Fransa basını, 13 Kasım Cuma günü Paris’teki saldırıyı yapanlarla ilgili detayları bir araya getirmeye başladı.
Kanlı saldırıda üç farklı ekibin bulunduğu bilinse de henüz bu ekiplerin ne büyüklükte olduğu tam olarak tespit edilemedi. Saldırılarda yedi kişi öldürülürken, en az bir şüpheli hala aranıyor.
İşte saldırganların Fransa basınından derlediğimiz profilleri:
Şüpheli lider: Abdelhamid Abaaoud
Abaaoud, 20’li yaşlarının sonlarında, Fransa’da IŞİD’i takip eden kişilerin zaten hakkında bilgi sahibi olduğu bilinen bir Belçikalı. 2014’te kendisinin ve arkadaşlarının, Suriye’de bir kamyonete silah yükledikleri, ceset görüntülerinin bulunduğu bir video yayınlandı.
Görüntülerde Abaaoud aracı hareket ettirmeden önce kameraya dönerek, “Fas’ta tatil için hediyelerle doldurulmuş jet skileri, motosikletleri, arazi araçlarını, römorkları uçurmadan önce. Allaha çok şükür, Allah’ın izinde, dinden dönenleri uçuruyoruz” diyor. Abaaoud’un nerede olduğu bilinmiyor. IŞİD’in dergisi Dabiq’e göre kendisi bu sene Suriye’ye kaçtı.
Bataclan saldırganları
Paris’in meşhur Bataclan konser salonundakileri hedef alan üç intihar saldırganının kimliği belirlendi:
Ismael Omar Mostefai, 29:
Polis kaynaklarına göre Mostefai, Cuma akşamı kendini bombayla patlattı.
Ailesiyle birlikte yaşadığı, katedral şehri Chartres’teki modern görünümlü Anoussra Cami etrafındaki apartman blokundaki komşuları tarafından, uzun boylu, sessiz ve muhafazakar giyinen birisi olarak tanımlanıyor.
Aynı yerde oturan 34 yaşındaki banka çalışanı Arnauld Froissart, polise verdiği ifadede, Mostefai ve ailesini iki sene önce bu bölgeden ayrılana kadar sık sık gördüğünü söylüyor. Froissart, Mostefai için “ketum”, ailesi için “çok tatlı” ifadelerini kullanıyor.
Fransa basınına konuşan iki polis memuru, Mostefai’nin geçtiğimiz birkaç senede Suriye’yi ziyaret ettiğini ama Suriye’de tam olarak nereye gittiğini bilmediklerini söyledi. Yetkililerden biri kendisini daha detaylı bir soruşturmaya tabi tutmak için bir girişimin olduğunu belirtti.
Anoussra Cami’nin yanında yeni kurulan İslami derneğin başkanı Bem Bammou, Mostefai’nin iki sene önceye kadar camiye sık sık gelenlerden biri olduğunu ve kendisinin babasıyla birlikte de geldiğini, hiçbir fanatizm belirtisi göstermediklerini söylüyor: “İş arkadaşlarıyla futbol oynayan, içine kapanık bir çocuktu, her gün ibadet etmeye gelen bir fırıncıydı.”
Samy Amimour, 28
Amimour’un babası Le Monde gazetesine yaptığı açıklamada, oğlunu IŞİD’in elinden kurtarmak için çaresizce ve başarısız olan bir girişimde bulunduğunu anlatmış.
Ailesiyle birlikte yaşayan ve kısa bir süre otobüs şoförlüğü yapan Amimour’un daha önce de yasalarla başı derde girmiş. Fransız yetkililer kendisini 19 Ekim 2012’de, bir grup terör organizasyonu sempatizanıyla bağlantısı olup Yemen’e başarısız bir seyahatte bulunduğu için sorguya almış. Savcının açıklamalarına göre kendisine bazı kısıtlamalar getirilmiş. Le Monde gazetesinde Aralık 2014’te yayınlanan bir habere göre Amimour, Yemen’de IŞİD’e katılmakta başarısız olsa da bu grupla etkileşime geçebilmiş ve gazeteye göre kendisi Suriye’de IŞİD’e katılabilir.
