Diyarbakır geride bıraktığımız haftayı yine çatışmalarla, sokağa çıkma yasaklarıyla ve ölümlerle geçirdi. Gelişmeler üzerine HDP grup toplantısını Diyarbakır’da yapma kararı aldı. Uygar Gültekin hem grup toplantısı izledi hem de Diyarbakır sokaklarındaki atmosferi gözlemledi.
(DİYARBAKIR) Sur ilçesi, kentin en eski yaşam alanlarından biri. Diyarbakır’ı çevreleyen Surların içinde kalan ilçe kentin yüzyıllardır yaşadıklarının tanığı durumunda. Çözüm süreci devam ederken, başta, Hasan Paşa Hanı, Ulu Cami ve Surp Giragos Kilisesi olmak üzere pek çok tarihi yapı restore edilmişti. Dar sokakları ve tarihi evleriyle ilçe adeta bir açık hava müzesine dönmüştü. Turist çeken bir bölge olması itibariyle kent ekonomisi için de önemli bir merkez. Sur ilçesinde şimdiye kadar beş kez sokağa çıkma yasağı ilan edildi. İlçedeki sokağa çıkma yasağı devam ediyor. Kentin tam göbeğindeki bu ilçe, polis bariyerleriyle çevrilmiş durumda. Giriş çıkış yapılabilecek yerlerde polis panzerleri, akrepler ve hatta tanklar nöbet bekliyor.
Sokağa çıkma yasağı sadece Sur ilçesinde olmasına karşın adeta kentin tamamını etkisi altına almış durumda. Helikopter sesi artık süreklileşmiş. Sur ilçesinden gelen çatışma ve patlama sesleri de öyle. Gece boyunca silah sesleri neredeyse hiç durmuyor. Sur'a uzak olan ilçelerde de sürekli olarak havalanan askeri uçakların sesleri altında hayat devam ediyor. Kentin her yerinde konuşulan tek konu Sur'da yaşananlar. Kahvehanelerde de Diclekent'in kafelerinde de.
Kepenkler kapalı
Sokağa çıkma yasağının kapsamı fiili olarak genişlemiş durumda. Son üç gündür esnaf kepenk açmıyor. Kentin iş merkezi sayılan Ofis semti Ekinciler Caddesi üzerinde açık olan esnaf sayısı oldukça az. Sabah saatlerinde dükkanların önünde, açıp açmamayı tartışıyorlar. “Bir iki saate kadar buralar karışır boşa açıyoruz.” “Belediye otobüsleri çalışıyorsa bir şey olmaz açalım”, “İçimden zaten çalışmak gelmiyor.” Tam da esnafın öngördüğü gibi öğlen saatlerinde, önceki gün protestolarda hayatını kaybeden Şerdil Cengiz ve Şiyar Salman’ın cenazesinin ardından yürüyenlere polis tarafından müdahale ediliyor. Diyarbakırlılar gaz bombası konusunda da deneyim kazanmış. “Son iki gündür kullandıkları gaz diğerlerine benzemiyor. Daha çok yakıyor.” Birkaç saat içinde kentin farklı noktalarında çatışmalar yaşanıyor, gaz kokusunu pek çok yerden duymak mümkünken “Bugün sakin” yorumları yapılıyor.
Uzun süren sokağa çıkma yasağı ve devam eden çatışmalar, Sur ilçesinde yaşayanları da göç etmeye zorlamış durumda. Sokağa çıkma yasağının kaldırıldığı günlerde insanlar, ilçeyi terk ediyor. Göç edenlerin sayısına ilişkin verilen rakamlar çelişkili. HDP'ye yakın kaynaklar bölgede hala sivillerin yaşadığını söylese de pek çok Diyarbakırlı Sur'un neredeyse boşaldığını söylüyor. Sur'da yaşayanlar, ekonomik olarak, diğer ilçelerde yaşayan Diyarbakırlıdan daha düşük gelirli. O yüzden göç etmiş olmak, başka bir zorluğu da beraberinde getiriyor. Göç edenlerin çoğu diğer ilçelerde ev kiralamış ya da akrabalarının yanına yerleşmiş. Sokaklarda yaşamak zorunda kalanların olduğunu söyleyenler de hayli fazla.
Hendek sonrası
Kürt siyaseti, öz yönetim tartışmalarını uzun süredir gündemde tutuyordu. Yerel yönetimlerin yetkilerinin arttırılması, vergi ve enerji gelirlerinin bölgede kullanılması gibi bir dizi öneri getirilmiş, öz yönetim HDP'nin seçim bildirgesine de girmişti. Aylar öncesinde, elektrik idaresi Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi'nin bazı şantiyelerinde elektrikleri kesince, Belediye, elektrik idaresinin kapısına hendek kazmıştı. Hendek bir anda Türkiye'nin gündemine girmişti. Mahallelerde, hendeklerin kazılmasıyla başlayan ve günlerce devam eden sokağa çıkma yasakları, devletin ağır şiddet kullanarak hendeklere müdahale etmesi, tartışmalarının odağını hendeklere kaydırdı. Ancak Diyarbakır'da kimse hendekleri konuşmuyor. Sur'da neler oluyor sorusunun yanıtı yine de aynı “Durmadan bombalıyorlar.”
HDP ve DBP sokağa çıkma yasaklarına dikkat çekmek için her platformda konuyu gündeme getirmeye çalışıyor. 15 Aralık'ta Meclis Grup Toplantısını Diyarbakır'da Sur'da kurulan barikatlara sadece metrelerce uzakta yaparak, bir kez daha konuyu gündeme taşıdı. Hendek ve barikat başındakilere de destek mesajı vermiş oldu.
Bundan sonrasına ilişkin neredeyse kimsenin bir öngörüsü yok. Herkesin tek kaygısı operasyonların ve çatışmaların süreceği. Öyle görünüyor ki, sokağa çıkma yasakları ve operasyonlar devam ettikçe, hendekler de kazılmaya devam edilecek. Günler böyle geçtikçe, Diyarbakır'ın içindeki hendekler biraz daha derinleşecek.