HDP İmralı Heyeti, çözüm sürecine ilişkin açıklama yaptı. Öcalan üzerindeki tecritin devam ettiğine dikkat çekerek çözüm sürecinin bir devlet politikası olması gerektiğine işaret etti.
Çözüm Süreci’nin hala kalıcı barışla sonuçlanabileceğine dair olan inancın devam ettiği belirtilen açıklamada, İmralı Adası’na yapılacak ziyaretin önündeki engellerin kaldırılmasının en önemli ve acil husus olduğuna dikkat çekildi.
HDP İmralı Heyeti, konuya ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
* Dolmabahçe Sarayındaki mutabakat metni, Cumhuriyet tarihi boyunca bütün toplumsal çatışmaların, nihai bir barışla ve halklarımıza yaraşır bir demokrasi ile taçlanmasının ilk nitelikli adımıdır.
*Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın müzakere sürecini yok sayan, Dolmabahçe mutabakatını yanlış bulan, İzleme Heyetini tanımayan ve en nihayetinde Kürt sorunu yoktur noktasına gelen yaklaşımları büyük bir tıkanmayı da beraberinde getirdi.
* Partimizin siyasi çalışmalarına ülkenin dört bir yanında yapılan saldırılar Çözüm Süreci’nin geleceği ile ilgili büyük bir kaygı uyandırdı. Her gün gerilimi arttıran, kaosu ve çatışmayı çağrıştıran provokatif tutumlar, 7 Haziran seçimlerinde halklarımızın tarihi duruşuyla politik meşruiyetini tamamen yitirdi. Bu seçim müzakere, çözüm ve barış gündemi güncellenmesidir.
Hükümet ve devlet kurumları duyarsız yaklaşımını anlamaya çalışıyoruz
* Bu tarihi sorumluluk anlayışıyla Çözüm Süreci ile ilgili hükümet ve devlet kurumlarının içerisine girdiği duyarsız yaklaşımı aşmaya çalışıyoruz. Tüm bu çalışmaların mimarı olan Sayın Öcalan’a yönelik uygulanan tecrit uygulaması ve Heyetimizin adaya gidişinin engellenmesi tavrı sürmektedir.
*Rojava ve Suriye ekseninde gelişen bölgesel savaş tehditleri, içeride çatışmasızlığı ortadan kaldırmaya yönelik operasyonel süreçler, Çözüm Süreci açısından dikkate alınması gereken çok ciddi uyarı sinyalleri olarak değerlendirilmelidir. Bu bağlamda yürüyen koalisyon süreci ile ilgili içeride ve dışarıda savaşı önceleyen tartışmalar üzerinde yoğunlaşılması ve Çözüm Sürecinin bitirilmesi koşulunun AKP tarafından basit bir pazarlık unsuru olarak ele alınması, demokratik geleceğimiz ve toplumsal barışımız açısından alarm zillerinin çalmaya başladığının işaretidir.
* Aynı şekilde müzakere mekanizmalarının hızla kurulması ve Çözüm Süreci çalışmalarının hükümet kurulması aşamasında bir pazarlık unsuru olarak ele alınması yanlışından bir an önce vazgeçilmesi gerekmektedir. Yeni oluşacak olan hükümet formülü ne olursa olsun, Çözüm Süreci’nin devlet politikası haline getirilerek korunması ve tüm halklarımız tarafından bu sürecin somut tek kazanımı olarak değerlendirilen çatışmasızlık durumunun devam ettirilmesi gerektiğine inanmaktayız.
Siyasi hamle hazırlığı içindeyiz
İç ve dış politikada, halkların, eşit yurttaşlık ve özgür bir yaşam temelinde bir arada yaşayabileceği, barışçıl diplomatik çabalara ağırlık verilmelidir. Bu konuda hükümet ve devlet kurumlarının kaygı verici yaklaşımı nedeniyle İmralı heyeti olarak böyle bir siyasi hamle başlatma hazırlığı içerisinde olduğumuzu tüm kamuoyu ile paylaşmak isteriz. Bu sorumluluğu almaya yönelik bir planlamayı hayata geçirmeyi, tarihe ve halklarımıza karşı bir görev olarak görüyoruz.
*Bu kapsamda partimizin ve sivil toplum örgütlerin dâhil olacağı büyük barış mitingleri ile kaygı verici gidişata müdahil olacağımızı, halklarımızın barış iradesini büyük bir kaos ve savaş ortamını engelleyecek şekilde görünür kılacağımızı belirtmek isteriz. Bu konuda demokrasi ve barış çevrelerini aynı duyarlılığı sürdürmeye, sorumluluk almaya, hükümeti ve devleti de savaş planlarından vazgeçmeye çağırıyoruz.