Osman Kaya bu toprakların Müslümanlaş(tırıl)mış Ermenilerden biri. Onu diğerlerinden ayıransa, 15 Temmuz 1968’deki ölümünden sonra da devam eden miras davasının 1970’lerde gazetelere yansıması.
Osman Kaya’nın gerçek adı bilinmese de, kesin olan ‘ihtida’ ettiği, yani Müslümanlaş(tırıl)mış olduğu tarih 1918 (1334). Her ne kadar resmi yazışmalarda ya da gazete kupürlerinde yer almasa da bu tarihteki kimlik değişiminin nedeni yaşadığı bölgenin el değiştirmesiydi. 15'inci Kolordu Komutanı Kâzım Karabekir’in 12 Mart 1918’deki harekatı, Karin’in Sper ilçesinin Çinaçur köyünü, Erzurum’un İspir ilçesinin Çatakkaya köyüne dönüştürdü, bölgedeki Ermenilerden biri de Müslüman /Türk olarak hayatına ‘Osman Kaya’ adıyla devam etti. Ancak Osman Kaya için sorunlar bu kararla sona ermedi.
TBMM’nin Dilekçe Karma Komisyonu Genel Kurulu’nun 63 sayılı ve 18 Şubat 1972 tarihini taşıyan haftalık karar cetvelinde yer alan, 25 Şubat 1972’de Cumhuriyet Gazetesi’nde Cihat Baban tarafından da gündeme getirilen hukuk mücadelesi zorluklar içinde geçti. Osman Kaya, kendisine miras yoluyla geçen 74 parça malını ömrü boyunca alamadı. Nedeni Müslümanlaşmış da olsa, Türk kimliği de alsa Ermeni olması, arazilerinin “Ermeni malı” olarak görülmesiydi.
Osman Kaya, ‘Ermeni Mallarının Tasfiye Kanunu’ndan önce dönemin mahkemelerine başvurdu ve mülklerin hakkının kendinde olduğuna dair karar aldırdı. Ancak mülklerine ‘Ermeni malı’ diyerek tasfiye kanunundan da önce el konuldu. Halbuki o Türk ve Müslüman olarak köyünde oturuyordu ve mülkleri de adına tescilliydi.
Mahkemeye başvurdu. Danıştay’a gitti ancak davası reddedildi. Mallarına yıllar yılı Hazine tarafından el konuldu ancak tapuya da tescil edilmedi. 36 yıl sonra Maliye Bakanlığı Erzurum Valiliği’ne yazı yazdı ve gayrimenkullerinin tamamını 24 Eylül 1960’ta Hazine adına tescil ettirdi.
Buna da itiraz etti Osman Kaya. Ve sonunda hakkı 1967’de teslim edildi. 10 ay sonra da hayatını kaybetti. Ancak Kaya ailesi için hukuki süreç yine de sona ermedi. Çünkü aile için alınan olumlu kararlara Maliye Bakanlığı itiraz etti. Yıllarca gayrimenkulün hak sahibi olmasına rağmen kira ödetilen Osman Kaya’nın varisleri üzerine geçecek mülklerin geri alınması için Maliye Bakanlığı Milli Emlak Müdürlüğü, bakanlığın bir başka şubesi olan Muhakemat Genel Müdürlüğü’nü uyarıyordu:
“Her ne kadar bu adamın emvaline el konulmaması icap edeceği düşünülebilirse de bahis konusu mallara 1340’ta yani 1924’te el konulup sonra da kiraya verilerek 24/9/1960 tarihinde de hazine adına tescil edilmiş olduğundan Osman Kaya’nın isteğinin idare yoluyla yerine getirilmesine imkan olmadığı düşünüldüğünden bir kere de muhakemat müdürlüğünce keyfiyetin tetkiki ile bu hususta mütalaanın verilmesi rica olunur”
Davanın nasıl bittiğine dair haberler gazetelerde yer almasa da kesin olan tek şey, Müslümanlaş(tırıl)mış Ermenilerin kimliklerinin her daim devlet için tartışmalı oluşu.