Laki Vingas, geçen hafta Girit’te yapılan Ortodoks Sinodu'yla ilgili izlenimlerini anlattı.
Geçen hafta Girit’te yapılan Ortodoks Sinodu yapılan birlika çağrısıyla sona erdi. Moskova Patrikhanesi, Gürcistan Patrikhanesi, Bulgaristan Patrikhanesi ve Antakya Patrikhanesi’nin katılmadığı sinoda Ekümenik Patrikhane’nin danışmanı sıfatıyla katılan Yeniköy Rum Ortodoks Panaia Kilisesi Vakıf Başkanı Laki Vingas konsil ile ilgili izlenimlerini Agos okurları için aktardı.
Sivil katılım
Laki Vingas, 1961’te Patrik Athenagoras’ın çabalarıyla düzenlenen Ortodoks Sinodu’ndan 55 yıl sonra böyle bir toplantının tekrar gerçekleşebilmesinin sevindirici olduğuna dikkat çekti. Vingas şöyle konuştu: “Bu sinod sivil katılımın yoğunluğuyla da dikkat çekti. Patriklerin danışmanları ve Ortodoks kiliseleri dışından gelen gözlemciler de Sinod’da yer aldılar. Ermeni Ortodoks Kilisesi’nden gözlemciler de Sinod’a katıldılar” dedi. Aslında 2014’te Ortodoks kiliseleri arasında yapılan toplantıda Sinod’un 2016’da İstanbul’da toplanması kararlaştırılmıştı. Ocak 2016’da Moskova Patrikhanesi, Sinod’un İstanbul’da toplanmasına karşı çıktı. Bunun nedeni ise tamamen Türkiye ve Rusya arasında yaşanan ‘uçak krizi’ydi. Moskova Patrikhanesi’nin katılmamış olması, Sinod’un meşruiyetine gölge düşürmez ama tabii bu büyük bir eksiklikti. Beni en çok mutlu eden, Sinod’da demokratik bir ortamın olması, fikir ayrılıklarına rağmen herkesin fikirlerini özgürce ifade edebilmesiydi. Bazı kararlar oybirliğiyle bazı kararlar ise oy çokluğuyla alındı. Sinod’a katılan her kilise farklı bir toplumu, dolayısıyla farklı bir kültürü temsil ediyor. Bu nedenle görüş ayrılıkları olması gayet normal. Alınan kararlar da her ülkede ve farklı coğrafyalarda farklı şekilde uygulanabilir. Ekümenik Patrik Bartolomeos, Girit Sinodu’nu gerçekleştirebildiği için çok mutlu oldu. Gelecek sinodun 10 yıl içerisinde, bu kez Girit’e katılmayan Patrikhanelerin de katılımıyla gerçekleşmesi tüm Ortodoks dünyasının ortak temennisi olarak öne çıktı.”