Diyarbakır’ın Sur ilçesinde sokağa çıkma yasakları ve ardından başlayan çatışmalar devam ediyor. Sokağa çıkma yasakları 6 Eylül’den bu yana aralıklarla devam ediyor. İlçeye giriş çıkışlar tamamen kapanmış durumda. Sivil ölümlerin yanı sıra ilçedeki pek çok yapı tahrip olmuş durumda.
İlçe Diyarbakır’ın tarihi ilçesi. Eski Diyarbakır evlerinin, hanların ve kültürel yapıların yoğun olduğu bir yer. Kültürel yapıların da zarar gördüğü biliniyor. Baro Başkanı Tahir Elçi, kurşunların hedefi olan Dört Ayaklı Minare’nin önünde, ilçedeki kültürel yapıların karşı karşıya olduğu tehlikeye dikkat çekerken katledilmişti. İlçenin en önemli mimari yapılarından biri olan Kurşunlu Cami’de çatışmalarda zarar gördü. Bölgeden gelen fotoğraflar, ilçede sivillerin yaşadığı evlerin de büyük zarar gördüğünü gösteriyor. İlçeden göç edenlerin sayının da 20 bini bulduğu belirtiliyor.
‘TOKİ göreve’
Sur ilçesi, bir süredir kentsel dönüşümü konuşuyordu. 2010’da, başlayan çalışmalarda, 330 yapı yıkıldı. Tepkilerin ardından yıkımlar durdu. 2012’de ise Bakanlar Kurulu’nun kararıyla riskli alan ilan edildi. Çatışmalarla beraber kentsel dönüşüm yeniden gündeme geldi. Önce Diyarbakır Valiliği Habertürk gazetesine, operasyon sonrasında zarar gören evlerin onarılmayıp bedellerinin hak sahiplerine ödeneceğini açıkladı. Ardından Star gazetesi Salı günkü sayısında ‘TOKİ göreve’ manşetiyle çıkarak, ilçenin TOKİ tarafından kentsel dönüşüme tabi tutulması gerektiğini yazdı. ‘Acil kamulaştırma’ kararının da alınabileceğini iddia etti. HDP Diyarbakır Milletvekili Feleknas Uca, iddiaları meclis gündemine taşıdı. Uca, Başbakan Davutoğlu’nun yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Önergede, “20 gündür sokağa çıkma yasağının yaşandığı ve 2009’da TOKİ’nin Diyarbakır’ın Sur ilçesinde uygulamaya çalıştığı “kentsel dönüşüm” ile ilgisi var mıdır?” diye sordu.
Bakanlığa dikkat
Söz konusu iddialar çatışmaların sonrasında ilçenin kentsel dönüşüm tehdidiyle karşı karşıya olacağı endişesini yarattı.
Agos’a konuşan Mimarlar Odası Diyarbakır Şube Başkanı Merthan Anık, ilçede daha önce kentsel dönüşümün gündeme geldiğini ve tepkilerden dolayı durdurulduğunu hatırlatarak çatışmaların Çevre ve Şehircilik Bakanlığı için bir fırsata dönüştüğünü söyledi. İlçedeki çatışmalarda ağır silahların kullanıldığını belirten Anık, çatışmaların kentsel dönüşüme de yönelik olduğunu ifade etti.
Anık şunları söyledi, “Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Sur ilçesi için hazırladığı ve halen yürürlükte olan koruma amaçlı imar planları var. Sur’da ne yapılırsa yapılsın, kim yaparsa yapsın, bu planlara göre hareket edilmek zorunda. Bu planlar, ilçenin geleneksel mimari yapısını korumaya dönük planlar. Ancak Bakanlığın yetkileri geniş. Büyükşehir Belediyesini dışarda bırakarak kendisi plan hazırlayabilir. Bu durumda toplumsal muhalefet gelişir ve Büyükşehir Belediyesi de bu muhalefetin başında olmalıdır”
‘Gidenler dönsün’
Sur ilçesinde yaşayanların zorunlu olarak göç ettiklerinin altını çizen Anık, “Zorunlu olarak evlerini terk etti insanlar. Geri dönmek için göç ettiler. Öncelikle bu insanların geri gelmeleri gerekiyor. Sur’u Sur yapan içinde yaşan insanlardır. Kültürel miras dediğiniz şey sadece mimari değildir. Nüfusun ve kültürün değişmemesi gerekiyor” diye konuştu.
Diyarbakır Surlarının UNESCO tarafından kültürel miras alanı ilan edildiğini hatırlatan Anık, “Sur ilçesi ise tampon bölge olarak kabul edildi. İlçede yapacağınız her şey UNESCO mevzuatına uyumlu olmalı. UNESCO göz ardı edilmemelidir” dedi. Anık, kentsel dönüşüm henüz bir projenin ortaya çıkmadığını ancak UNESCO’ya gerekli girişimlerde bulunacaklarını da sözlerine ekledi.
Kiliseler kapanmak zorunda kaldı
Diyarbakır Müftüsü, Burhan İşleyen, Sur ilçesindeki çatışmalar sebebiyle 18 camide ibadet edilmediğini açıkladı. Sur ilçesi Müslüman olmayanların ibadethanelerinin bulunduğu tek merkez. Surp Giragos Ermeni Kilisesi, Süryani Kilisesi, Keldani Kilisesi ve Protestan Kilisesi de Sur ilçesinde bulunuyor ve ibadete kapanmış durumda. Diyarbakır’da Müslüman olmayanların gidebileceği başka kilise yok.