Darbenin bir numaralı ismi Kenan Evren ve dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Tahsin Şahinkaya'nın yargılanmasına başlandı. Mahkeme heyeti, davanın düşürülmesi yönündeki talebi reddetti. Sanık avukatı 'Avukat “12 Eylül bir darbedir ama bu mahkeme yetkisizdir” diye konuşurken, Hakim, mahkemenin yargılayamayı yapacak yetkiye sahip olduğunu açıkladı.
12 Eylül askeri darbesinin mimarlarından dönemin Genelkurmay Başkanı, 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile emekli Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Tahsin Şahinkaya'nın yargılanmasına Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlandı.
Davaya, 8 siyasi parti ve sivil toplum kuruluşuyla birlikte müdahillik başvurusu yapanların sayısı 500'e yaklaştı. Davaya 60 müdahil avukatı ile 3 sanık avukatı katıldı.
'BU BİR DARBEDİR AMA SİZ YARGILAYAMAZSINIZ'
Sanık avukatı, yargılama kararına itiraz etti. İtirazına dayanak olarak anayasayı gösteren avukat, “12 Eylül, 1980-1983 arası anayasının teminanatındadır. Bu anayasaya göre yargılayamazsınız” dedi.
Avukat “12 Eylül bir darbedir ama bu mahkeme yetkisizdir” diye konuştu.
MAHKEMEDEN RET
Verilen aranın ardından mahkeme heyeti, davanın düşürülmesi talebini reddetti. Hakim, mahkemenin yargılayamayı yapacak yetkiye sahip olduğunu açıkladı.
'TOPLUM BU DAVADA BİRLEŞTİ'
Davaya müdahil olarak katılan BDP milletvekili Ertuğrul Kürkçü, Mahkeme Başkanı’yla tartıştı.
Duruşmaya izleyici olarak katılan Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana, kendisinin de bu sürecin mağduru olduğunu belirterek, “12 Eyül zihniyeti toplumun neredeyse yüz yılını aldı. Zihniyetin yargılanması lazım. Türkiye'de bütün toplumun geleceğini kararttı'' dedi.
''Bugün bu zihniyetin yenilgisidir'' ifadesini kullanan Zana, Türküyle, Kürdüyle bütün toplumun bu davada birleştiğini söyledi.
SUÇ: ANAYASAYI ORTADAN KALDIRMAYA TEŞEBBÜS
İddianamede, Ahmet Kenan Evren ve Ali Tahsin Şahinkaya ”sanık” olarak yer almış ve ”Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın tamamını veya bir kısmını değiştirmeye veya ortadan kaldırmaya ve anayasa ile teşekkül etmiş olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasına engel olmaya cebren teşebbüs etmek” suçlarını işledikleri ileri sürülmüştü.
AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET
Suç yerinin Ankara, tarihinin de 2 Ocak 1980 ile 12 Eylül 1980-6 Aralık 1983 arası gösterildiği iddianamede, Evren ve Şahinkaya’nın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ”Devlet Kuvvetleri Aleyhinde Cürümler”e ilişkin 146. maddesi ile 80. maddesi uyarınca ”ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına” çarptırılmaları istenmişti.
İddianamede, ayrıca, sanıklar hakkında adli kontrol hükümlerinin uygulanması talep edilmişti.
12 Eylül darbesiyle ilgili davayı görecek Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi, Evren ve Şahinkaya’ya, 18 Ocak 2012’de yurt dışına çıkış yasağı getirmiş, Evren ve Şahinkaya’nın avukatı, bu karara itiraz etmiş, ancak mahkeme bu itirazın reddine karar vermişti.
'BAYRAK HAKERAT' PLANI İSTENDİ
Mahkeme, dava kapsamında, Genelkurmay Başkanlığı'ndan Aralık 1979’da TSK tarafından Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk’e teslim edilen uyarı mektubunun, Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanları arasında yapıldığı iddia edilen toplantılara ilişkin tutanakların, darbe öncesinde hazırlandığı iddia edilen ”Bayrak Harekat Direktifi”nin ve darbenin yapıldığı günle ilgili hazırlanan planların onaylı suretlerini istemiş, MİT Müsteşarlığından, özellikle darbe öncesi döneme ait kurum içerisinde bulunan bilgi ve belgelerle bu konudaki raporların gönderilmesini talep etmişti. Mahkeme, ayrıca, işkence iddialarına ilişkin belgeleri de ilgili kurumlara yazı yazarak istemişti.
Davanın yaklaşmasıyla Evren ve Şahinkaya’nın avukatı, davaya ilişkin bazı tespit ve itirazların bulunduğu dilekçeyi, Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ne sunmuş, dilekçede, Türk ceza düzeninde, ”anayasal düzenin kısmen veya tamamen ortadan kaldırılması suçu diye bir suçun bulunmadığı” savunularak, ”Böyle olunca, Türk ceza düzeninde hiç kimse, anayasal düzenin kısmen veya tamamen ortadan kaldırılması suçu diye bir suçu işlediği iddiasıyla soruşturulamaz, kovuşturulamaz ve yargılanamaz” denilmişti.
(Kaynak: ntvmsnbc)