TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu bünyesindeki, “Toplumsal Cinsiyet Açısından Anayasa” Alt Komisyonu raporunda, TBMM ve kamuda başörtüsü serbestisi istendi. Kadının seçilme hakkının önündeki yasal olmayan engellere dikkat çekilen raporda, 'seçilme hakkının kadın ve erkeğe eşit olarak tanındığı' yeni bir düzenleme talep edildi.
TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu bünyesinde kurulan, “Toplumsal Cinsiyet Açısından Anayasa” Alt Komisyonu raporunda, TBMM ve kamuda başörtüsü serbestisi istendi.
CHP, kadınların siyasete katılımında dini simge taşımasının, kadının seçilme hakkı üzerinde, önemli bir engel oluşturmaya devam ettiğine dikkat çekilen rapora, AİHM kararları ve kamuda dini simge olmayacağı gerekçeleriyle muhalefet şerhi koydu.
Başörtülü kadının seçilme hakkı engelleniyor
Dini simge yasağının kadınların siyasete katılımını engellediği savunulan raporda, “Anayasamızın milletvekili seçilme yeterliliğini düzenleyen 76. maddesiyle, Meclis içtüzüğünün kılık kıyafet yükümlülüğünü düzenleyen hükmünde, buna engel teşkil eden bir ifade yer almamaktadır. Buna rağmen, ne yazık ki başörtüsü kullanan kadının seçilme hakkı önünde anayasa ve kanunlardan kaynaklanmayan çeşitli engeller mevcuttur. Bu yüzden, milletvekili seçilme yeterliliğini düzenleyen madde, seçilme hakkının kadın ve erkeğe eşit olarak tanındığı ve kadının dini simge taşımasının bu hakkın kullanımını engelleyemeyeceğinin açıkça vurgulanması, bunun tüm din gruplarını içerecek biçimde ifade edilmesi, sayıları az da olsa Türkiye’de azınlık gruplarının da dini simgeleriyle seçilme hakkında istifade etmelerinin mümkün hale gelmesi gerektiği komisyona teklif edilmiştir' denildi.
Raporda, dini ve siyasi simgeler kullanmanın öğretim üyesi ve öğrenci hakkını engelleyemeyeceği hükmünün yeni anayasaya eklenmesi istenerek, “Kamu görevlerine getirilme hakkı düzenlenirken, kadın ve erkek bakımından bu hakkın eşit olarak tanınması, bu haktan yararlanırken din, mezhep, cinsiyet, cinsel yönelim ve etnik köken gibi hiçbir temelde ayrımcılık yapılmayacağının vurgulanması gerektiği komisyona ifade edilmiştir' denildi.
CHP 'din özgürlüğü ihlali değil' kararını öne sürdü
Alt komisyon raporuna CHP’li Ayşe Nedret Akova ve Gürkut Acar muhalefet şerhi koydu. CHP'li milletvekilleri, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), 10 Kasım 2005 tarihli Leyla Şahin davasıyla ilgili kararını öne sürdüler. Leyla Şahin davasında mahkemenin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “düşünce, vicdan ve din özgürlüğünü” düzenleyen 9. maddesinin ihlal edilmediğinin karara bağladığını hatırlattılar.
CHP’lilerin görüşleri şöyle:
'AİHM Türkiye'de kendi dini sembollerini ve dini dogmalar üzerine kurulmuş bir toplum kavramını toplumun tümüne empoze etmeye çalışan aşırı siyasi hareketlerin olduğunu vurgulayarak, türban kısıtlamasını doğru bulmaktadır. Kamu hizmeti veren kurumlarda çalışan görevlilerin dini sembol takmasının tarafsızlığa ve adaletsizliğe gölge düşüreceği gerekçesiyle siyasi simge taşımaması gerekmektedir. Başörtüsü kullanan kadın seçilemez diye bir hüküm yoktur, seçilebilir ama türban veya başka bir ayırt edici siyasal simgeyle bazı yerlerde bulunamaz.”
İktidar alt komisyon raporunu bir sonraki toplantıda karara bağlayacak. AKP, raporu Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na sunmayı amaçlıyor. Muhalefet, komisyona öneri süresinin dolması nedeniyle karşı çıkıyor.