Yüksek: AKP yerel seçim sonuçlarını da tanımıyor

DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, AKP’nin yerel seçim sonuçlarını da tanımadığını ve görevden almaların yaşandığı bazı belediyelerde, belediyelerin kaybedilmesi durumuyla karşı karşıya kalındığını söylüyor.

Çözüm sürecinin sona ermesinin ardından Kürt siyasetçilere yönelik gözaltı ve tutuklamalar da yeniden başladı. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP)’li belediye eşbaşkanları ve belediye encümen üyeleri de tutuklanalar arasında. Seçimden bu yana 20’den fazla belediyenin eşbaşkanı ve encümen üyesi tutuklandı, çok sayıda belediye eşbaşkanı da İçişleri Bakanlığı tarafından görevinden alındı.  Sadece Batman Belediyesi’nde eşbaşkanların yanı sıra, 17 belediye meclis üyesi görevden alındı. Belediye eşbaşkanlarının tutuklanmasında gerekçe olarak ‘özyönetim’ açıklamalarına katılmaları gösteriliyor.

DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, Agos’a konuştu.

Görevden almalar ve tutuklamalar yüzünden bir çok belediyede yönetimlerin iş yapamaz duruma geldiğine dikkat çeken Yüksek, AKP’nin Kürt siyasetine karşı bir darbe girişimi içinde olduğunu söyledi: “AKP’nin, özellikle Kürtlerin kazanımlarını, demokrasi güçlerinin kazanımlarını geriye çekmek üzere yürüttüğü bir süreç var. HDP’yi Meclis’te istemedi, kabullenemedi. Tek başına iktidar olamayınca 7 Haziran Seçimleri’nin sonuçlarını kabul etmedi ve ülkeyi tekrar seçime götürüyor. Ama diğer taraftan, yerel seçimleri de kendi içine sindiremediği de görülüyor. Şu anda değişik yol ve yöntem ve hilelerle belediyelerimizi iş yapamaz hale veya mümkünse encümen çoğunluğunu da düşürüp ele geçirme hamlesi içinde. Birçok belediyemiz bu riskle karşı karşıya.”

Belediyelere müfettiş

Yüksek, DBP’li 103 belediyeye, açık bulmak amacıyla Ankara’dan sürekli müfettiş gönderildiğine dikkat çekti: “24 Temmuz’da bir savaş süreci başlattılar. Aynı tarihlerde belediyelerimizin tamamına Ankara’dan müfettişler geldi. İki ay boyunca her şeyi didik didik ettiler; yanlış eksik bir işlem, usulsüzlük, yolsuzluk aradılar. Hiçbir şey bulamadılar. Tek bir belediyemizde dahi yolsuzluk bulamadılar. Müfettişler Ankara’ya her döndüklerinde, AKP ve saray yönetimi tarafından açık bulmaları için yeniden belediyelere gönderildiler; ama belediye başkanlarımızı bu yolla görevden almak için bir gerekçe bulamadılar. Şimdi siyasi yollarla görevden alıyorlar.”

İçişleri Bakanlığı’nın verdiği görevden alma kararlarının hukuksuz olduğunu söyleyen Yüksek,  belediye başkanlarını siyasi yollarla görevden alamazlar. Sadece kendi görevleri kapsamında, eğer bir usulsüzlük, yolsuzluk veya görevi kötüye kullanma varsa, görevden alma söz konusu olabilir. Bununla ilgili hiçbir tespit yapamadılar. İçişleri Bakanlığı, görevden alma kararlarıyla kanun dışına çıkmıştır. İçişleri Bakanlığı’nın, basın toplantısına katıldı diye belediye başkanı görevden alma yetkisi yoktur. Şu an tam anlamıyla bir darbe durumuyla karşı karşıyayız.  Demokrasinin hiçbir ilkesi, hiçbir kanun işlemiyor.”

‘Özyönetim tartışılır’

Kamuran Yüksek, belediye başkanları hakkında devam eden soruşturmaların içeriklerinin oldukça ağır olduğunu,  bazı başkanların ve encümen üyelerinin ağırlaştırılmış müebbet istemiyle yargılandıklarını söyleyerek,  ‘özyönetim’ açıklamalarına katılmalarının siyasi bir hak olduğuna işaret etti: “Bu açıklamalara katılan belediye başkanlarımız, merkezî hükümetteki yetkilerin yerel yönetimlere devredilmesini, bu sayede belediyelerin daha fazla hizmet verebilir olmasını istiyorlar. Açıklamalar tamamen bundan ibaret. Bunu istemenin neresi suç? Bir siyasetçi bunu söyleyemez mi? Erdoğan, başkanlık sistemine geçmek istiyor. Hatta geçtim diyor, uyguluyor. Bu ülkenin rejim meselesini, idari sistem meselesini hiç tartışamayacak mıyız? Siyasi partiler neden var? Belediye başkanları elbette bu açıklamalara katılacaklar. Demokratik özerklik de isterler, özyönetim de isterler, federasyon da isterler. Siyaset özgürlüğü varsa, siyasi partiler fikirlerini ortaya koyarlar. Görevden almanın gerekçesi bu olabilir mi? Bunun neresi suç?”

 

 

 

Kategoriler

Güncel Türkiye Gündem



Yazar Hakkında

1985 doğumlu. Güncel politika, insan hakları, azınlık mülkleri ve Kürt meselesi üzerine haberler yapıyor. Musa Anter Gazetecilik Ödülleri 2008 yılı en iyi haber ödülü sahibi.