TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Papa Francis'in sözleri konusunda "O makamda oturan birisinin iftirada bulunması kabul edilemez. Papa'nın yaptığı iftiradır" dedi. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ise Papa’nın Soykırım açıklamasının lobilerin ve PR şirketlerinin etkisiyle yapıldığı iddiasında bulundu.
Papa Francis’in Vatikan’da soykırım kurbanları anısına düzenlenen ayinde ’20. Yüzyılın ilk soykırımı Ermeni Soykırımı’dır’ ifadesini kullanması üzerine Ankara’da gelen tepkiler devam ediyor. Önce Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ardından da Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıklamalarına TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez de katıldı.
Çiçek, Habertürk’e yaptığı açıklamada, Papa’nın sözlerinin hem de ‘iftira’ hem de ‘islam karşıtlığı’ olduğunu iddia etti:
"Öyle bir karalama kampanyası var ki 'bu acıyı Ermeniler yaşadı, onun dışındakiler piknik yapıyordu, bu acıyı yaşamadı' gibi, tek yanlı, adil olmayan değerlendirmeler var. Buna, daha adil ve tarafsız davranması gereken Papa da katıldı. O makamda oturan birisinin bir milleti bu kadar üzecek iftirada bulunması kabul edilemez. Papa'nın yaptığı iftiradır, bühtandır, ayrımcılıktır. Nefret söylemi ki günümüzde en çok şikayet ettiğimiz husus, ırkçılık, nefret söylemleri, İslam karşıtlığı. Bu açıklama tarihi gerçeklere uymadığı gibi, bu rahatsızlıkları tetikleyecek olan bir açıklamadır. "
TBMM Başkanı Çiçek, Türk Tarih Kurumu ile görüşerek çalışmaları tamamladıklarını, İstiklal Mahkemesi tutanaklarını uzun bir çalışmanın sonucunda kamuoyuna, araştırmacıların bilgisine sunacaklarını söyledi.
Görmez: Papa Politik lobilerin etkisinde
Diyanet İşleri Başkanı Görmez ise , Papa Francis'in sözlerine ilişkin, "Lobilerin, din kurumlarının duaları ve ayinlerine kadar uzanmış olması üzücüdür" dedi; Şahsen Vatikan gibi ciddi bir din kurumunun ve Sayın Papa Franciscus gibi saygın bir din adamının bu tür siyasi politik lobilerin etkisinde kalarak milletimize, hassaten tarih boyunca birlikte yaşama ahlakı ve hukukunu inşa etmiş ve dünyaya göstermiş bir topluma yönelik bu mesnetsiz iddiaları hem de dua ve ayin üzerinden ifade etmiş olmasından son derece üzüntü duyduğumu ifade etmek isterim.''