İstanbul Bilgi Üniversitesi Sosyoloji ve Eğitim Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (SEÇBİR) ve Toplumsal Haklar ve Araştırmalar Derneği (TOHAD) ortaklığında yürütülen ve Sabancı Vakfı Toplumsal Gelişme Hibe Programıyla (TGHP) desteklenen Eğitim Ortamında Engelli Ayrımcılığı ile Mücadele Etmek Projesi kapsamında, ders kitapları üzerinde inceleme yapılarak, pilot sınıflarda, öğrencilere dersler verildi. Mayıs ve Haziran aylarında Dadyan Okulu pilot sınıflara ev sahipliği yaptı.
Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 12’ini engelli bireyler oluşturuyor. Oran yüksek olmasına rağmen, engelli bireylerin sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasal yaşama katılımları konusunda sorunlar yaşanmaya devam ediyor.
Engelli Hakları İzleme Grubu Projesi’nde yayınlanan ‘Mevzuattan Uygulamaya Engelli Hakları İzleme Raporu 2013’, engelli bireylerin erişim, eğitim, çalışma hayatı ve sağlık alanındaki haklarından ne ölçüde yararlanabildiklerini verilerle ortaya koyuyor.
Rapora göre, ders kitapları, Türkiye’de engellilere yönelik önyargıları destekleyen ve bunları üreten kaynakların başında geliyor. 78 ders kitabı üzerinde yapılan incelemenin sonunda, kitaplarda yer alan metinlerin ve görsellerin hemen hepsinde engellilerin kendi başlarına sokağa çıkamayan, karşıdan karşıya geçemeyen ve çalışmayan insanlar olarak resmedildiği ortaya çıktı.
İstanbul Bilgi Üniversitesi Sosyoloji ve Eğitim Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (SEÇBİR) ve Toplumsal Haklar ve Araştırmalar Derneği (TOHAD) ortaklığında yürütülen ve Sabancı Vakfı Toplumsal Gelişme Hibe Programıyla (TGHP) desteklenen Eğitim Ortamında Engelli Ayrımcılığı ile Mücadele Etmek Projesi kapsamında, ders kitapları üzerinde inceleme yapılarak, pilot sınıflarda, öğrencilere dersler verildi. Mayıs ve Haziran aylarında Dadyan Okulu pilot sınıflara ev sahipliği yaptı.
Dadyan’da pilot sınıflar
Okulun Türkçe Öğretmeni Şirin Giyik, proje kapsamında, öğrencilerine ders verdi. Giyik, öğrencilerinin engelli bireyler konusundaki yaklaşımını ve dersin etkilerini Agos’a anlattı.
Dadyan öğrencilerinin engelliler konusunda artık daha duyarlı olduğunu belirten Giyik şöyle konuştu: “Engelliler konusunda eğer kendi çevrelerinde temas etmedilerse, birileri bu konu üzerinde kendileriyle konuşmadıysa durum, toplumun genelinden farklı değil. Bunları uyguladığımızda aldığımız tepkiler tamamen ayrımcı söylemi destekleyen tarzdaydı. Önyargıların arka planında neler olduğu, insanların bu konuda neden ortak fikirlere sahip olduğunu defalarca tartıştık. Derslerden sonra bu konuda olumlu tepkiler aldım. Artık bu konuda oldukça duyarlılar. Yeni okul binamıza taşındık. Çocuklar okula girdiklerinde hemen burada asansör var mı, engelli öğrenci rahatlıkla her yere erişim sağlayabilecek mi diye sormaya başladılar.”
Öğrencilerin engelli bireylerle iletişim kurmak konusunda sıkıntıları olduğuna da dikkat çeken Giyik, “Engelli öğrenciler sanki ayrı bir türmüş gibi davranıyorlar. Çünkü normal görmüyorlar. ‘Nasıl yaklaşırsam kırmam’ diye düşündükleri için onlara ayrı bir dünya kurmak gerektiğini düşünüyorlar. Bunu yanlış olduğu üzerine çok konuştuk derslerde. Ancak yaşamlarının herhangi bir yerinde engellilerle temas eden öğrenciler böyle düşünmüyorlar. Küçük düzenlemelerle, evrensel tasarım ilkeleriyle yapıldığında onların da yaşama katılabileceklerini biliyorlar.”
Giyik ayrıca Dadyan’ın yeni okul binasında engelliler için fiziksel erişim sorununun ortadan kalktığını da sözlerine ekledi.