Yargıda uygulanan pazarlık ve arabuluculuk sisteminin düzenleyecek olan kanun tasarısı taslağına ilk tepki, kadın hak örgütlerinden geldi. EŞİTİZ grubu, hakaret, tehdit, şantaj, yaralama, sarkıntılık gibi 5 yıla kadar hapis cezası olan suçların arabuluculuğa tabi olmasının, daha büyük suçlara kapı aralayacağını belirtiyor.
Adalet Bakanlığı’nın 10 Temmuz’da kamu kurumlarına gönderdiği “Ceza Muhakemesinde İş Yükünün Azaltılması Amacıyla Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı Taslağı”, yargıda bir süredir uygulanan arabuluculuk sisteminin kapsamını düzenliyor. Buna göre, 5 yıla kadar hapis cezası gerektiren hakaret, tehdit, şantaj, yaralama, sarkıntılık, reşit olmayanla cinsel ilişki, cinsel taciz gibi kadınları yakından ilgilendiren suçlarının failleri, arabuluculuk sistemiyle, cezalarının 1 yıla kadar indirilmesi, ertelenmesi, para cezasına çevrilmesi ya da kamu hizmeti gibi uygulamalara tabi olabilecekler.
Taslağa ilk tepki, kadın hak örgütlerinden geldi. Eşitlik İzleme Kadın Grubu (EŞİTİZ) 5 yıla kadar hapis cezası gerektiren suçlar için uygulanacak 32 maddelik taslaktaki hükümlerin, cinsel dokunulmazlığa karşı suçların bir kısmını da kapsadığını belirterek, hakaret, tehdit, şantaj, yaralama, sarkıntılık gibi suçların cezasız kalmasının daha büyük suçlara kapı aralayacağını uyarısında bulundu.
Cinsel suçlar uzlaşma kapsamına girebilir
Agos’a konuşan EŞİTİZ üyesi avukat Hülya Gülbahar, mevcut mevzuatta “cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar, uzlaşma kapsamında değildir” ibaresinin bu tasarıda kaldırılması tehlikesi bulunduğunu belirtiyor: “Uzlaşmaya tabi suçların ceza sınırı yukarıya çekilince, CMK’da cinsel dokunulmazlığa karşı suçları düzenleyen 102.-105. madde arasındaki suçlar da bu taslağın kapsamına girebilecek. Cinsel istismar, cinsel saldırı suçlarının cezası daha ağır olduğu için bu kapsama girmiyor, ama sarkıntılık, cinsel taciz gibi suçlar, ceza üst sınırında değişikliğe gidilirse uzlaşma konusu olabilecek.” Tehdit, şantaj, yaralama gibi suçların da mevcut durumda uzlaşma kapsamında düzenlendiği hatırlatan Gülbahar, şiddette uzlaşma olamayacağının altını çiziyor.
Taslakla ilgili eleştirilen bir başka noktaysa, pazarlık konusunda mağdurun onayını alma zorunluluğu olmaması. Gülbahar, taslağa göre, failin uzlaşma talebinin yeterli olacağını savunuyor: “Aslında yargı parça parça özelleştiriliyor. Yargıçla suçlunun anlaşmaya varabildiği, savcılıkları devreden çıkaran, neredeyse mağdurun da ötelendiği bir sistem yaratılmak isteniyor.”
Filiz Kerestecioğlu: Taslak İstanbul Sözleşmesi'ne aykırı, soru önergesi vereceğiz
HDP İstanbul milletvekili Filiz Kerestecioğlu, taslağı Agos'a değerlendirdi.
"Avrupa Konseyi’nin Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye ilişkin Sözleşmesi (İstanbul Sözleşmesi); kadına yönelik şiddette arabuluculuk ve uzlaştırma gibi kadınları anlaşmazlık gidermeye zorlayacak yöntemleri yasaklamayı taraf devletlere şart koşuyor. Adalet Bakanlığı’nca hazırlanan Kanun Taslağı'nın gerekçesinde ise Avrupa Konseyi (AK) Bakanlar Komitesinin uyuşmazlıkların mahkeme dışı çözümünü ve bunun için gerekli usullerin geliştirilmesinin teşvik edilmesine dair genel Tavsiye Kararından bahsedilirken İstanbul Sözleşmesi görmezden geliniyor. Taslak ile “cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda, uzlaştırma yoluna gidilemez” maddesi kaldırılarak İstanbul Sözleşmesi açıkça ihlal ediliyor.
Kanun Taslağı’nın gerekçesinde yapılan değişiklik, Anglo-Amerikan hukuk geleneğine dayandırılıyor. Oysa, Amerika Birleşik Devletleri'nde taraflar arası “dava pazarlığı” neticesinde ceza indirimi verilen birçok cinsel saldırı davası kararı, Uluslararası Af Örgütü tarafından kınanmıştır. Cinsel saldırıya uğramış kadınlar için ABD’de de jüri karşısına çıkmak oldukça zor olduğundan, maalesef her geçen gün daha fazla kadın “dava pazarlığı” yolunu seçiyor. Kadına yönelik şiddetle mücadelede çok daha etkin tedbirlerin alındığı ABD ve İngiltere gibi ülkelerde dahi “dava pazarlığı” uygulamalarına kadın örgütleri uzun süredir itiraz ediyor.
Sevgililerinden, eşlerinden son bir şans isteyen, son bir defa buluşmak için ısrar eden ve bu son buluşmada eşlerini öldüren erkeklerin yaşadığı bir ülkede ihtiyacımız olan uzlaştırma değil; etkin yargılama ve koruyucu tedbirlerdir. Şiddete uğrayan kadınların hemen hepsi fail tarafından tehdit edildiklerinden uzlaşmaya özgür iradeleriyle rıza gösterebileceklerini söylemek mümkün değil. Hakaret, tehdit, şantaj, yaralama, sarkıntılık, reşit olmayanla cinsel ilişki, cinsel taciz suçlarında "pazarlık" ile cezanın 1 yıla indirilmesi, ertelenmesi, para cezasına çevrilmesi, aynı zamanda, parası olanların ceza almadan kurtulmasını sağlayacak bir düzenleme!
Taslak konusunda Mecliste de soru önergesi vereceğiz. Meclis açıldığında ve Taslak komisyonlarda, Genel Kurul'da görüşülmeye başlandığında da en güçlü biçimde itiraz edeceğiz."