Demokratik özerklik ve özyönetim inşa sürecinin tartışılacağı Demokratik Toplum Kongresi’nin (DTK) Genişletilmiş Olağanüstü Genel Kurulu Diyarbakır’da başladı.
Demokratik Toplum Kongresi (DTK) tarafından üç ayda bir olağan olarak yapılan kongre bu kez olağanüstü ve geniş katılımla gerçekleştiriliyor.
Kayapınar Spor Kompleksi’nde düzenlenen ve 501 delegenin yer aldığı kongreye DTK Genişletilmiş Genel Kurulu’na farklı kentlerden DTK delegelerinin yanı sıra, DTK Eş Başkanları Hatip Dicle ve Selma Irmak, Halkların Deomkratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eş Sözcüleri Sebahat Tuncel ve Ertuğrul Kürkçü, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanları Kamuran Yüksek ve Emine Ayna, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Genel Başkanı Sultan Ulusoy, Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan ile HDP/HDK bileşeni parti ve kitle örgütlerinin temsilcileri katıldı.
DTK Olağanüstü Genel Kurulu’nun açılış konuşmasını yapan DTK Eş Başkanı Selma Irmak, “Son kez elimizi uzatıyoruz. Bu yüzyıl bizim yüzyılımızdır. Kendi kararımızı kendimiz vermek istiyoruz. Tek Kürt kalırsa bile özyönetimden vazgeçmeyeceğiz” dedi.
Irmak’ın konuşmasından satır başları şöyle:
‘Kürdistan’da tarih yeniden yazılıyor’
“Bugün tarihi bir gündür. Bugün Kürdistan üzerindeki baskıları görüyoruz. Yüz yıllık saldırı ve zülüm karşısında büyük bir direniş var. Kürdistan alanlarında tarih yeniden yazılıyor. En üst seviyede bir özgürlük mücadelesi veriliyor.
“Annelerin gözyaşı değil, onların kanı aktığı bir dönem yaşıyoruz. Bizim toplanmamız, yeni kararlar almamızı sağladı. Tarihi toplantı önemli kararlar alacak. Alınacak kararlar Kürt halkının kurtuluşu olacağını düşünüyorum. Şimdiden herkesi kutluyorum ve hayırlı olsun diyorum.”
‘Bu elbiseyi yırtıp atıyoruz’
“Halklar bu topraklarda büyük acılar yaşandı. Halklara bir elbise dikildi. Bu elbise bir gün yırtılacaktı. Bugün de bu elbise bize olmuyor ve yırtıp atıyoruz.
“Kendi kararımızı kendimiz vermek istiyoruz. Egemenlerin eliyle değil, kendi ellerimizle yeni bir yaşamı var etmek için önemli kararlar alacağız.
“Mecliste adımız terörist”
“Tarihte ne kadar acı çektiğini söylemek istiyorum. Birinci Meclis’te Türk, Kürt herkes kendi dilinde konuşabilirken, 1924’te Kürtler Meclis’ten atıldı, yok sayıldı. Şimdi de Meclis’te adımız terörist olarak geçiyor. Ve bizi hedef gösteriyor. O zamanda öyleydi, şimdi de öyle deniliyor bizlere.
“Silahlı bir mücadele verildi. Konuşma yolu kalmadığı için Kürdistan dağlarında ve Mezopotamya topraklarında mücadele verildi. 30-40 yıl sonra sonuçlarını verdi. Şimdi de siyasi çözümleri olan bir aşamaya geldik. Türk devleti ‘İsteklerinizden vazgeçin, dillinizden, kültürünüzden vazgeçin, her şey sizin hizmetinizdedir’ dedi devlet.”
‘Özyönetimden vazgeçmeyeceğiz’
“Sayın Öcalan bir süre sonra silahlı mücadele değil müzakere yolunu önerdi. Dolmabahçe Mutabakatı çok önemli. Ama kabul edilmedi. Tekrar savaş başlatıldı. Özyönetim ve yeni yaşamı örmek için ne gerekiyorsa yapacağız. Ey dünya bize ne kaldı?
“Siz isteklerinizden vazgeçin diyorsanız. Tek Kürt kalırsa bile özyönetimden vazgeçmeyeceğiz. Özgürlük yaşamdır. Biz yaşamdan vazgeçmeyeceğiz. Biz yanlış değiliz, diyalog yoluyla isteklerimizi söyledik. Dilimizi, kültürümüzü tanınsın istiyoruz. Her şeye biz karar vermek istiyoruz.
“3 yıl Sayın Öcalan müzakere üzerinde durdu. Şimdi çok ağır bir tecrit uygulanıyor Öcalan üzerinde. Kürt halkının iradesi teslim alınmak isteniyor. Dedelerimiz, ninelerimiz teslim olmadı biz de teslim olmayacağız.
“Hendek ve barikatlar için bizi eleştirenlere söylemek istiyorum. Hendekler savaşmak için değil, kendini korumak içindir. Kürt halkının istekleri ve devletin savaşına karşı bir özsavunma olarak kullanılıyor. Çocuklarının katledilmesini, yakalanmasına izin vermek istemiyor.”
‘Müzakereye hazırız’
“İsteğimiz sözlerimizin sonudur. Gelin siyasi yollarla, müzakere yollarıyla Kürt halkının isteklerini tartışalım. Kürt artık statüsüz yaşamak istemiyor. Dilinin dışında eğitim görmek istemiyor. Varlığını ortaya koymak istiyor.
“Müzakereye hazırız. Bu yol olmada önümüzde başka yollar da var. Bugün de bunu tartışacağız. Bugün bu yönlü tartışmalarımız olacak.”
‘Son kez elimizi uzatıyoruz’
“Bir kez daha isteklerimizi iletiyoruz. Son kez elimizi uzatıyoruz. Bu yüzyıl bizim yüzyılımızdır. Kimse sanmasın Kürt halkı yalnızdır. Gençlerimiz önümüzde mücadele ediyor. Kadınlar, gençler, kızlar, erkekler, Kürt isyanına öncülük ediyor. Biz güçlüyüz umutlarımız çok büyüktür.
“Bu yüzyıl bizim yüzyılımız olacak. Sur, Cizre, Silopi, Nusaybin, Dargeçit direnişlerini selamlıyorum. Yaşamını yitirenlerin mücadelesi önünde saygıyla eğiliyorum.”