Ermenistan’ın kader seçimi

Seçimlere 10 gün kala Ermenistan’da seçim yarışı iyice kızıştı. Yervant Bozoyan, Aharon Adibekyan ve Boris Navasardyan, seçimlerin olası sonuçlarını ve 6 Mayıs’tan sonra Ermenistan’ı nasıl bir geleceğin beklediğini anlattılar. Ortak görüş; kampanyanın sakin geçtiği; sandıktan sürpriz bir sonuç çıkması ise zor.

LİLİT GASPARYAN

lilitgasparyan@agos.com.tr

Ermenistan’da 6 Mayıs’ta yapılacak parlamento seçimlerine 10 gün kaldı. Partilerin propaganda çalışmaları bütün heyecanıyla sürüyor. Devlet başkanı Sarkisyan’ın lideri olduğu Cumhuriyetçi Parti, eski bilek güreşi şampiyonu Gagik Dzarukyan’ın lideri olduğu Müreffeh Ermenistan, Ermeni Devrimci Federasyonu (Taşnaktsutyun), Artür Bağdasaryan’ın Yasalar Ülkesi, Raffi Hovhannisyan’ın Miras Partisi ve ülkenin ilk cumhurbaşkanı Levon Ter Petrosyan’ın önderliğindeki Ermeni Ulusal Kongresi’nin yüzde 5 barajını geçerek parlamentoya girmesine kesin gözüyle bakılıyor. Cumhuriyetçi Parti’nin, siyasi ve bürokratik gücünün etkisiyle seçimi kazanması bekleniyor. Ülkede genel seçim ortamı, önceki tartışmalı seçimlere göre dahi iyi bulunsa da, ekonomik durumun kötülüğü, yoğun dış göç ve seçmenin ilgisizliği nedeniyle, sağlıklı bir tercih yapılmasının mümkün olmadığını düşünenler çoğunlukta. Uzmanlara, Ermenistan’ın seçimini, 6 Mayıs’ı ve sonrasını sorduk.

Yetkililer görevlerini suiistimal ediyor

Boris Navasardyan – Yerevan Basın Kulübü Başkanı

Ortam diğer seçimlerden farklı değil. Ancak kaydedebileceğimiz iki olumlu değişiklik var. En önemlisi televizyon kanallarının partilere eşit süre ayırması. Bu ilk kez oluyor. İkinci önemli değişiklik, adayların ve partilerin seçmenlerle ilişkilerinin sorunsuz ve olaysız geçmesi. Geri kalan bütün sorunlar olduğu gibi duruyor. Örneğin seçmen listeleri düzenli tutulmuyor.

Bazı devlet memurları görevini suiistimal ediyor. Uluslararası standartlarda, devlet görevlileri aday olunca ya izne ayrılıyorlar ya da unvanlarını kullanmıyor. Fakat bizim ülkede Başbakan ve Cumhurbaşkanı aktif bir şekilde görüşmeler yapıyorlar, farklı kurumları ziyaret ediyorlar. Görüşmeleri ve ziyaretleri içerikle birlikte inceledik ve vardığımız sonuç, o ziyaretlerin birçoğunun 8 Nisan’la 6 Mayıs arasında yapılmasının şart olmadığını gösteriyor.

Maalesef partiler program konusunda herhangi bir ilerleme kaydetmedi. Her şey kâğıt üstünde kalıyor. Projeler sunuluyor, fakat sonra takibe alınmıyor. Dolayısıyla insanlar seçim öncesi programlara pek güvenmiyor. Teklif edilen çözümler ve gerçekleştirme yolları pek inandırıcı değil. Sanırım bu seçimlerde de halk sunulan programlara göre seçim yapmayacak. Yine kişisel ya da partiye olan bağla tercihini yapacak. Çok iyi biliyoruz ki ülkede işverenler büyük yetkiye sahip ve çalışanları üzerine siyasi baskı uyguluyor.

Seçimlerden sonra büyük değişiklikler olmayacaktır. 1 Mart 2008’de yaşanan olayların benzeri de yaşanmaz. Tabii her şey insanların beklentilerine bağlı. Bu seçimler Ermenistan’ın geleceği için çok önemli olmasına rağmen, Ermenistan’da öyle bir algı henüz yok. Seçimler Batı’dadaha iyi takip ediliyor. İnsanlar oylarının ne kadar önemli olduğunun bilincine varırsa, her şey çok kısa zamanda, hatta bir haftada değişebilir. Umarım katılım yüksek olur.

Rüşvet biterse projeler hayata geçebilir

Yervant Bozoyan – Jam.am internet sitesinin editörü

Bu seçimlerle geçen seçimler arasında pek fark görünmüyor. Propagandalar daha hoşgörülü ve sakin bir ortamda gerçekleşiyor ama yeni ve taze fikirler yok, hep aynı eski hat üzerinden devam ediyoruz.

İktidardaki Cumhuriyetçi Parti’nin programı çok bürokratik. Bu bana 70’lerin Brejnev seçimlerini hatırlatıyor; gerçek yaşamdan ve sorunlardan kopuk bir yaklaşım. Ayrıca bütün şehirlerde sadece Serj Sarkisyan konuşuyor. Bu da gösteriyor ki ekip çalışması yok.

