve üzüm bayramına çevirmiş Ermeniler.
Kadınların bayramı
Surp Asdvadzadzin Yortusu, kadınlar için, diğer tüm yortulardan önemlidir. Kadınlar tüm adaklarını o güne saklarlar; ayrıca, bayram ertesinde, yıl içinde özel isim günü olmayan kadınların (özellikle Maryam, Takuhi, Sırpuhi, Baydzar, Yeranuhi, Hamaspür, Antaram, Diruhi ve Markrid’lerin) isim günleri kutlanır.
Ermeni üzümü denen...
Bu vesileyle, ‘Teotig 1926 - Herkesin Salnamesi’nden, üzümün, üzüm cinslerinin ve asmanın didik didik edildiği, kitap gibi bir makaleden ‘Ermeni üzümleri’ bölümünü kısa bir özet sunmak istedik. Bu derlemede adı geçen üzümlerin büyük çoğunluğu maalesef artık yetişmiyor.
‘Üzüm Cinsleri ve İsimleri’ başlığı altında Fransız, İtalyan, Türk, Pers, Yunan, Mısır, Amerikan üzümlerinin ardından, Ermeni üzümlerinden şöyle söz ediyor Teotig: “Bir Doğu atasözü var; üzümünü ye, bağını sorma diye. Çeşitleri, renkleri, şekilleri ve tatları öylesine çok ki, insan tek tek listeleyebilmek için bütün dünyayı dolaşmış olmalı. Velakin biz, büyük bir bölümünü tatmamış olarak, bu bilgelik ilkesini yok sayabiliriz düşüncesindeyim; zira bunlar kâğıda dökülmediği takdirde, tanıyanlar artık yaşamadığına göre, ebediyen unutulmaya mahkûm olacaklar.”
Teotig’e göre Ermeni üzüm cinslerinin sayısı 324. Yanlış okumadınız, üç yüz yirmi dört çeşit üzüm... Biz bir kısmını tanıtmakla yetiniyoruz.
Vaspuragan, Daron ve civarı üzümleri
Atği: Kırmızı, iri
Aydzbıdug (keçimemesi): Beyaz, açık veya koyu kırmızı
Pisnort veya Pusnort: Kışlık, beyaz, çok ekşi
Loreg veya Lorig: Keklik yemi gibi çok küçük ve seyrek olduğundan böyle adlandırılıyor.
Khıngakhağoğ: Aydzbıdug’un çekirdeksizi
Gağamart (Karakünnük): Siyah, sık ve kalın kabuklu
Sevani: Koyu renkli, iri ve kalın kabuklu
Durduri: Siyah, yuvarlak, orta boy
Ploş: Rakı çekmeye uygun (kurutulmuşu karardığı için, ‘plaşanal’ yani kararmak fiilinden türetilmiş)
Karnumaki: Siyah, küçük taneli (beyazının adı: tımışkhig)
Jur: Orta boy, yuvarlak, koruk tatlı (sirkelik)
Khizna: Kara ve lezzetli
Garmir-gab: Yuvarlak, beyaz, kırmızı benekli, sert, ince kabuklu, tatlı ve tek çekirdekli
Harsnamad: Kehribar renkli, uzun taneli, şeffaf (salkımı ışığa tutunca damarlar görünür)
Khatun-mad: Gelinparmağı da denir
Mamıkh: Yabaneriği ile adaş, zira tam olgunlaşmaz, yoksul köylüler tarafından toplanır.
Sibdag: ‘Isbidag’ın (beyaz) taşra söylenişi. Çok lezzetli, ince kabuklu, orta ceviz boyu, taneli
Bahçecik (Bardizag) ve civarı üzümleri
Amasya: Amasya’da görülen bir cins, sarı, ince kabuklu
Anderes: Beyaz, uzun taneli, geç yetişen, değerli bir üzüm
Khıngig: Miskete benzer, küçük taneli, günnük renginde
Gradana (Gordana): Siyah, küçük taneli yabani bir cins
Cueg (Cıvık): siyah, küçük taneli yabani bir cins
Mer: Bardizag’ın Hay-Lazlarının yerel sözlüğünden
Vari veya Vayri Khağoğ: Yine Hay-Lazların yaban üzümü
Turki Khağoğ: Hacın’da küçük, seyrek taneli, kalın kabuklu, tadı nahoş, para etmeyen üzüme verilen ad. Hacın Türkleri de, buna karşılık, aynı üzüme ‘gâvur üzümü’ derler.