Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, darbeden bir yıl önce, Evren ve kuvvet komutanlarının İstanbul ve Diyarbakır’da ordu komutanlarıyla yaptığı toplantılarla ilgili soruşturma başlattı.
Vatan gazetesinin haberine göre, Genelkurmay Başkanlığı 2013 yılında, darbe davası için 12 Eylül’den bir yıl önce Evren ve kuvvet komutanlarının, darbeye destek için ordu komutanlarıyla yaptıkları gizli toplantının tutanaklarını mahkemeye gönderdi.
Tutanaklara göre Kenan Evren liderliğindeki kuvvet komutanları, 21 Aralık 1979’da İstanbul’da ve 25 Aralık 1979’da Diyarbakır’da ordu komutanlarıyla iki toplantı yaptı.
Toplantıda, “ülkenin içinde bulunduğu anarşi durumu” ile “siyasi bunalım” ele alındı, bu konuda TSK’nın ne yapması gerektiği konusunda ordu komutanlarıyla fikir alışverişinde bulunuldu.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 12 Eylül davası müdahil avukatlarının da başvurusuyla harekete geçti. Başsavcılık darbe ve darbe sonrasında görev almış, darbe toplantılarına katılmış diğer askerler hakkında soruşturma başlattı.
Savcılık talimatla dönemin generallerinin ifadesini almaya başladı.
Evren ve Şahinkaya’nın davaları düşmüştü
Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya’ya darbe suçlamasıyla önce ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası veren mahkeme daha sonra cezaları müebbet hapis cezasına çevirmişti.
Evren ve Şahinkaya’nın avukatlarının itirazıyla dosya temyiz için Yargıtay’a gönderildi. Ancak dosyanın incelenmesi tamamlanmadan iki sanık iki ay arayla hayatını kaybetmiş, dava düşmüştü.
Tutanaklarda askerlerin konuşmaları yer alıyor.
Orgeneral İbrahim Hakkı Şenocak: 98 yaşındaki Şenocak 1 Temmuz’da evinde ifade verdi. Genelkurmay belgelerine göre darbe toplantısında şunları söyledi: “Bu işin sonu ne olacak? Asker tedirgin. Üstlerinden bir şey bekliyor. Halk da bekliyor. Her taraf tutuklu ile dolu. Bunlar ne olacak? Bugünkü mevzuatla 67 ilde sıkıyönetim ilan etseniz durum aynı olur.”
“İstifa yoluyla ikaz”
Orgeneral Recep Orhan Ergun: 89 yaşındaki Ergun, toplantı tutanaklarına göre darbe toplantısında şöyle diyor: “(...) şimdiki hükümet şekilleriyle anarşi ve bölücülüğün tırmanmasına bir türlü mani olunamıyor. Anayasa Mahkemesi, Danıştay başta olmak üzere Emniyet, idare ve TRT bu anarşistlerin arkasındadır. Anarşik durumdan kurtulmak için üç yol olabilir: Doğrudan doğruya yönetime el koymak. Dolaylı yoldan yönetime el koymak. İkaz etmek. İkaz etmeyi uygun buluyorum. Hatta bir ikaz hepimizin istifası ile de yapılabilir.”
“Hükümete olağanüstü yetki”
1. Ordu Komutanı Orgeneral Necdet Üruğ: Tutanaklardaki sözleri şöyle: “(...) Biz anarşiyi durdurmak için müdahale edeceğiz. 27 Mayıs tipi bir müdahaleyi kabul etmiyorum. İkaz mekanizmasının işletilmesini uygun görüyorum. İki büyük partinin başkanları ile görüşmek uygun olur. İkinci aşama olarak bir hükümet teşkil edilecektir. Hükümete olağanüstü yetkiler verilmelidir.”
“Yüksek kademe geç kaldı”
6. Kolordu Komutanı Korgeneral Nevzat Bölügiray: Genelkurmay’ın mahkemeye gönderdiği yazıya göre Bölügiray’ın 25 Aralık 1979 günü Diyarbakır’daki toplantıdaki sözleri şöyle: “Askeri müdahalenin gereği gelmiştir ve hatta yüksek kademe geç kalmış haldedir. Subay ve astsubay kâfi gelmiyor. Kısmi seferberlik ilanını daha gerektirebilir.”
“İzahlı son uyarı”
2. Taktik Hava Kuvvet Komutanı Korgeneral Halit Toroslu: Şahinkaya’nın cenazesine de katılan Toroslu ise Diyarbakır’daki toplantıda şunları söyledi: “İkaz ve ihtar verilsin. Siyasi parti liderlerini toplayıp hepsine izahlı son bir uyarı yapmak gerekir.”
“Sağ ve solu birleştirecek güç”
3. Ordu Komutanı Korgeneral Fikret Oktay: Diyarbakır’daki toplantıdaki sözleri şöyle: “Bütün vatandaşlar ve kamu görevlileri arasında meydana gelen sağ ve solu birleştirecek bir güce ihtiyaç vardır. Demokratik usulden ayrılmamak lazım. Korgeneral üzerinde bir seviyede Devrim Konseyi gibi bir cunta teşkil edilmeli, idare üzerinde güdüm sağlanmalı. Hiyerarşik düzen içerisinde kanımızın son damlasına kadar emrindeyiz.”