Amimour’un babası Le Monde’a verdiği röportajda, Haziran 2014’te IŞİD’in kontrolündeki bölgeye giderek oğlunu geri dönmeye ikna etmeye çalıştığını ancak başarısız olduğunu söylüyor.
60’lı yaşlarındaki baba, makineli tüfek taşıyan kişilere, mayın tarlasına ve gıda zehirlenmesine göğüs gerdiğini, ancak oğlu ile buluşmasının çok soğuk geçtiğini, kendisinin ilgisiz olduğunu ve koltuk değnekleriyle yürüdüğünü anlatıyor: “O bizi asla yalnız bırakmayan başka türlü bir adamdı… Beni evine çağırmadı. Nasıl yaralandığını ya da savaşıp savaşmadığını anlatmadı.”
Oğlunun ilgisizliğiyle altüst olan ve oğlunun arkadaşlık yaptığı kişilerin gösterdiği katliam videoları yüzünden korkuya kapılan baba, iki üç gün içinde Türkiye’ye geçmiş. Amimour’un akrabalarına hızlıca ulaşılamamış. Savcının yaptığı açıklamaya göre ailenin üç bireyi gözaltında tutuluyor. Açıklamada bu üç kişiden birinin babası olup olmadığı belirtilmemiş.
Üçüncü Bataclan saldırganının kimliği tespit edilemedi.
Stadyum saldırganları
Paris’teki Stade de France’a üç intihar bombacısının saldırdığı söylendi.
Ahmad al-Mohammad, 25
Saldırganların birinin yanında bulunan Suriye pasaportunda yazan isim bu şekilde. Belgeye göre Al-Mohammad, isyancıların kontrolünde bulunan İdlib bölgesinden gelen 25 yaşında bir genç. Fransız yetkililerin yaptığı açıklamaya göre saldırgandan alınan parmak izleri, Ekim 2015’te Yunanistan’da toplanan bir dizi parmak izinden biriyle eşleşiyor.
Yunanistan’daki yetkililer Al-Mohammed’in pasaportunun, kendisi Türkiye’den ayrılıp Leros Adası’na ulaştığında kontrol edildiğini, bu kişinin adada beş gün kalıp Atina’ya geçtiğini söylüyor. O günden sonra Yunan yetkililer Al-Mohammed’in izini takip etmeyi bırakmış.
Polis hala pasaportun saldırgana mı yoksa başka birine mi ait olduğunu saptamaya çalışıyor.
Bilal Hadfi, 20
İsmini vermeden Fransız basınına konuşan bir polis memuru, Stade de France saldırganları arasında Hadfi’yi tespit etti. Saldırgan hakkında başka bir bilgi açıklanmadı.
Üçüncü stadyum saldırganının kimliği bilinmiyor.
Kafe saldırganları
Comptoir Voltaire’e saldıran bir kişinin kimliği tespit edildi: Brahim Abdeslam, (30 ya da 31)
Fransız polis memurunun verdiği bilgiye göre Abdeslam, Cuma günü kendini kafenin önünde havaya uçurdu. Yapılan araştırmada Abdeslam’ın Brüksel'in Molenbeek bölgesinde bar işlettiği belirlendi. İki hafta önce Brüksel'in Molenbeek Belediye Başkanı bu barın kapatılması emri vermişti. Abdeslam’ın işlettiği barı altı hafta önce sattığı gelen bilgiler arasında.
Diğer bölgeler
Paris’te başka bölgeler de saldırıya uğradı ancak henüz kaç kişinin saldırdığı ve saldırganların kimlikleri tespit edilebilmiş değil.
26 Salah Abdeslam arananlar arasında. Brüksel doğumlu Abdeslam, Brahim’in kardeşi. Pazar günü Fransız basınının dağıttığı ilanda oldukça tehlikeli olarak tanımlanıyor.
Saldırılarla kendisinin bağlantısı kurulduktan birkaç saat sonra, Abdeslam ve yanındaki kimliği bilinmeyen iki kişinin, bir arabayla Belçika sınırından geçerken durdurulduğu biliniyor. İsmi verilmeyen dört Fransız emniyet görevlisi, Abdeslam’ın ellerinde olduğunu, ancak kendisinin kimliğinin kontrol edildikten sonra bırakıldığını kabul etti.
