LEVON BAĞIŞ

Levon Bağış

OBUR

Ararat’ın gölgesinde şarap

Yerevan’da karşılıklı duran iki devasa bina var: Ararat ve Noy brendi fabrikaları. Cumhuriyet Meydanı’nı ve benzer birkaç binayı saymazsanız, belki de şehrin en görkemli binaları bunlar. Biri tepeden diğerine bakan iki bina, üretim tesisinden çok teşkilatlı birer kaleyi hatırlatıyorlar. Ararat Brendi’nin hikâyesini birkaç ay önce anlatmıştım; Ermenistan’ın en gurur duyduğu şeylerin başında geliyor. Ermenistan’da, kız istemeye giderken bile hediye olarak götürülüyor. İlk şarabın üretildiği yer olan bu bölgede, brendiye şaraptan daha çok değer veriliyor. 

Arkeolojik kanıtların yanı sıra, Kutsal Kitaba göre de şarap ilk olarak bu topraklarda üretilmiş. Tevrat’taki Nuh anlatısında “Gemi yedinci ayda, ayın on yedinci gününde Ararat (Ağrı) dağları üzerine oturdu… Ve Nuh çiftçi olmaya başladı; ve bir bağ dikti, ve şaraptan içip sarhoş oldu” sözleri yer alıyor (Tekvin 8/4; 9/20, 21). Bu efsaneyi, tarihin büyük şarap sevdalılarından Benjamin Franklin şöyle yorumlar: “Nuh’tan önce tek içeceği su olan insan, hakikate bir türlü ulaşamıyordu. Dolayısıyla korkunç derecede zalimleşti ve içmeyi onca sevdiği su tarafından, hak ettiği gibi yok edildi. Tüm çağdaşlarının bu sevimsiz içecekle dağılıp gidişini gören iyi adam, Nuh, suya karşı bir hoşnut­suzluk geliştirdi. Onun susuzluğunu gidermek isteyen Tanrı, asmayı yarattı ve Nuh’a şarap yapma sanatını gösterdi. Bu sıvının yardımıyla o günbegün yeni hakikatleri gün yüzüne çıkardı.”

Zorah Bağları yakınlarındaki Areni-1 mağarasında bulunan, tarihin en eski şaraphanesi (M.Ö. 4100)

Tıpkı, Doğu Anadolu ve Gürcistan gibi, şarabın anavatanı olan Ermenistan, nüfusun azlığı ve yurtdışına hemen hiç şarap satmaması nedeniyle, toplamda yaklaşık beş milyon litre şarap üretmekte. Ürettikleri, genellikle, eski usul, Demir Perde ülkelerine özgü yarı tatlı şaraplar. Ama bunlar dışında, Voske Hat, Hınduğnı, Kangun ve Areni gibi yerel üzümlerden ve uluslararası üne sahip çeşitli üzümlerden iyi şaraplar da yavaş yavaş üretilmeye başlamış durumda.

Özellikle iki yeni üretici öne çıkıyor. Birincisi, İtalya’da yaşayan Zorik Ghraibyan tarafından kurulmuş olan ‘Zorah Wines’. Yeğegnadzor bölgesinde, yerel Areni üzümünden ürettiği ‘Karasi’ adlı şaraplar bütün dünyada çok beğeniliyor. Elazığ’ın Öküzgözü şaraplarına benzeyen bu şarap 2012 yılında İzmir’de düzenlenen Wine Blogger Konferansı’na, Ermenistan’la ticaret yapan bir arkadaşımın büyük çabalarıyla, tadıma son anda yetiştirilmiş ve neredeyse ayakta alkışlanmıştı. Şarap tutkunu, çok yetkin bir grupla yaptığımız kör tadımda da, beraber tadıldığı şaraplar arasında en çok o beğenilmişti.

Diğer bir üretici ise, Ermenistan’a yapılan en büyük yatırımlardan olan Armavir şarapları. Armavir bölgesinde, denizden 1100 metre yükseklikte, 400 hektar gibi inanılmaz büyüklükteki bağlarda, pek çok uluslararası ve yerel üzüm cinsi yetiştiriliyor. Arjantinli işadamı Eduardo Eurnekian’a ait firmanın Karas şarabı epey beğeni topluyor. Şarap dünyasının süperstar yapımcılarından Fransız Michel Rolland tarafından danışmalık verilen firma müthiş bir potansiyele sahip.

Yerevan’da şehir içindeki mütevazı ve çok kullanışlı şaraphanesinde yerel üzümler üzerinde çalışmalar yapan Semina danışmanlık şirketinin ve Yerevan Şarap Akademisi’nin sahibi Vahe Köşgeryan’la yaptığımız tadımda dünya çapında ünlü birkaç büyük şarap üreticisinin yatırım yapmak üzere olduğu bilgisini aldım. Vahe, Vayots Dzor’da bir fidanlık kurmuş; bölgenin üzümlerini orada özenle yetiştirip bu üzümleri kullanmak isteyenlere üzümleri o sağlıyor. Bölgedeki yerel üzümlerin ve şarabın ilk üretildiği toprakların geleceği için çok sevindirici haberler bunlar.

Geleceğin topraktan geçtiğine inananlardanım; bu toprakların mucize ürünü şarabın daha fazla üretilmesi, bu coğrafyayı paylaşan herkes için ümit uyandıran bir gelişme.

Umalım da sınırlar açılsın, toprağın bu nimetlerinin paylaşabildiği günler gelsin. Ne kadar çok şey paylaşırsak, yaralarımızı, önyargılarımızı o kadar çabuk iyileştirebiliriz.