Calouste Gulbenkian Vakfı’nın girişimiyle, ‘2115’te Ermeniler –21. Yüzyıl için Stratejik Yönlendirmeler’ başlıklı rapor yayımlandı.
2014’te bir
araya gelen entelektüeller ve toplum önderleri bir hafta boyunca
Ermenilerin gelecek stratejilerini tartışmış, Ermeni dünyasına
yön veren belli başlı konular ele alınmıştı. Toplantıların
içeriği, 26 Ocak’ta eş zamanlı olarak Londra, Yerevan ve
Kaliforniya’da yapılan basına açık oturumlarla duyuruldu. İlk
kez 2014 yılında yapılan ve Türkiye, Rusya, Azerbaycan, Avrupa,
Ortadoğu ve Ermeni Diasporası’ndaki gelişmelerin tartışıldığı
toplantının, stratejik konuların tartışıldığı, her sene
yapılan bir zirveye dönüşmesi tasarlanıyor.
Gulbenkian Vakfı’nın kendi konusunda uzman 40 entelektüeli bir araya getirerek düzenlediği bu toplantının amacı, 21. yy’da Ermenilerin karşılaşabileceği başlıca sorunlar hakkında tartışma başlatabilmek. London School of Economics ve Güney Kaliforniya Üniversitesi’nin ortaklığıyla hazırlan raporsa, bir hafta boyunca uzmanların ele aldığı konuları somutlaştırıyor. Ağırlığı Ermeni dünyasından gelen kişilerin oluşturduğu uzman grubunda, Agos köşe yazarı Vicken Cheterian da bulunurken, Türkiye’den Fatma Müge Göcek ve Aris Nalcı yer alıyor.
‘Büyük ideal’
Dört başlıkta yapılan tartışmaların ana ekseni, Diaspora’yla Ermenistan hükümeti ve sivil toplumu arasındaki ilişkiler, Türkiye’yle olan bağlar, Diaspora toplumlarının devamlılığı ve Ermeni kimliğinin oluşumu gibi konular. Bu konularsa, bazı olası senaryolar bağlamında ele alınıyor. Öne çıkan senaryolarsa, Rusya’nın Ermenistan üzerindeki etkisi, Türkiye’deki demokratikleşme, Azerbaycan’la savaş olasılığı, Ortadoğu’daki gelişmelerin Ermenistan’a etkisi ve Avrupa Birliği’ndeki değişen dinamikler…
2115’te Ermeniler grubunun değerlendirmeleri sonucu ortaya çıkan Ermeni dünyasının 21. yy’daki geleceğine ilişkin öneriler, sekiz maddede toplanıyor. Önerilerden başlıcaları, Ermenistan için bir kalkınma planı ortaya çıkarmak; Ermenilerin Türkiye ile ilişkileri ve Karabağ sorunu ile ilgili ulusal bir diyalog sürecinin yaşanması; ‘hayatta kalma’ halinden çıkarak yaratıcılık, yenilik ve kalkınma odaklı, Ermenilerin etrafından toplanabileceği bir ‘büyük ideal’ üretmek…