Hem Yahudi cemaatinden genç kuşağın sesini daha çok duyurmaya başladığı, hem de Türkiye genelinde antisemitizme karşı bir söylemin yavaş yavaş harekete geçtiği bir dönemde yayın hayatına başlayan ‘Avlaremoz’, farkındalık için yeni bir platform oluşturma amacı taşıyor. Site ekibinden Eli Haligua, Serdar Korucu ve Defne Sandalcı anlatıyor.
Bu hafta yeni bir web sitesi yayına başladı. 22 Ocak’ta açılan Avlaremoz’un kendine seçtiği başlangıç tarihiyse tesadüf değil. Yeni bir söz söylemek isteyen yeni kuşak Yahudilerin ve antisemitizmle mücadele edenlerin ortak platformu, 27 Ocak Uluslararası Holokost Kurbanlarını Ana Günü’ne denk gelen hafta açılarak, kapsamlı bir soykırım dosyasıyla okurlarla buluştu. Dosyada Holokost’u konu alan film derlemeleri, tarihin satır aralarına gizlenen ‘Pembe Üçgen Katliamı’ ve Cihan Tekeli’nin ‘Türkiye’de Holokost’un hikâyesini öğretmek’ yazısı da dahil, pek çok makale yer alıyor.
Hem sitenin hikâyesini, hem de okur olarak Avlaremoz’dan ne beklememiz gerektiğini öğrenmek için ekibin kapısını çalıyoruz. İlk soru bir klasik: Avlaremoz ne demek? Cevap aslında sitenin varlık nedenine de bir selam niteliğinde: “Judeo Espanyol dilinde ‘konuşalım’ demek” diye açıklıyor Eli Haligua, “Biz bu kelimenin anlamını bilmiyorduk. Ekipten biri, annesinden sorarak öğrendi; çünkü Judeo Espanyol, ölmeye yüz tutmuş bir dil. Biz yeni kuşak olarak bilmiyoruz. Birkaçımız biliyor, ama çoğumuz konuşamıyor. Benim bildiğim kelimeler de sevgi sözcükleri, çünkü ananem ve babanem konuşurdu.”
Çok seslilik
İsmiyle müsemma web sitesini hazırlayan ekip, Yahudi Cemaati’nin temsilciliğine soyunmadan, yeni kuşağın içinden yükselen ve başka mecralarda yer bulamayan tartışmaların kaynağı olmayı hedefliyor. “Hiçbir toplum tek sesli olmadığı gibi Yahudi toplumu da tek sesli değil” diye açıklıyorlar bu durumu; “Antisemitizmin ekmeğine yağ düren bir bakış açısı bu. Aynı konuya farklı bakış açıları getirecek olmak, ‘Yahudiler çok sesli bir toplumdur’ demek oluyor.”
Defne Sandalcı’yı bu ekibe katan antisemitizme karşı verilmesi gereken mücadele olmuş: “Ben Yahudi toplumunun içinden bir ses değilim. Tüm derdim antisemitizm. Irkçılığın bir kolu olarak görülüyor, ama daha farklı bir şey antisemitizm, bir devlet aygıtı, soyut ve her yerde karşılaşıyoruz. Yahudilerin içinde bile, antisemitizm demeyelim ama farkındalık eksikliği var. Bir sürü Yahudi insandan “Ben hiç antisemitizmle karşılaşmıyorum lafını” duyabiliyoruz. Hâlbuki dile bile yerleşmiş.” Serdar Korucu da ekliyor: “Sağdan sola, Rumlardan Ermenilere, Müslüman olan ya da olmayan toplumlarda, farklı politik gruplarda da antisemitizm var. Zamandan ve mekândan bağımsız olarak karşılaşıyoruz. Buna karşı çıkmak için hepimiz Avlaremoz’da toplandık gibi geliyor.” Sitenin her gün güncellenen haberleri, antisemitizme karşı farkındalığın editoryal olarak nasıl önemli bir yer işgal ettiğini gösteriyor. Haber seçkisi arasında, Balat’ta açılan İstipol Sinagogu açılışında yapılan antisemit yorumlar, Alev Alatlı’nın Chomsky için söylediği “Yeni Sol artığı bir Yahudi” açıklaması ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Hitler’le ilgili sözlerinin yankıları yer alıyor.
Alternatif mi?
Her ne kadar Yahudi Cemaati’nin temsilcisi misyonunu kendine biçmemiş olsa da Avlaremoz’a sormadan edemeyeceğimiz sorulardan biri, Şalom’a alternatif olup olmadıkları. Ama önce Eli Haligua, Yahudi basının güncel tarihiyle ilgili kısa bir bilgi veriyor: “Şalom’un gazetesi ve dergisi dışında, tamamı Judeo Espanyol dilinde hazırlanan, Şalom bünyesinde dağıtılan ve yine Gözlem Yayınevi'nden çıkan El-Amaneser diye bir dergi var. Sami Kohen’in babası Albert Kohen’in 1939 - 1949 tarihleri arasında çıkardığı, Judeo Espanyol dilinde Le Boz de Türkiye diye bir gazete var.” Şalom sorusuna gelince, ekip kendini bir alternatif olarak görmese de her mecranın kendine ait bir yolu olduğunu söylüyor. “Nasıl Agos’un varlığı diğer gazeteleri boşa çıkarmıyorsa, bizim varlığımız da kendine özgü bir alan oluşturuyor” diyor Serdar Korucu.
Şimdilik aşağı yukarı 12 kişilik bir ekip tarafından hazırlanan Avlaremoz, yatay bir örgütlenmeye sahip. Herkesin söz hakkı ve inisiyatif sahibi olduğu ekip, yeni gönüllülerin katılımına da her zaman açık. Tek kırmızı çizgileri de nefret söylemi yaymamak. “Sitenin adı gibi, ne kadar çok konuşursak o kadar zenginleşiriz” diyor Haligua.
Avlaremoz'u okumak için tıklayınız.
twitter adresi: @avlaremoz
facebook adresi: Avlaremoz