Yasalar Ülkesi artık tükenmiş bir parti. 2007’de verdikleri sözleri tutmadılar, dolayısıyla seçmenlerin üzerinde bekledikleri etkiyi bırakmıyorlar. Müreffeh Ermenistan Partisi daha farklı bir propaganda yürütüyor. Halkın geniş kısmı bu partiye Başkanı Gagik Dzarukyan sayesinde destek veriyor. Çünkü Dzarukyan uzun yıllar hayırseverlik yaptı ve birçok aileye yardımcı oldu. Dolayısıyla diyebiliriz ki bu partiye verilen oylar Dzarukyan’ın karizmasına bağlıdır.

Taşnaktsutyun en kaliteli seçim programını hazırladı. Bu partinin etkilemek istediği toplum kitlesi daha çok orta ve okumuş sınıftır. Fakat bu çalışma şeklini değiştirmeleri gerek, çünkü ülkede son yıllarda orta sınıf gittikçe daraldı. Bu partinin başka ciddi bir sıkıntısı ise popülizmden kaçınmasıdır. Taşnak partisi 200 yüz bin yeni istihdam yaratmaktan ve maaşların iki kat yükselmesinden bahsediyor. Eğer ülkede rüşvet azalırsa bu proje gerçek olabilir. Proje konusunda bu partinin rakibi yok, fakat 2007’de yüzde 12 oy alırken bu yıl en az yüzde 16-17’e çıkması gerekirdi; oysa bu zor gözüküyor. Zira hitap ettikleri kitle küçüldü.

Ter Petrosyan’ın liderliğindeki Ermeni Ulusal Kongresi (EUK) anlaşılması kolay sloganlarla propaganda yapıyor. Radikal bir muhalefet yürütüyor. Miras Partisi ise geniş konsensüsler arıyor. Çok zıt siyasetçileri etrafına topladı, böylece siyasi netliğini kaybetmiş bir güç haline geldi. Sonuç olarak oy kaybedebilir. Bir zamanlar insanlar Raffi Hovhannisyan’ın yeni bir yüz olmasına aldanıp destek oluyorlardı, ama bugün halk seçebilmek için net öneriler istiyor. İnsanlar diğer partilerin önerilerini hatırlıyor ama Miras Partisi’nden akıllarında kalan hiçbir şey yok. Dolayısıyla, eğer 6 Mayıs’ta Miras Partisi oylarının bir kısmı Taşnaklara, diğer kısmı ise EUK’a oy verirse şaşırmam.

Yani, özetle, partilerden biri var olan iktidar gücüne, diğeri popülist yaklaşımlarına, bir başkası da kişisel karizmasına güveniyor.

Halk bu seçimlerden ne bekliyor? Toplum çok değişti. 2008’e kadar Ermenistan’da sağlam bir orta sınıf vardı ve beklentiler çok farklıydı. Son dört yılın ekonomi-politiği ciddi bir göçe sebep oldu ve 100 binden fazla insan ülkeyi terk etti. Sadece zor durumda olanlar gitmedi, artık bu ülkede yaşamak istemeyenler de gitti. Böyle bir toplumdan sağlıklı talepler beklemek yanlış olur.

Kampanya süreci medeni geçti

Aharon Adibekyan – Sosyolog

Kampanya canlı. EUK’nın tutumunu saymazsak medeni bir ortam var. Bütün partiler Ermenistan’ın güncel işsizlik, emekli maaşı gibi sıkıntılarını ele aldılar. İkinci sırada Karabağ ve Türkiye-Ermenistan ilişkileri geliyor.

Ülkenin yüzde 85’i kötü şartlarla yaşıyor, böyle bir seçmenin siyasi beklentileri olamaz. Cumhuriyetçi Parti sabit seçmen kitlesine sahip çıkmayı başardı. Müreffeh Ermenistan 2007 seçimlere göre oyları iki kat arttırdı. EUK’nın seçmen kitlesi üç kat azaldı. 

Cumhuriyetçi Parti daha çok yasal ve uluslararası projeler öne sürdü. Taşnaktsutyun eskiden ulusal çıkarları ve Diaspora-Ermenistan ilişkilerini savunurken, bugün siyasetini değiştirdi ve seçimlere daha geniş bir açıdan yaklaşıyor. Yasalar Ülkesi her zamanki gibi yasaların hayata geçmesi için mücadele ettiklerini öne sürüyorlar. Miras Partisi’nin belli bir çizgisi yok. EUK ise şunu söylüyor, “Bu Haydutlar yönetimi son bulmalı. Biz iktidara geleceğiz ve bütün sorunlar çözülecek.” Bu tür sloganlara tabii ki sadece saf olanlar inanır.

Ermenistan’da seçmenlerin yüzde 30’u siyasetle ilgilenmiyor, geri kalan yüzde 70’inin de yarısı olan bitenden haberdar değil. Yapılan bütün anketlerde ilk sırada işsizlik ve düşük maaş sorunu geliyor. Dolayısıyla bu iki önemli soruna çözüm bulabilenlere inanmaya yatkınlar.